İYİ Parti 'li bir milletvekili “Akşener 1 buçuk saat arabanın içinde kaldı, 2 araba önünü kesti” dedi ve olanları anlattı. Öte yandan Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Akşener'in istifa kararını 3 gün önce verdiğini iddia etti. Nedeni ise Bursa 3. sıradan aday gösterilen Adnan İslamoğulları 'nın attığı tweet.

 'MADAM TWEETİ İPLERİ KOPARDI
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Bursa 3. sıradan aday gösterilen Adnan İslamoğulları 'nın attığı tweet nedeniyle Akşener'in istifa kararı aldığını yazdı. İşte Muharrem Sarıkaya'nın o yazısı:

Adnan İslamoğulları , seçimi kaybettikten sonra Akşener’i eleştiren tweet atıyor ve aynen şu cümleyi kuruyor:
 “Yola çıktık, yarı yolda bıraktın… madam, sen seçim kaybetmedin, sana olan inanma duygusunu yok ettin…”

 Akşener çalıştayın yapıldığı Sandıklı’daki otel odasında akşam kurmaylarına tweeti okuyup sert tonla devam ediyor:

 “Kültürümüzde ‘madam’ diye kime denir herkes bilir; genelev patronuna denir. Siz beni yalnız bıraktınız, bana bu hadsizliği yapana haddini bildirmediniz, hiçbiriniz cevabını vermediniz…”

 Bu ve benzeri nedenlerle seçim kaybının sorumluluğunu alıp Genel Başkanlıktan istifa etmeye karar verdiğini bir gece önce kurmaylarına açıklıyor.

 Kurmayları, İslamoğulları’nın “madam değil, madem demek istedim” diye açıklama yaptığını anımsatıyor.

Konuşmalar sonucu ortam sakinleşiyor.
 Sabah çalıştayda seçimde yerini beğenmeyip aday olmayan Yusuf Halaçoğlu ile aday olamayan veya seçilemeyen bazı partililer “vefasızlık, yarı yolda bırakma, adam harcama” gibi kelimeler kullanarak Akşener’e eleştirilerini sıralıyor.

 Halaçoğlu’nun konuşmasına sanki başka bir parti liderine hitap ediyormuş gibi, “Sayın Genel Başkan” diye başlaması ve üslubunu oldukça sert tutması bardağı taşırıyor.

 Akşener, “sürekli bir bedel istendiği, borcunu bir türlü bitiremediğini” belirtip, konuyu yine “madam” hitabına getiriyor.

 Bir gece önce kurmaylarına söylediği “Kültürümüzde madam kime denir bellidir” cümlesini yineliyor ve kürsüyü terk etmeden önce şunları söylüyor:

 “Lider olarak teşkilatların başarısızlığının da ittifakın da milletvekili sıralamasındaki hatanın da sorumlusu benim, hepsini üstleniyorum ve istifa ediyorum…”

 Partililer önünü kesip kararından vazgeçmesi gerektiğini söylerken, arbede çıkıyor ve eleştiren kişiler arasında yer alan eski Gençlik Kolları Başkanı Osman Ertürk de burnuna yumruk alıyor.
 

İYİ Parti'den Bahçeli’nin Çağrısına Yanıt
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İYİ Partinin kurultay kararının ardından resmi twitter hesabı üzerinden, "Koray Aydın ve bazı arkadaşlarına büyük görev düşmektedir. Hanımefendiyi mutlaka ikna etmeliler ve hanımefendinin arkasında durarak görevinin devamını sağlamalılar. Bu demokrasi ve İP açısından son derece faydalı olacaktır" açıklamasında bulunmuştu.

MHP lideri Bahçeli’nin bu çağrısı sorulan Çıray, "Sayın Bahçeli demokrasi konusunda en son konuşacak adamdır. Çünkü genel başkanımızla arasında bir fark vardır. Birisi kongrelerden korkar, birisi kendisi kongre çağrısı yapar. Milliyetçi Hareket Partisi’ne biz saygı duyarız ancak onun yönetenlere ’ölümü gösterip sıtmaya razı edilmiş’ derdir. Bahçeli’nin bu tür açıklamalarını ben bir hekim olarak sıtma nöbeti olarak değerlendiriyorum. Herkes kendi işine bakmalı. Bizim bir terbiyemiz var biz başka siyasi partilerin iç işlerine karışmayız, aynı terbiyeyi de biz bekliyoruz" karşılığını verdi.

