Devlet Bahçeli'nin "Yeterli sayıda imza toplansa da kongre yapmam" açıklamasının ardından MHP'de Olağanüstü Kongre talep eden Üst Kurul Delegeleri'nin yeter sayının 2 katından fazla sayıda imzası 15 Ocak'ta Genel Merkez'e teslim edildi. Dikkatler, MHP Genel Merkezi'nin bu noktada ne yapacağına çevrilmişken sürecin nasıl işleyeceği tartışılmaya başlandı. MHP camiasında Olağanüstü Kongre talebine dair cevabını ayaran  pek çok soru da gündeme taşındı. Emekli Ağır Ceza Reisi ve Meral Akşener'in avukatı Feridun Bahşi, hukuki sürecin bundan sonra nasıl devam edeceğini konuya ilişkin 15 soruya cevap vererek açıklık getirdi. İşte o soru ve cevaplar:

 

1-Üst Kurul Delegelerinin delegeliklerinin parti kapatılarak ya da fesh edilerek düşürülmesi mümkün mü?

Milliyetçi hareket Partisi üst kurul delegelerinin delegelikleri partinin il teşkilatlarının kapatılmasıyla veya il yönetiminin feshedilmesi ile düşmez. Zira siyasi partiler kanunu ve parti tüzüğü hükümlerine göre seçilen üst kurul delegelerinin görev ve yetkileri yenisi seçilinceye kadar devam eder.

Nitekim 2012 yılında yapılan olağan kongre sonunda genel merkez tarafından bir kısım il teşkilatları kapatılmıştı, sonrasında üst kurul delegeliğinin tespiti amacıyla açılan davalara genel merkezce gerek avukatlar tarafından mahkemeye verilen cevap dilekçesinde gerekse Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sorulan duruma karşı Teşkilat başkanlığınca verilen cevaplarda parti üyeliklerinin ve üst kurul delegeliklerinin devam ettiği bildirilmişti.

Buna ilişkin her iki cevap dilekçesi de elimizde bulunmaktadır.

2-Genel Merkez hemen il kongresini yapıp üst kurul delegeliğini düşürebilir mi?

Bilindiği gibi gerek siyasi partiler kanununda gerekse MHP parti tüzüğünde olağan kongrelerin en erken 2 yıl, en geç ise 3 yıl içinde yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu kural ilçe ve il kongrelerinde de aynen geçerlidir. Yani ilçe kongrelerinin de önceki kongrenin yapıldığı tarihten itibaren en erken 2 yıl sonra yapılabilir. İlçe kongrelerinin yapılmaya başlanması ile üst kurul delegeliği düşmez.

3- Genel Merkez 9 ekim 2016 tarihinde olağan kongre sürecini başlatarak ilçe kongrelerini yapmaya başlayacağını açıklamıştır. bu durum olağanüstü kongre sürecini etkiler mi?

İlk olarak mahkeme süreci o tarihe kadar bitecektir.

İkinci olarak da 9 Ekim de ilçe kongrelerinin yapılmaya başlanması olağanüstü kongre sürecini etkilemez zira biraz önce de belirttiğimiz gibi üst kurul delegelerinin görev ve yetkileri yeni üst kurul delegelerinin seçimine kadar devam eder. Genel merkez il kongrelerini Haziran 2017 tarihinde yapacağını açıklamıştır. Her ilin üst kurul delegelerinin görevleri ayrı ayrı yenileri seçilinceye kadar devam edecektir.

4-Genel Merkezin delegelere baskı yaparak imzalarını geri çektireceği iddia ediliyor bu gerçekleşirse sonucu ve etkisi nedir?

İmzaların Milliyetçi Hareket Partisi genel merkezine tebliğ edilmesi, yargı kararlarında TOPLU İRADE BEYANI olarak adlandırılır. İmzalar genel merkeze ulaştığı andan itibaren olağanüstü kongrenin toplanması için toplu irade beyanı oluşmuştur. Bu irade tek tek delegelerin iradelerinden ayrı ve bağımsız bütünlük arz eden toplu bir iradedir. O andan itibaren baskı ya da başka bir sebeple üst kurul delegelerinin imzalarını geri çekmesi, delegelerin istifa ettirilmesi ya da ihraç edilmesinin hiçbir hukuki geçerliliği yoktur ve sonuca herhangi bir etkisi yoktur. Bu husus birçok Yargıtay dairesi kararlarında açıklandığı gibi Anayasa Mahkemesinin 2004/2 E. ve 2005/4 K. sayılı kararında da açıkça ortaya konmuştur.

5- Olağanüstü Kongre çağrısında bulunan 543 delegenin imzasına rağmen genel merkezin hukuki olarak kongreyi toplamama konusunda yetkisi ve takdir hakkı var mı?

Siyasi Partiler Kanunu 14/6, 29/1, 121/1 maddeleri, Dernekler Kanunu 34 maddesi ile MHP Tüzüğü m.63 maddesi çok açıktır.

543 delege sayısına bile ihtiyaç yoktur. 246 delegenin noter onaylı imzası ile talep halinde Milliyetçi Hareket Partisinin yetkili kurullarının olağanüstü kongreyi toplamama noktasında herhangi bir takdir yetkisi yoktur mecburiyet vardır. Tüzükler yasaya uygun olarak yapılmak zorundadır. Yasaya aykırı tüzük hükümleri geçersizdir.

6-Genel Merkez Olağanüstü Genel Kurulu kaç gün içinde toplamak zorundadır.

Resmi gazetenin 31.03.2005 günlü 25772 sayısında yayınlanan Dernekler yönetmeliğinin 13/b maddesinde "Yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı isteği üzerine otuz gün içinde olağanüstü toplanır."hükmü karşısında genel merkez 30 gün içinde olağanüstü kongreyi toplamak zorundadır.

