Saadet Partisi genel başkanı Mustafa Kamalak yaptığı açıklamada 19 Temmuz' da Ankara' da geniş çaplı bir toplantı yapacaklarını, Köşk seçimlerinde kime destek vereceklerini belirtti.

Mustafa Kamalak, Ankara’da, Saadet Partisi’nin İslam ülkeleri büyükelçilerine verdiği iftarda bir konuşma yaptı. İslam ülkelerinde yaşanan olaylardan bahseden Kamalak, “Etrafımız kaos ve kargaşa dolu. Müslüman ülkeler adım adım parçalanıyor. Musul’dan Bağdat’a, Halep’ten Şam’a, Bingazi’den Trablus’a kadar her taraftan kesif dumanlar yükseliyor. Arakan’dan Kabil’e, Mali’den Somali’ye kadar her yerden feryatlar, çığlıklar geliyor. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı bütün haritaları değiştirmişti. Şimdi 2014’teyiz. Küresel taksimin 100. yılında sınırlar yeniden tanzim ediliyor. ‘Böl-parçala ve yok et’ taktiği acımasızca uygulanıyor. Zaten bölünmüş bir coğrafya daha da küçük parçalara bölünüyor. ‘Mikro Devletçikler’ kuruluyor. Bunun için, Kürt, Türk, Şii, Sunni, Arap, Acem denilerek, her türlü etnik ve mezhebi farklılıklar tahrik ediliyor, kışkırtılıyor. Coğrafyamız hızla büyük bir savaşın içine itiliyor.” ifadelerini kullandı.

Kamalak sözlerine şöyle devam etti: “Bu sinsi oyunu bozmak, bu kara tabloyu değiştirmek zorundayız. Çünkü bu oyunun arkasında Büyük Ortadoğu Projesi vardır. Bu projenin sahipleri vardır. Bu oyunun arkasında İslam ülkelerinin zenginliklerini sömüren küresel kapitalizm vardır. Bu oyunun arkasında İslam ülkelerine sattığı silah miktarını son 3 yılda, yüzde 300 arttıran silah baronları vardır. Bu oyunun arkasında, varlığını İslam ülkelerinin parçalanmasına borçlu olan ırkçı emperyalizm vardır. Bakmayın insan hakları dediklerine, onlar bir damla petrol için bin Müslümanı öldürmekten çekinmezler. Bakmayın her fırsatta demokrasiden dem vurduklarına, menfaatleri söz konusu olunca, en acımasız diktatörlere destek vermekten çekinmezler. Binlerce masumun katledilişine göz yummaktan çekinmezler. Ülkeleri işgal etmekten, insanları birbirine düşürmekten çekinmezler. Çünkü onlar kandan ve kaostan beslenirler. Temsil ettikleri Firavuni düzenin gereğini yapıyorlar. Peki, biz ne yapıyoruz? ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa bir koyunu, gelir de adli İlahi, Ömer’den sorar onu’ diyen bizler. İnnemel Mu’minune İhve (Bütün Mü’minler Kardeştir) ayetinin muhatabı olan bizler, Dicle’nin kenarındaki bir koyunun hesabını veremezken, Irak’ta ölen 2 milyon masumun hesabını nasıl vereceğiz? Musul’da, Telafer’de tekbir getirerek, tekbir getirenleri öldürenlerin hesabını nasıl vereceğiz. Cuma namazı kılarken vurulan Müslümanların hesabını nasıl vereceğiz? Suriye’de ölen 150 bin canın hesabını nasıl vereceğiz? Hama’nın, Humus’un, Kabil’in, Kudüs’ün, Gazze’nin hesabını nasıl vereceğiz?''

Kamalak, sözlerini şöyle bitirdi: “Sözlerimi toparlıyorum. Ancak konuşmamı bitirmeden önce Türkiye’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini de birkaç cümle ile değerlendirmek istiyorum. Çünkü sizlerin de bu konuyu yakından takip ve merak ettiğinizi biliyorum. Değerli dostlar, Milli Görüş, hiçbir zaman kişiler üzerinden siyaset yapmadı. Her zaman ilkeleri önemsedi, değerlere önem verdi. Bu yüzden Saadet Partisi olarak biz, en başından beri “kim cumhurbaşkanı olmalı” sorusundan ziyade, “nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı” sorusu üzerinde durduk, durmaya da devam ediyoruz. Bu konuda çok titiz bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu amaçla önümüzdeki hafta, 19 Temmuz Cumartesi günü, Ankara’da çok geniş katılımlı bir toplantı yapacağız. Bu toplantıya; başkanlık divanı üyelerimiz, genel idare kurulu üyelerimiz, il başkanlarımız ve il sorumlularımız katılacak. En geniş şekilde yapmaya devam ettiğimiz istişareler neticesinde ortaya çıkan sonuca göre bir karara varacağız. Ve bu kararı inşallah en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağız. Şimdiden yapılacak seçimlerin ülkemize, milletimize, İslam alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminin, kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya vesile olmasını temenni ediyorum.”

Editör: TE Bilişim