MHP'DEN İYİ PARTİ'Lİ ÇIRAYA YANIT

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yazılı bir açıklama ile İYİ Parti Sözcüsü Aytun Çıray'a İslaimoğulları'nın attığı tweeti işaret ederek "Aytun Çıray isimli siyaset bezirgânına sormak isterim: Genel Başkanı Hanımefendiye çok ağır hakaret eden partilisine cevap vermiş midir? Verdiyse ne demiştir? Vermediyse neden beklemektedir? Yoksa başka beklentileri mi vardır? Anladığımız kadarıyla Çıray, bundan bir önceki partisi olan CHP’de alıştığı komitacılık alışkanlığını yeni partisinde sürdürme kararındadır. Bu kendi meselesidir. Ancak edep sınırlarını aşmamalıdır." dedi.

İşte o açıklama 
"Partimize üslupsuzca saldıran Aytun Çıray isimli zat, bugün Sayın Genel Başkanımıza kin kusmaya devam etmiştir. 

Türk toplumunun değer yargıları ve kültürel birikimi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, içinde yaşadığımız toplumda partilisinin hanımefendiye söylediği sözün ne anlam ihtiva ettiğini Aytun Çıray gayet iyi bilmektedir. 

Aytun Çıray isimli siyaset bezirgânına sormak isterim: Genel Başkanı Hanımefendiye çok ağır hakaret eden partilisine cevap vermiş midir? Verdiyse ne demiştir? Vermediyse neden beklemektedir? Yoksa başka beklentileri mi vardır? Anladığımız kadarıyla Çıray, bundan bir önceki partisi olan CHP’de alıştığı komitacılık alışkanlığını yeni partisinde sürdürme kararındadır. Bu kendi meselesidir. Ancak edep sınırlarını aşmamalıdır.

Aytun Çıray açıklamasında, “Türkiye demokrasisi” demektedir. Bilindiği üzere bu kavram, demokratik kılıfa büründürülmüş bölücü bir jargondur. Daha açık bir deyişle HDP ağzıdır. Anlaşılacağı üzere Çıray, terör örgütünün diliyle ve üslubuyla konuşmaktadır. Bir kere daha anlaşılmıştır ki İP’teki terörist sevicilik had safhadadır. Henüz genç bir parti olmasına rağmen İP’te bazı geleneklerin oluştuğu ve yerleşik bir hâl aldığı anlaşılmaktadır. Bunlar içinde en önde geleni, bölücü-Kürtçü-terörist çizgiye öykünme, taklit etme ve kopya çekmedir.  

Eğer Aytun Çıray demokrasi dersi almak istiyorsa, partimizin siyaset ve liderlik okuluna müracaat ederek mezkûr konularda ders alabilir. Fakat bizim okulumuzda “Türkiye demokrasisi” veya “Türkiyelilik” kavramlarıyla karşılaşmayacağını şimdiden hatırlatmak isteriz. “Türk demokrasisi”nin yıkılmaz kalesi olan ve “Türk Milleti”nin yegâne teminatı olan MHP’de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş değerleri ile kadim Türk tarihinden süzülüp gelen Türk devlet gelenekleri ve Türk millî kültürü, kendisini karşılayacaktır. Bu sebeple eğer müracaat edecek olursa, yapmayı iyi bildiği, “gömlek değiştirerek” gelmesini kendisine tavsiye ederiz.    

Türk siyasetinde temsil ettiği misyon, sahip olduğu dil, üslup ve nezaketi tüm çevreler tarafından kabul edilen ve saygın bir kişilik olarak toplumun bütün kesimleri tarafından itibar edilen Sayın Genel Başkanımıza karşı Aytun Çıray’ın takındığı üslup kendisinin seviyesi(zliği)ni göstermektedir. 

Ayrıca Aytun Çıray’ın bu çıkışları kendine ait değildir. Kameraların önünde ustası sufle vermekte, Çıray ise tekrar etmektedir. Bu iş, o kadar aleni gerçekleşmektedir ki partinin sözcüsü sıfatını taşıyan biri açıkça kopya almakta ve aldığı suflelere harfiyen uymaktadır. Konuşmanın gidişatını, kongre tarihini, sorulara verilecek cevapları ve toplantının ne zaman biteceğini kendisi tayin edemeyen bu parti sözcüsü, bir de hekim olduğundan dem vurmakta ve sıtma hastalığından bahsetmektedir. Galiba kendisi, hekimini yanı başında sürekli gezdirmektedir ki akıl tutulması yaşadığında hemen özel hekimi devreye girmektedir. Bu da akıllara, güzel bir söz getirmektedir: “Kiralanan kafaların, köleliktir kirası.”   

Son olarak şunu hatırlatmak isteriz ki güneşe bakmaya cesareti olmayan ama güneş iddiasında bulunanlar gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkûmdur."

İsmet Büyükataman

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri

Editör: TE Bilişim