MHP'nin Olağanüstü Kurultay Davasının Gerekçeli Kararı Açıklandı. !!!!!! 11 Nisan 2016, 16:37 MHP'de olağanüstü kurultayın toplanması yönünde karar veren mahkeme, 8 Nisan'da verilen hükmün gerekçeli kararını açıkladı. İşte O Gerekçeli Karar:

TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ T.C. ANKARA 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2016/280 Esas KARAR NO : 2016/660 HAKİM : ÜMRAN KAPTAN 35943 KATİP : UĞUR BÖLÜKBAŞI 141984 DAVACI : 1- MUAMMER DEMELİ - 465168453463 Nolu Erdoğdu Mah.Genç Doğa Sit.A Blok No:57 Merkez/ TRABZON 2- ALİ ATEŞ - 36562463342Çamlıca Mah. Çamlıca Sk. No:53 İç Kapı No:2Merkez/ GÜMÜŞHANE 3- FATİH DEMİRKOL - 21947082980Karşıyaka Mah. İbni Kemal Bulvarı No:36 İç Kapı No:2Merkez/ TOKAT 4- TAŞKIN POLAT - 22976745822No:111 Sulakyurt MerkezMerkez/ ARDAHAN 5- YASİN ÖZTÜRK - 28048499082Adalet Mah. 10113 Sk. No:3 İç Kapı No:5Merkezefendi/ DENİZLİ 6- RAGIP ÖZKAN - 34577210784Kılavuz Mah. Tekke Cad. No:33/1 İç Kapı No:4Merkez/ SİVAS 7- KÜRŞAD YAMANER - 15260519896İstasyon Mah. Yaren Sk. No:54/1 İç Kapı No:1Merkez/ KIRKLARELİ 8- GÖKSEL TAŞCI - 33371141744Güzelyurt Mah. 80.Yıl Bulvarı No:67 İç Kapı No:2Merkez/ NEVŞEHİR 9- ÖMER SÜSLÜ - 51394610368Fevzi Çakmak Mah. Gaziethempaşa Bulvarı No:27 İç Kapı No:3İlkadım/ SAMSUN 10- ENEZ KAPLAN - 48442195120Ertuğrul Mah. Zümbül Sk. No:5 İç Kapı No:9Süleymanpaşa/ TEKİRDAĞ 11- AHMET GÜRSES - 18400582682Kaya Sk. Cumhuriyet Mah. No:34 İç Kapı No:4Merkez/ BİLECİK 12- SÜLEYMAN BURÇ - 16649922122Altın Sk. Gençosman Mah. No:4 İç Kapı No:7Merkez/ BAYBURT 13- ARİF AMOCA - 19565874780Atatürk Mah. Sakarya Cad. No:11 İç Kapı No:1Merkez/ KİLİS 14- BEKİR ÇETİN - 24868562258BUHARAEVLER 3.CAD. CAD. BUHARAEVLER MAH. NO:8 İÇ KAPI NO:16 15- ABDULVAHAP ERDEM - 15479005258Gazi Cad.Parlar Apt. No:53 Kat:1/1 23100. Merkez/ ELAZIĞ 16- ALİ KURT - 54685716046FatihMah. Ova Cad. No:142 İç Kapı No:03Merkez/ UŞAK VEKİLLERİ : Av. DİLŞAT ERDİL - Ayten Sokak 23/4 Mebusevleri Çankaya Merkez/ ANKARA Av. TAN TAHSİN ZAPATA - Cinnah Caddesi Kuloğlu Sokak No: 11/3 Çankaya/Ankara 06690 Çankaya/ ANKARA Av. KÜRŞAT ERGÜN - Aşağı Öveçler Mahallesi Lizbon Caddesi No:25/8 - Çankaya ... Çankaya/ ANKARA Av. MUSTAFA VEYSEL GÜLDOĞAN - Ortaklar Cad. Aksu Apt. No:4/17 Mecidiyeköy Şişli/ İSTANBUL Av. UĞUR TARHAN - Alemdağ Cad. No:239 Dai:3 Ihlamurkuyu Ümraniye/ İSTANBUL DAVALI : MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI Merkez/ ANKARA VEKİLİ : Av. YÜCEL BULUT - Tunus Caddesi No:46 Kat:3 Kavaklıdere 06680 Çankaya/ ANKARA DAVA : Olağanüstü Genel Kurul Yapmak Üzere Üye Görevlendirilmesi DAVA TARİHİ : 05/02/2016 KARAR TARİHİ : 08/04/2016 KARAR YAZMA TARİHİ : 11/04/2016 Mahkememizde görülmekte bulunan Olağanüstü Genel Kurul Yapmak Üzere Üye Görevlendirilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, DAVA : Davacı vekilleri, 05/02/2015 tarihinde mahkememize başvurarak, dava dilekçelerinde ve duruşmadaki beyanlarında; müvekkillerinin yer aldığı Milliyetçi Hareket Partisi Büyük Kongre Delegelerinden 543 kişinin Ankara 17. Noterliğinin 12456 yevmiye nolu yazıları ile birleştirilen tüzük değişikliği talepleri ile olağanüstü büyük kongre yapılması amacıyla Milliyetçi Hareket Partisi'ne başvurduklarını, noterden yapılan yazılı başvurularının 15/01/2016 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, fakat