Yargıtay’ın kurultay kararı sonrasında ilk kez konuşan Akşener, Ülkücüler olarak Cumhurbaşkanlığına da başbakanlığa da talip olduklarını açıkladı.

Açıkçası Yargıtay kararının bugün açıklanacağı tahmin etmiyorduk. Ayın son gününe kadar bu belirsizliği süreceğini bekliyorduk.

Tam 5,5 aydır Biz kurultayın MHP’nin içişi olduğunu düşünüyorduk, sonradan anladık ki bu konu AKP’nin de işiymiş.

Değişimin benimle olması durumunda yaptırdığımız araştırmalar en az %25 gösteriyor. Benimle birlikte arkadaşlarım inandırlar. Sonrasında Türk milletinin de inandığını gördüm. 26 il gezdik, normalde delegelerle görüşme şeklinde planlama yapılmıştı, ancak hepsi mitinge ve halk buluşmasına dönüştü.

Gündoğdu’yu hiçbir sıfatım olmamasına rağmen on binlerce insan doldurdu, birçoğu da kadındı… Bu çok büyük ilgi ve alakaydı...

AKP’nin en büyük özelliği ölçümdür. Onlar da anketlerde MHP’de değişim olması durumunda başkanlığın, tek başına iktidarın ortadan kalktığını anladılar. O yüzden AKP sürece dahil oldu. Öylesine büyük hukuk ihlali yaşandı ki, Adalet Bakanı bizzat müdahale etti.

ŞEFFAF CAMDA ÇOK DERİN BİR ÇATLAK OLUŞTU

Türkiye’de bir korku iklimi hakim… Türkiye'de korku şeffaf bir cam halini aldı. "Sayın Cumhurbaşkanı istemezse bu ülkede her şey altüst olur. O istemezse hiçbir şey olmaz’ düşüncesini herkesi etkilemişti, bu duruma son verdik. Sanki şeffaf bir örtü var ve dokunanı elektrik çarpıyor. Biz bu korkuyu, bu duvarı yıktık.

15 MAYIS’TA NELER OLDU

Cuma günü Özdağ’ın ofisinde toplandık, cumartesi günü 11.00’da yapılacak mutabakatı imzaladık.

Nasıl gideceğimizi konuştuk, ancak dönüşle ilgili hiçbir program yapılmadı, herhangi bir söz verilmedi. Hatta o günkü açıklamayı bir kurucular kurulu üyesi hepimizin adına yapacaktı. Ancak o kişi bulunamadı. Ben de Özdağ ile hareket eden Sayın Halaçoğlu’nun metni okumasını önerdim.

15 Mayıs günü 9’dan 15’e kadar ayakta durdum. Yürümekte zorlandım biraz uzun bekleyişten dolayı. Arkadaşlardan talep geldi özellikle. ‘Gelin bir konuşma’ yapın sonra da dağılalım düşüncesi öne çıktı.

Valiliğin ve emniyeti elinde herhangi bir resmi yazı yoktu. Aslında ben sabaha kadar bekleyecektim. Ama gerekli belgeler geldikten sonra konuşma yapıp ayrılma kararı aldık. Arkadaşlar kalsalardı hep birlikte çıkardık.

İLLERDE CEMAAT DESTEK VERİYOR SÖZÜ KASTİNİ AŞMIŞTIR

Bizim partide 1 numaralı koltuğa aday olamazsınız. Eğer aday olursanız, Rus ajanı olursunuz, CIA ajanı olursunuz. Böyle bir anlayış vardır. Mesela 2012'de ben Sayın Bahçeli'ye oy verdim, Sayın Aydın hakkında bu tarz söylemleri iftira olarak nitelemiştim. Sayın Bahçeli'nin sözlerini anlıyorum ama Aydın'ın sözlerini anlamıyorum. Paralel sözlerine artık cevap vermek istemiyorum. Bizlere Paralel diyenlerin kendileri yamuk

Söz konusu yorum inciticidir. Çünkü illerde bize arkadaş veren arkadaşların tümü ülkücüdür, MHP’lidir. Hatta bir kısmı geçmiş dönemde Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ın genel başkan adaylığı süreçlerine destek olmuş kişilerdir. Söz konusu eleştirilerin kastini aştığını düşünüyorum.

ATATÜRK’Ü BİRİNCİ BAŞBUĞUMUZ OLARAK NİTELENDİRİRİZ

Biz Türk milliyetçileri olarak Atatürk’ü birinci başbuğumuz olarak nitelendiririz. Maalesef ki Atatürk’ten sonra Türk milliyetçileri Başbakan veya Cumhurbaşkanı çıkaramamıştır. Ama artık bunu ortadan kaldıracağız, başbakan, cumhurbaşkanı olacağız.

YETKİLİ OLAN ÇAĞRI HEYETİDİR

Yetkili olan Çağrı heyetidir. Mahkemenin kararı var. Eğer çağrı heyetinin dışında bir girişim olursa bu hukuksuzluk olur. Çağrı heyetindeki arkadaşlar ceza alırlar. Gerçekten samimilerse çağrı heyetinin faaliyetlerine yardımcı olurlar. O yüzden öncelikle tüzük kurultayı olacak, sonrasında seçimli kongreye geçilecek. 

 

Editör: TE Bilişim