Rutte: NATO, Savunma Harcamalarını Yüzde 2'nin Üzerine Çıkarmayı Hedefliyor

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Antalya'da düzenlenen NATO Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, Haziran ayında Lahey'de yapılacak zirve öncesinde savunma harcamalarının artırılmasının merkez hedef olduğunu vurguladı. Toplantının Türkiye'de gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Rutte, savunma harcamaları, savunma sanayi işbirliği ve Ukrayna'ya destek konularında derinlemesine görüşmeler yapıldığını belirtti.

Rutte, Lahey Zirvesi'nde savunma harcamalarının artırılmasının merkez hedef olacağını ve mevcut yüzde 2'lik hedefin yeterli olmadığını, müttefiklerin daha ileri gitmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin savunma sanayi kapasitesine değinen Rutte, Türkiye'nin bu alanda etkileyici bir ilerleme kaydettiğini, Türk savunma şirketlerinin Avrupa ve ABD ile yakın işbirliği içinde olduğunu ve NATO'nun ihtiyaç duyduğu üretim kapasitesinin oluşmasında Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu vurguladı.

Almanya'nın Türkiye'ye Eurofighter savaş uçağı satışı konusuna ilişkin olarak, Rutte, bu konunun geçen hafta Brüksel'deki NATO karargahında Almanya'nın eski Başbakanı Friedrich Merz ile görüştüğü sırada gündeme geldiğini ve NATO olarak bir müttefikin diğerine silah satışına sınırlama koymamasını teşvik ettiklerini belirtti. Rutte ayrıca, Almanya'nın NATO'nun en büyük ikinci ekonomisi olduğunu ve Lahey zirvesinde yüzde 2'den daha iddialı hedefler belirlenmesi gerektiğini, ancak bunun gerçekçi yollarla yapılması gerektiğini ifade etti. Ukrayna'ya verilen desteğin savaşı uzatmak için değil, Ukrayna'nın kendini savunabilmesi için olduğunu ve kalıcı bir barışın ancak bu yolla mümkün olabileceğini de sözlerine ekledi. Rusya'nın İstanbul'daki müzakerelere düşük seviyede katılmasını eleştirerek, Zelenskiy'in görüşmeye hazır olduğunu ve topun artık Rusya'da olduğunu belirtti. Son olarak, NATO'nun Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile ilişkilerini güçlendirdiğini ve bu ülkelerdeki savunma sanayisinin büyük bir potansiyele sahip olduğunu, Avrupa-Atlantik ve Hint-Pasifik'in artık birbirinden ayrı düşünülemez olduğunu açıkladı.