Yazılarıma büyük ölçüde ara vermiştim,yazmak istemiyordum,ortam buna müsait olmuyor,mesleğim bu olmadıgı için artık yazmak istemiyorum.

"Doğrularla yazdıklarımız bazen birbirine çok zıt olduğu içinde iştah kalmamaktadır"

MHP'yi hep güzel yönleri ile gözetlemek istiyoruz...
Genelmerkez'i hep güzel görmek istiyoruz...
Ülkücü harekette her yapılana olumlu yaklaşmak istiyoruz.

Bu üstte söylediklerimiz oluyormu?
Bence hiç birisi olmuyor...
Hep kargaşa hep dedikodu hep tökezleme...
Daha çok frenleme...
Daha çok savunma...
Bu nasıl olduda böyle veya şöyle oldu hikayeleri ile savunmaya geçmek,ülkücülerin kaderi olmuştur.

Her seçim öncesi bu niye aday değil savunması...
Bu niye aday savunması...
Sırf insanlara bunları anlatmaya konsantre olmak...
Bu ülkücülerin kaderi olmuştur.

Bu bugün böylede dün nasıldı?
Dünde böyleydi...
Nusret Demirağ olayı...
Tûrkçe Ezan ...
İttifak vs.vs...
Kaderimiz kırk yıldır aynı...
Ülkücüler defans yapmaktan bir türlü gol atamıyor.

Nasıl olacak yörük göçü yolda dizermiş...
Ülkücülerde hep bu sıkıntıları çekecek bunu iyice anlamış durumdayız.

Bekle düzelir hep birbirimize nasihatimiz olmuş,birbirimizi böylelikle kolay kandırıp motive oluyoruz.

Ortamız olmadığı için,ya göklere çıkarılanlar...
Yada yerin dibine sokulanlar...
Yerin dibine soktuklarımız karşımıza dikiliyor...
Göklere çıkarttıklarımız karşımıza dikiliyor.

Neyse;körler sağırlar birbirini ağırlar...
Biz o durumdayız.

Genelbaşkan başdanışmanı basından bir arkadaşımız var,ülkücülükle ne alaka!.
Birtek televizyonumuzun genelmüdürü var ülkücülükle ne alaka!
Demekki böyle daha iyi oluyor.

Sonuçta: MHP iktidara yürüyor.

HABİB YALÇIN