PUSUDA BEKLEYEN SİYASETÇİLERE…

 

 

Ülkemizde her alanda büyük bir yozlaşma görülmektedir. Başta siyaset kurumu ve siyasetçiler olmak üzere yozlaşı neredeyse büyük bir değer haline gelmiştir. Parti padişahlarları ve kulları tepeden inmeciler,fırsat düşkünü akbabalar, böylesi bir ahlakla ülkeyi bu duruma getirmişlerdir!

 

Her gün kan, hergün şehit, her gün acı, her gün taziye, her gün intikam alacağız yalanı. Bıktık yaa..

 

Dünya lideri kendi ülkesindeki kanı durduramıyorken, sahte yeniçeriler tahtadan kale zaptediyor, 5678. Muhtarlar toplantısında kendi dışında herkesi suçlu görüyor…

 

Kendi şehidinin değil de konuşma yapmak, görünmek amacı ile taa Amerikalara cenazeye gidiyorsun, git de bu ülke nereye gidiyor onu düşünüyor musun?

 

Allahım bu akıl tutulmasını durdur..

 

Bu yozlaşı kültürü diğer partiler kadar ülkücüleri de etkilemiş ve kendi payımıza bu ilkesizlikten çok da nasiplenmişiz!

 

Bunlardan biri ile yazıma devam etmek istiyorum. Sn.Bahçeli yıllardır ülkücüleri ve ülkücü iradeyi çok küçümsediği için ya yok saymış, ya da dalga geçmiştir! Ancak şimdi aklı başına gelen Bahçeli ve ekibi telefonla, aracılarla Ülkücünün ayağına gitmeye başladı. Yanlış anlamayın Bilge Liderimiz değil arayan soran, o delegeye gider mi hiç, ona zul gelir böylesi işler… Kendi ulakları var örneğin Mersin’nin Erzurum ilçesinden, Adana’nın Bala ilçesinden yardımcıları var, ha bir de sarı çocuk var onlar konuşuyor delegasyonla, neler teklif ediliyor bir bilseniz…

 

Eskiden Ramazanlarda ocaklılar ve partililer bir arada iftarlar verirdik. İl, ilçe başkanları gelir Ramazanın huzurunu birlikte duyumsardık. Ramazan,iftar gibi beraberliklerin unutulduğu bu günlerde, ülkücüler ile bir arada ol (a)mayan Bahçeli ve ekibi partinin teşkilatlara yapılan bütçe yardımlarını 7 yıldızlı otellerde monşer tipli adamlara harcamaktadır! Ama bu değişim talebinin nelere muktedir olduğu örneğini vermek açısından Bahçeli de bu Ramazan yok sayma, adam yerine koymama huyundan vazgeçmiş görünüyor ki, bu günlerde İstanbul’da iftar için bulunacağını açıklamıştır.Hülasa majesteleri halka inmiştir…

 

Bahçeli, Sinan Ogan'ın hukuken aday olamayacağını ilan ettiğinde Genel Merkez ile hep gizli iş tutmuş fraklı aday belki sevinmiştir dedim içimden! Kırk elli oydan belki kendisine bir iki oy düşer hesabını da mutlaka yapmıştır. Çünkü iyi bilir hesap işini. Bunları neden yazıyorum?

 

Alçakça,ahlaksızca Meral Akşener'in ihraç duasından sonra partinin kendilerine kalacağını hesap edenlerin olduğunu bildiğimiz için! Alçakca ben şuranın adayıyım, Genel Merkezin 198 delegesi benimle olacak, Sinan Ogan'I da destekleyenler benim olacak dolayısı ile Genel Başkanlık çanta da keklik diyen bu hesapçı zihniyete alçak demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Siz bu hesaplara, kurnazlığa, şark tipliye hangi sıfatları uygun görürdünüz? Ülkücüyü bu denli salak yerine koymak neyin nesidir?

Ben bu parkinsonlu emekli askerlerle(burada bahsedilen vesayet aklıdır) derin süslü gerizekalı kendilerini toplum mühendisi sanan spastiklere gülüyorum! Böyle bir hesap ahlaki olamaz!

 

Bakın Sn.Meral Akşener'deki asalet ve hakkaniyetle hemen açıklamasını yaparak Sinan Ogan'ın elimine edilmesini Tüzük kurultayında engeller ve yolunu açarız beyanatında bulundu. Zaten abladaki erkekliğin yarısı sizde olsaydı şimdiye yüzlerce delege peşinde olurdu Ey fraklı…

 

İşte biz böyle dava arkadaşı olduğu için onunlayız. Çok şükür.Her gelişme sonrasında iyiki Sn.Akşener var, iyiki birlikteyiz dedirten duruşu alkışlanıyor.Umarım bu kötü niyetli kıskanç hasetlere iyi örnek olur bu kötü hesaplardan vazgeçerler.

 

Ayrıca büyük kongremizin 10 Temmuzda değil de daha erken bir tarihte olacağı öngörümü de sizlerle paylaşmak isterim. Genel merkezin bizleri paralelci gösterme iftira ve gayretlerine hergün yenisini ekleseler de insanımızın bize daha fazla sahip çıktığını görmek memnuniyet vericidir. Dersaneden atılan mesaj uydurması tam bir sefalet kokan gerizekalıca tuzak idi! Bu ve buna benzer itham ve iftiralar devam edecektir! Hatta bunlar Meral Akşener genel başkanımız olduktan sonra da devam edeceklerdir! Çırpındıkça kilim bunları çekiyor ne yazık ki farkında değiller! Bunlar yakında acıların çocuğu,Küçük Emrah ve yanlızlık türküleri ile romantizme de bağlayacaklar ama her şey nafile çünkü günahları çok büyük çok...

 

19 Haziranda tekrar Ankara da olacağız. Ramazanın güzelliğinde dualı ağızlarla açacağız Türk’ün büyük kurultayını. Ve Akşener ile iktidara yürüyeceğiz…

 

Levent hocanın dün Habererk’te yazdığı gibi “Son söz Ramazan günü, Ey Balgat Kontluğu, Ey Havuzcular, ne yaparsanız yapın, hangi yaftayı takarsanız takın ok yaydan çıkmıştır. Sayın Akşener, “Güler Yüzlü Milliyetçilik” anlayışı ile kendi güler yüzü ile bizlere umut olmuştur. Bu umut bizlere iktidarı elbet getirecektir.”

 

İsmail Türk

Editör: TE Bilişim