davalı tarafça çağrılarına cevap verilmediğini ve bir işlem yapılmadığını, yapılan açıklamalar dikkate alındığında da yapılmayacağının anlaşıldığını,Siyasi Partiler Kanununun 14/6, Milliyetçi Hareket Partisi Parti Tüzüğünün 63/3, Siyasi Partiler Kanununun 121/1. maddesinde atıfla, Medeni Kanunun 75-77, Dernekler Kanununun 34. maddesi ve ilgili diğer hükümler uyarınca davalı tarafından yapılması gereken Olağanüstü Toplantı Çağrısı gerçekleştirilmediğindenOlağanüstü Toplantı yapılması için yeterli sayıda delege ile talepte bulunduklarını, Genel Merkezce de bu talebin kabul edilmemesi nedeniyle Milliyetçi Hareket Partisi Parti tüzüğünün 63/4 fıkrasının " bu toplantılarda Büyük Kongre Delegelerinin en az yirmide birinin teklifi ile gündemdeki sıranın değiştirilmesi veya bir konunun gündeme alınması talep edilebilir. Olağanüstü Toplantılarda Genel Başkan, Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu seçimi yapılabilir" şeklindeki değişiklik teklifini müzakere etmek ve karara bağlamak üzere gündem olarak da; 1-Yoklama ve açılış, 2- Kongre Divanı Seçimi, 3- Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması, 4- Genel Başkanın açılış konuşması, 5- Tüzük Değişiklik Teklifinin Müzakeresi ve oylanması, 6- Dilek ve Temenniler, 7- Kapanış şeklindeki gündem ile olağanüstü toplantı çağrısını gerçekleştirmek üzere 3 kişilik çağrı heyeti olarak Ayhan Eren, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç'in görevlendirilmesini dava ve talep etmişlerdir. CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde ; Siyasi Partiler Kanununun 14/6. maddesinin ve Milliyetçi Hareket Parti tüzüğünün 63/3. maddesinin olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarına göre siyasi partilerin kamu yararına çalışan kuruluşlar olduğunu, çünkü siyasi partilerin uyacakları esasların Anayasada yer alması, gelir ve kaynaklarının Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi, kapatılmasının da Anayasa Mahkemesi kararına bağlı olması nedeniyle işlevlerinin ve konumlarının dernek ve diğer kuruluşlardan farklı olduğunu, Siyasi Partiler Kanununun siyasi partilerin kuruluş, faaliyet ve denetlenmelerine ilişkin özel kanun hükmünde olduğunu, Medeni Kanun ve Dernekler Kanununun genel kanun mahiyetinde olduğunu, Siyasi Partiler Kanununda özel olarak düzenlenmiş bir durumda Medeni Kanunun veya Dernekler Kanununun uygulanmasının mümkün olmadığını, Siyasi Partiler Kanununun da da düzenlenmemiş bir konuda Medeni Kanun veya Dernekler Kanununun içeriğine başvurulması halinde başvurulan hükmün Siyasi Partiler Kanununun emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmemesi gerektiğinin aranılacağını, Siyasi Partiler Kanununun 104. Maddesinde " Siyasi Partiler Kanununun 101. maddesi dışında kalan emredici hükümler ile diğer kanunların siyasi partiler ile ilgili emredici hükümlerine aykırılık bulunması halinde o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine Cumhuriyet Başsavcılığınca resen yazı ile başvurulur, Anayasa Mahkemesinin söz konusu hükümlere aykırılık görmesi halinde bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir " hükmü gereğince emredici hükümlere aykırılık bulunması halinde izlenecek yolun açıkça belirtildiğini, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununda