T24'ten İnan Ketenciler haberine göre ; Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kasım 2017’de “AK Parti’yle yana yana mücadele sürecek” sözleriyle gündeme gelen seçim ittifakı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu sözlere olumlu yanıt vermesiyle AKP ve MHP kurmaylarının karşılıklı görüşmelere dönüştü. İki partinin milletvekillerinden oluşan komisyonun seçim ittifakı için hazırladığı kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunmasıyla seçim ittifakı muhalefetin de gündemine geldi.

AKP ile MHP’nin kurduğu “Cumhur İttifakı”na Büyük Birlik Partisi de (BBP) katılacağını açıklarken, muhalefet cephesinde de “ilkeler ittifakı” gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Cumhur İttifakı”na davet ettiği Saadet Partisi’nin (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun gündeme getirdiği “ilkeler ittifakı” açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da olumlu yanıt geldi. Kılıçdaroğlu, “Ben olumlu bakıyorum. Tabii olabilir ilkeler belirlenir, o ilkeler doğrultusunda eğer bir birliktelik sağlanacaksa o ilkelerden yola çıkılarak yapılır. Zaten Türkiye’de uzlaşma ile yeniden bir Anayasa yapılmasını istiyoruz dedim” diye konuştu. Saadet Partisi ve Demokrat Parti’yle ittifak yapmayı çok istediğini söyleyen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de “ilkeler ittifakı”na açık kapı bırakarak “Demokrasinin tam ve kâmil uygulanabilmesi için gereken kurallar, ilkelerdir. Bunların üzerinde uzlaşılabilinir mi? diye bir çalışma. Dolayısıyla buna elbette hayır deme imkânımız yok” dedi.

KONDA'nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, ittifak tartışmalarının kişiler ve partiler üzerinden değil, ortak hayat, ortak kurallar ve birlikte yaşama gibi ilkeler üzerinden tartışılmasından yana… Türkiye’de parti sempatizanı olmadan, ekonomik verilere bakarak oy veren seçmenin oranının yüzde 40’larda olduğunu söyleyen Ağırdır, “O gri alana hangi ittifakın ne söyleyeceği çok belirleyici olacak. Sadece ittifakların nasıl kombine olduğu değil” diyor. Söz konusu yüzde 40’lık kesimin siyasi hayatta yaşanan gelişmelerle ilgili olarak karamsar olduğunu söyleyen Ağırdır, “Giderek partilerinden çözülen, ülkenin sorunlarını bu siyasi aktörler çözemeyecek galiba noktasına gelen insanlar bunlar” yorumunu yapıyor.

Türkiye’de seçmenin üçte ikisinin tercihlerini kimlik gerilimiyle belirlediğini söyleyen Ağırdır, “İnsanlara bugün sorduğunuz zaman kimliklerinden, güncel iklimden, psikolojiden bir parça söylüyor ama herkes yastığa başını koyduğu zaman hanesinin geçimi, dirliği, düzeni üzerinden, sokaktaki huzur üzerinden bakıyor. Sadece oradaki kimlik geriliminin, Tayyip Bey’in belagatıyla söylediği bir sloganı tekrarlamasının akşam çocuklarının karnını doyurmaya yetmediğini de görüyor” görüşünü dile getiriyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın muhalefet partisi karşısında sağ gelenekten gelen partileri bir çatı altında toplamak için Saadet Partisi’nin de ittifak yer almasını istediğini ifade eden Bekir Ağırdır, “MHP’nin duygusal ambargosu olmasaydı, Tayyip Bey İyi Parti’ye de ittifaka davet ederdi” diyor.

Editör: TE Bilişim