7- Genel Merkez Olağanüstü Kongre'yi toplamadığı takdirde hukuki süreç nasıl işleyecektir?

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 75. Maddesi "Genel kurul, yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hâllerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılır.

Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir." Hükmünü içerir.

Buna göre imza vermiş üst kurul delegelerinden herhangi birinin müracaatı üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi; Dava açıldıktan hemen sonra genel merkeze dava dilekçesini tebliğ edip 2 hafta cevap süresi verecek, genel merkezce cevap verildiği anda da mahkeme ÇAĞRI HEYETİNİ atama talebi ile ilgili kararını verecektir.

Mahkeme üst kurul delegesinin açtığı davada öncelikle yeterli sayıda olağanüstü kongre talebini isteyen delegenin imzasının olup olmadığını ikinci olarak da bu imzaların genel merkeze teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde olağanüstü kongreyi toplayıp toplamadığına bakacak sonucuna göre 3 kişilik ÇAĞRI HEYETİNİ vereceği kararla birlikte atayacaktır.

 

8-Siz burada ÇAĞRI HEYETİ diyorsunuz Genel Merkez ise KAYYUM diyor, ikisi arasındaki fark nedir?

Kayyum ile ÇAĞRI HEYETİ birbirinden çok farklıdır.

Kayyum yöneten kimse anlamına gelmektedir, kendisine tevdi edilen kurumu tüm organlarıyla yönetimine alan kişiye verilen isimdir.

Mahkemece atanacak olan ÇAĞRI HEYETİ ise Sadece ve sadece olağanüstü kongre için salonu tutacak çağrı yapacak ve çağrı sonrası sağlıklı olarak kongrenin gerçekleştirmesi için tedbirleri alacaktır.

ÇAĞRI HEYETİ kamuoyunda algılandığı gibi, partiye el koyup tüm kurum ve kuruluşlarıyla yönetmeye kalkmak değildir, parti kayyuma devredilecek denilerek son zamanlarda bazı şirketlere atanan 207 bin TL aylıklı kayyumlar hatırlatılıp algı oluşturulmaya çalışılmaktadır.

9- ÇAĞRI HEYETİ kimlerden oluşacaktır?

ÇAĞRI HEYETİ partimizin üst kurul delegeleri arasından seçilecek 3 kişiden oluşacaktır.

10- ÇAĞRI HEYETİ'nin görev ve yetkileri nelerdir?

Biraz önce de açıkladığımız gibi; ÇAĞRI HEYETİ sadece ve sadece olağanüstü kongre için salonu tutacak, delegelere davetiye gönderecek ve olağanüstü kongrenin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi için tedbirler alacaktır. Bunun dışında herhangi bir görevi olmayacaktır.

11- Genel Merkezin mahkemece verilen kararını temyiz edeceği söyleniyor, verilen karar temyiz edilebilir mi? Temyiz olağanüstü kongrenin yapılmasına engel mi?

Mahkeme karar verdiği anda olağanüstü kongre toplanma süreci hemen başlayacaktır. Kararın temyiz edilmesi infazını yani olağanüstü kongrenin yapılmasını engellemeyecektir.

12- Türk siyasi tarihinde benzer süreçler yaşandı mı? Sonuçları ne oldu?

Türk siyasi tarihinde özellikle Cumhuriyet Halk Partisinde birçok kereler ve bir defa da 2010 yılında Saadet Partisinde benzer süreçler yaşanmıştır.

Saadet Partisi, olağan kongrenin hemen ardından yeterli sayıda üst kurul delegesinin imzası ile olağanüstü kongre toplanması talep edilmiş, genel merkez üst kurul toplanma talebini reddedince de delegelerden bazıları Ankara Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ederek KONGRE ÇAĞRI HEYETİ atanmasını talep etmişlerdir.

Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi ise talebi şekil olarak yeterli sayıda delegenin imzasının olup olmadığını ve bu imzaların Genel merkezlerine tebliğ edilip edilmediğini inceleyip 22.09.2010 tarihinde 2010/1751 Esas, 2010/2066 Karar sayılı ilamı ile KONGRE ÇAĞRI HEYETİ atanmasına karar vermiş, 17 Ekim 2010 tarihinde de olağanüstü kongresini gerçekleştirmiştir.

13- Toplu irade beyanlarından sonra imza verilebilir mi? Cevap EVET ise imza vermek isteyen Üst Kurul Delegeleri'nin izleyeceği yol nedir?

Toplu irade beyanı da denilen imzaların genel merkeze tesliminden sonra imza vermek isteyen üst kurul delegelerinin önünde herhangi bir engel yoktur. İsterlerse imza verebilirler.

Üst kurul delegesinin bu konuda izleyeceği yol ise;  notere giderek www.meralaksener.com.tr internet adresinde bulunan MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINA hitaben yazılı talepnamenin düzenlenmesini ve bir suretinin kendisine verilmesini bir suretinin de parti genel merkezine tebliğ edilmesini istemek şeklinde olacaktır.

14- Genel Merkezin hukuki süreci 9 Ekime kadar uzatıp sonrasında da nasıl olsa olağan kongre sürecini başlattık diyerek olağanüstü kongre süreci girişimin sonuçsuz bırakma şansı var mıdır?

Hayır, bu mümkün değildir.

Birincisi biraz önce vermiş olduğum örnekte de olduğu gibi mahkeme süreci 9 Ekim tarihinden çok daha önce tamamlanacaktır.

İkincisi toplu irade beyanında bulunulduktan sonra onca üst kurul delegesinin iradesini yok saymak hukuki açıdan mümkün değildir.

Kaldı ki olağanüstü kongre talebi tüzük değişikliği talebini içermektedir.

Editör: TE Bilişim