öngörülen bu rejimin siyasi partilere sağlanan kurumsal bir güvence olduğunu, siyasi partilerin anayasal denetime tabi kılınmasının demokrasiyi korumak ve anayasal güvence sağlamak düşüncesinin doğal bir sonucu olduğunu, amacın siyasi partilerin alelade bir dernek statüsünde olmamaları, kurumsal güvencenin uzmanlaşmış bir yargı denetimi yolu ile pekiştirilmesi anlamına geldiğini, Anayasa Mahkemesinin birçok kararında siyasi partilerin kamu yararına çalışan kuruluşlar olmaları ve kamusal nitelikte olmaları nedeniyle, dernek ve benzeri kuruluşlardan farklı bir yöntemle Siyasi Partiler Kanununun 104. maddesinde belirtilen usule ve Anayasa Mahkemesi eli ile hukuka aykırılık hallerinin ortadan kaldırılmasının benimsendiğini, Siyasi Partiler Kanununun 104/6. maddesinde bu konunun emredici hükümlerden olduğunu, emredici hükümlere aykırılığın Anayasa Mahkemesince denetlenmesi gerektiğini, Anayasanın 170. ve geçici 2. maddesinde özellikle işaret edilen Siyasi Partiler Kanunu ile siyasi partilere özel düzenlemeler getirilmesinin istenildiğini, ayrıca Anayasının 69. maddesinin son fıkrası ile" Siyasi partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasi partilerin adaylarının seçim harcamaları ve usulleri kanunla düzenlenir" hükmü ile özel kanun olan Siyasi Partiler Kanununa atıf yapıldığını, Anayasanın 69. maddesinin gerekçesinde, siyasi partilerin parti içi demokrasiye uyacaklarına dairbir hükme yer vermenin gerekli görüldüğünü, Siyasi Partilerin bütün bu yönleri ile faaliyetlerinin Anayasa, kanunlar ve kendi tüzük ve programlarına uyup uymadıklarının devamlı denetleme ve bunlar hakkında Anayasa ve kanunlara uyulmadığı takdirde dava açma ve kapatma talep etme yetki ve görevinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınaverildiğinin belirtildiğini, Siyasi Partiler Kanununda ve Anayasada siyasi partilerin ancak Anayasa Mahkemesince denetleneceğinin belirtildiğini, başkaca bir yargı kurumunun yetkilihale getirilmesi durumunda bunun kanun koyucu tarafından açıkça düzenleneceğini, fakat bunun düzenlenmediğini, Siyasi Partiler Kanununun 57. maddesinde" Hakkında Partiden ve gruptan geçici veya kesin çıkartma cezası verilen parti üyesinin, parti içi itiraz yollarını tükettikten sonra 30 gün içinde cezayı veren yer Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edebileceği" hükmünün açıkça düzenlendiğini, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinin düzenlenmediğini, kamu düzenine ilişkin olarak ve emredici hükümlere aykırılık bulunması halinde, Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulamayacağını; Sulh Hukuk Mahkemelerinin, tarafların sulh olması ile çözülebilecek, karmaşık olmayan, ihtisas gerektirmeyenuyuşmazlıklarla görevli bir mahkeme olduğunu, dava konusu uyuşmazlık hakkında kanunda bir düzenlemenin olmadığını, Siyasi Partiler Kanununun 104. maddesi gereğince başvuru yetkisinin Yargıtay Başsavcılığına, inceleme ve tespit yapma yetkisinin ise Anayasa Mahkemesine ait olduğunu, beraberinde 1797 sayılı Yargıtay Kanununun 27. maddesinin 13. fıkrasında siyasi partiler ve diğer kanunlarla verilen görevler ile yetkili kılındığını, T.C. Anayasasının 149. maddesinde de Anayasa Mahkemesinin görevlerinin siyasi partilere ilişkin dava ve başvurularda iptal ve itiraz davaları ile yüce divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara genel kurulca bakılacağı şeklinde sayıldığını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 106. maddesinde, bu kanunun 101, 103 ve 104 maddesinde belirtilen fiil ve haller hakkında bilgi edinen idari merciler ile mahkemelerin bu hal ve fiilleri öğrendikleri zaman durumu hemen mahalli Cumhuriyet Savcılığına yazı ile duyuracaklarını, Cumhuriyet Savcılığınca bu durumun Adalet Bakanlığına ve belgeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı ile bildirileceği hükmü gereğince siyasi partilerin alelade bir dernek olarak sınıflandırılmadığını, ayrı bir hukuki rejime tabi tutulduğunu, bu alandaki düzenlemelerden ve yargı uygulamalarından anlaşıldığını; Siyasi Partiler Kanunu 104. maddesinde yer alan siyasi partiye ihtar kararı verilmeden ve siyasi parti tüzüğünün emredici hükümlerine aykırılığın giderilmesinin ihtarda belirtilen sürede giderilmesi istenmeden Dernekler Kanunu ve Medeni Kanundaki hükümlerin uygulanmasının mümkün olmadığını, Yargıtay'ın birçok kararında da siyasi partilerin yetkili kurullarının süresinde toplanmamaları halinde adli yargının görevli olmayacağını, ihtilafın Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkisinde olduğunu, yargı yolunun caiz olmadığının bildirildiğini, Siyasi Partiler Kanununda düzenleme bulunmayanhallerde ve siyasi partilerin niteliğine uygun düşen ölçüde Dernekler Kanununun ve Medeni Kanunun uygulanabileceğini, bununda siyasi partinin organlarından yoksun kalması veya siyasi partinin organlarının çeşitli nedenlerle son bulması durumunda partilerin nasıl yönetileceği hususunun düzenlenmemiş olması nedeniyle Medeni Kanun gereğince siyasi partiye kayyım atanmasının mümkün olduğunu, bunun yasal dayanağının da; Siyasi Partiler Kanununun 121. maddesi yollaması ile Medeni Kanunun 427. maddesi olduğunu, çünkü Anayasa Mahkemesince organlarından yoksun olan bir siyasi partiye ihtar çekilmesinin bir anlamı olmadığını, kanunda da başka bir düzenlemenin bulunmadığını; Mevcut durumda Milliyetçi Hareket Partisinin tüm organlarının görevde olduğunu, bu nedenle kongre için kayyım atanmasına gerek bulunmadığını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Hakkındaki Kanunda kongre talebine karşı hangi sürede cevap verileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, 2820 sayılı kanunun 29/1 maddesinde Dernekler Kanununa atıf yapılmakla birlikte Dernekler ve Medeni Kanununda bu konuda bir hüküm bulunmadığını, yönetim ve denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinin 1/5'inin yazılı isteği üzerine 30 gün içinde olağanüstü toplanır hükmü bulunduğunu, Dernekler Yönetmeliğinin siyasi partiler hakkında uygulanmasının mümkün olmadığını, Anayasanın 69. maddesinde " siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmalarının demokrasi ilkelerine uygun olacağını, bu ilkelerin uygulanmasının kanunla düzenleneceği, kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri ve kapatılmalarının kanunla belirleneceği" hükmünün bulunup 30 günlük sürenin kanunla düzenlenmemesi nedeniyle siyasi partilere uygulanamayacağını, makul sürede talebe cevap verileceğini, davacı tarafın taleplerinin incelenmeye devam edildiğini, siyasi partilerin iç işleyişlerini üyelerin katılımı ile hazırladıkları tüzükleri ile özgürce