AK Parti, muhtemelen İyi Parti’yi çok yakından izliyor”

İktidar zaman zaman muhalefeti marjinalleştiriyor dediniz. Erdoğan’ın siyaset tarzında bu var. Ama bugüne kadar İyi Parti hakkında hiçbir şey söylemedi.

Tayyip Bey siyaset oyununu sıfır toplamlı bir oyun gibi görüyor. Herhangi bir yasa teklifi etrafında bile uzlaşmak gibi görmüyor. Kendi isteklerinin kabul ettirilmesi, ettirilmemesi diye görüyor. Muhtemelen çok yakından izliyorlardır ve benden çok daha kapsamlı verilere sahiptir. AK Parti’ye çalışan araştırmacı arkadaşlar eminim bizim bir kere yaptığımızı onlar beş kere yapmışlardır. Ve henüz AK Parti tabanından henüz öyle ciddi bir kopma üretmediğini de görüyordur. Ama kopartma riski olduğunu da biliyordur, aksi mümkün değil. Nitekim İyi Parti’nin kurucu kadrolarına ya da programına bakıldığı zaman ben şunu seziyorum. Orada olması beklenen bir sürü insanın, şu isim, bu isim bilmiyorum, ağırlık olarak orada gördüğümüz MHP’nin muhaliflerinden oluşan bir kadro. Bir miktar başka siyasi gelenekten gelen insanlar da var ama örneğin AK Parti’yi var eden o siyasal İslam geleneğinden gelen ya da Refah’tan AK Parti’ye dönüşürken o dönüşümü zihni anlamda yaşamış kadrolardan İyi Parti içinde neredeyse kimse yok. Bunun hiç olmaması düşünülemez.

Muhtemel ki bu OHAL şartlarının ürettiği iklim içinde bazı insanlar İyi Parti’nin neyi yapıp yapamayacağını gördükten sonra buraya katılayım, katılmayayım diye bekleme kararı almıştır. Veya muhtemel ki medyaya yansımasa AK parti üzerinden o insanlara “sakın ha” denmiş de olabilir. Ama İyi Parti’nin o kurucu kadrolarına  baktığımızda o beklenen kombinasyon yok. Bunun onların tercihi olmadığını sanıyorum. Bir bilgiye sahip değilim ama sadece MHP’li ağırlıklı bir kadro kurmayı herhalde Akşener de istemiyordu. Dolayısıyla sebebi ne ola ki diye düşündüğüm zaman ben ya AK Parti’nin onlar üzerinde kurduğu baskı ihtimali ya da o insanların “bir görelim de…” deme ihtimalini görüyorum. Dolayısıyla İyi Parti’nin daha gerçek yüzünü görmedik gibi geliyor bana. O gerçek yüzü görülmediği için Erdoğan ve AK Parti de bu konuda çok somut bir pozisyon almıyor henüz.

“İyi Parti’ye bakışı alacağı tavır belirleyecek”

- Gerçek yüzünü ne zaman görürüz?

Önümüzdeki dönemde belli ki seçim kampanyası da başladı. Seçim 2019’da olsa bile. Kaldı ki seçim tarihi değişir mi değişmez mi gibi şeylerle ilgili fikrimiz de yok. Çok spekülasyon oluyor, bir sürü laf var ortalıkta. Hepsi de ihtimal dahilinde. Tayyip Bey’in dışında kimsenin kafasında önümüzdeki iki yıla dair net bir senaryo yok. Çünkü belirleyici güç Tayyip Bey olduğuna göre onun senaryosu oynanacak. O yüzden herkes de bekliyor. Bir yandan da Tayyip Bey kampanyayı başlatmış görünüyor. Yaptığı birtakım özeleştiri gibi görünen sözler, 29 Ekim’de, 10 Kasım’daki birtakım tavırlar, kampanyayı başlatmış görünüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bir seçim sistemi tartışması gelecek ve uyum yasaları dediğimiz, YSK’yla ilgili, belki Siyasi Partiler Yasası’yla ilgili yani siyasi zemini düzenleyen yasalarla ilgili, başkanlık sistemine uydurmak için yapılması gereken birtakım değişiklikler tartışması var. Muhtemelen o tartışma sırasında birincisi  İyi Parti’nin neyi savunacağı, örneğin barajın nerede olup olmamasına göre nasıl bir pozisyon alacağı, hem toplum nezdindeki, hem AK Parti tabanındaki İyi Partiye bakışı belirleyecek.

İyi Parti’nin oradaki tutumunu hep birlikte görmüş olacağız ki hem ABD ile hem AB ile, hatta Rusya ve İran’la dahil ilişkilerin geldiği bir nokta var ve dış politikaya dair bu kırılma noktalarında ben yavaş yavaş kritik bir karar kavşağına yaklaşıyor olduğumuz kanısındayım. Yani AB’yle böyle top havada sürdüremeyiz. Tamam veya devam denecek. Ki o yakın bir vade olabilir. ABD’yle vize krizi diye başladı, muhtemelen Zarrab davasıyla zirve yapacak. Suriye’deki PYD meselesinden dolayı zirvenin zirvesini yapacak. Yeni bir süreç başlıyor. Dolayısıyla önümüzdeki 3-5 aylık bu kritik dönemde ülkenin geleceğini belirleyecek tartışmalarda İyi Parti’nin nasıl bir tutum ve davranış geliştireceğine bağlı. Hem seçmenin İyi Parti’ye bakışının nasıl değişeceği ona göre şekillenir, hem de AK Parti’nin ve diğer partilerin İyi Parti’ye nasıl tavır alacağı ona göre şekillenir. Onun için şu anda yazılı bir program var ama bu tür programların nasıl üretildiğini biliyoruz. Üç beş kişi kapanarak yazıyor. Onun için o programın ne kadar bağlayıcı olup olmadığı tartışılır. Pratikte nasıl bir davranış geliştirecek bu kritik meselelerde, onu görmemiz lazım. AK Parti de muhtemelen onu görecek.

Editör: TE Bilişim