düzenleyebileceklerini, Milliyetçi Hareket Parti tüzüğünün 63/3. maddesinde büyük kurultayın olağanüstü toplantıya çağrılması konusunda genel merkez yönetimine takdir yetkisinin verildiğini, Siyasi Partiler Kanununda ise büyük kongre üyelerinin 1/5'inin talebi üzerine büyük kongrenin yapılabileceğinin belirtilmesine rağmen Milliyetçi Hareket Parti tüzüğünün 63/3. maddesindeki "çağrılabilir" ifadesinin takdir hakkının bir nişanesi olduğunu, geçici 3. maddede ise tüzük hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye ve uygulamaya yön vermekle merkez yönetim kurulunun yetkili kılındığını, 54. maddesinde de parti program ve tüzük hükümleri ile büyük kongre kararlarının uygulama esaslarının tespit edildiğini; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Milliyetçi Hareket Parti tüzüğünün 63/3. maddesinde düzenlenen takdir yetkisinin Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununa aykırılık teşkil ettiğine dair Anayasa Mahkemesine başvurulmadığını, Anayasa Mahkemesince bu hükmün değiştirilmesinin talep edilmediğini, Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/09/2010 tarih, 2010/1751 Esas, 2010/2066 Karar sayılı dosyasına konu ilgili dosyada Saadet Partisi tüzüğünde büyük kongre çağrısının 1/5 çoğunlukla çağrılması konusunda toplantının yapılacağına dair bir hüküm bulunduğunu, fakat Milliyetçi Hareket Parti tüzüğünde "çağrılabilir" hükmü nedeniyle takdir hakkı tanındığını, bu kararın ve diğer kararların mahkemeye emsal oluşturmayacağını, 10 ay önce olağan kongrenin yapıldığını, bu kongrede tüzük değişikliğinin talep edilmediğini, bu talebin partinin üye çoğunluğu ve organları aracılığı ile kullandığı yetkiler çerçevesinde sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi amacıyla bağdaşmayacağını, bu durumun hakkın kötüye kullanılması olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 2005/3 Esas, 2011/1 Karar sayılı ( Ak Parti hakkındaki ihtar çekilmesine yönelik açılan davada,) tüzüğün takdir hakkı verdiğinin kabul edildiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının ve gerekçelerinin herkesi bağladığını bildirerek öncelikle yargı yolu farklılığından açılan davanın, dava şartı yokluğundan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda da Milliyetçi Hareket Partisi tüzüğünün 63/3. maddesinde yer alan çağrılabilir ifadesinin müvekkili partiye takdir hakkı tanıdığını, beraberinde Milliyetçi Hareket Partisinin organlarının görevde olduğunu, bu nedenle kayyım tayin edilemeyeceğini bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı tarafça dosyaya hukuki mütalaa sunulduğu, ilgili mütalaa içeriğinde ; Türk Medeni Kanunundaki dernekler hukukuna ilişkin kuralın siyasi partilere uygulanabilmesi için Siyasi Partiler Kanununda açık dayanağının bulunması gerektiğini, Siyasi Partiler Kanununda bu konudaki düzenlemenin siyasi partinin konum ve yapısına aykırı olmamak koşuluyla uygulanabileceğini, Siyasi Partiler Kanununun 14/6. fıkrasında büyük kongre üyelerinin en az 1/5'inin yazılı başvurusu üzerine çağrılacağını bildirmekle beraber çağrılmadığı takdirde Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulacağına dair bir hükmün bulunmadığını, bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesine başvurunun özel kanunu olan siyasi partilerin ko…

Editör: TE Bilişim