2 Mart Çarşamba günü Aksaray da Millet ayağa kalkmıştı, tabiri caizse şaha kalkmıştı şaha çok duygulandım. O duygu selinin içinde bir yandan da düşündüm ne kadar haklılar. Azıcık vicdanı olan herkes şunu kesin olarak kabul etmelidir ki yerden göğe kadar haklılar.

           Ülkede Hz. Ömer’in Adaletini tesis edeceğiz diyen bir zihniyet adaletin boynuna balta saplamıştır. İnanınki bunu ben demiyorum cennet mekân eski MSP Kayseri il başkanlığı yapmış komşum olan Yıldız Teknik üniversitesinden mezun bir şahıs gözlerinden gelen yaş ile anlatmıştı. Partimizi kurarken liderimiz bize dedi ki Hz Ömer’in adaletini uygulayacağız partimizin kuruluş felsefesidir gerçek adaleti tesis edeceğiz öylece hedefe varacağız.            Hani o mübarek Halife buyurmuştu “Camiyi yıkın Adaleti yıkmayın”. Halifenin bu güzel sözüyle milyonlarca insan kandırıldı. Sonra onlardan neşet olan nesilleri İktidar oldu ekonomik anlamda muktedirde oldular. Geçte olsa kemik yalayıcı çıkarcı sefillerle kendilerine göre bürokratlarını da ikame ettirdiler. Çürüyen bürokratik yapıdan yıkılan yerle bir olan devlet kurumları içerisinde en büyük darbeyi maalesef adalet sistemi aldı.

          Cumhuriyetimizin temel kazanımları yerle bir edilerek, devletin bekası tehlikeye düşürüldü. Demokrasi her alanda rafa kaldırıldı, sosyal devlet paraya tahvil edildi, hukuk tükendi, laiklik bir tarafta din bir tarafta dinsizlik olarak kabul gördü. Bilindiği gibi bu dört umdenin dördü de namuslu düşünüldüğünde İslam referanslı idiler. Mili demokratik denince dinimizle çatışmaz olarak zikredilen ilk umdedir. Sosyal devletin kurucusu Resulü Kibriya’dır. Haklının hukukunu korumak dinimizce farzdır. Laiklik gerçek tanımıyla din ve vicdan hürriyeti olduğuna göre Dinde zorlama yoktur ilahi emri ile uyumludur, referansı İslam’dır. Her ne hikmetse böylesi bir Cumhuriyet küfrün güçlü, haklının güçsüz olduğu bir dönemde Gazi Paşa’nın yüksek dehası ile kurulmuştur. Ne yazık ki Ülkeyi kan deryasını dönüştüren Millet düşmanları en başta bir gün kendilerine de çok lazım olacak adaleti yıkarak kirli emellerine koşmaktadırlar. Ondan ötürüdür ki Adalet vurgusunun önceliği her kesimden karşılık buluyor. İnsanlar adaletten yana çok dertliler, bürokratik kıyımlarla da büyük sıkıntı yaşıyorlar, kendi zengini yaratan zihniyet karşısında adalette yoklukla savaşıyorlar ve bir ses bekliyorlar. İşte o ses Aksaray da dedi ki hukuku katledenleri, devleti soyanları yetim hakkı yiyerek tosunlaşanları hep birlikte hesaba çekeceğiz, ellerimizle yakalarını yırtacağız, yanlarına koymayacağız. Bu gür sesin sahibi ve ekibi adeta kenetlenmiş hesap için her riski göze almışlar. Ne söyleyeyim o inanca şahit oldum inşaALLAH başaracaklar dedim. Başarmanın yolu inanmaktan geçer. Enteresandır Bülent Arınc’ın Ankara’yı parsel parsel sattı dediği zat ile PKK’nın kasasını soyup AKP ye sığınan adam ve yandaş medya ata binmiş 7 haziran akşamı yapılan o meşhur konuşmanın sahibine diyet ödemek için adete yarışa girmişler. Ülkücü düşmanları ülkücülerin varlığını koruyor gözüküyorlar. Allah aşkına kim neresiyle gülsün bunlara.

     Ben şahsen bedel ödemiş, ağır çileler çekmiş, şehit evladı bir ÜLKÜCÜ olarak kahroluyorum. Nasıl kahrolmayayım daha dün ülkücü olarak aileme çevreme en büyük zarar veren soyu bozuklar bu gün benim partimin mensuplarıyla koyun koyunalar. Benim partimdeki görevliler değişim isteyen haklılara karşılık ülkücü düşmanlarıyla birlik olup utanmasalar bizleri hain ilan edecekler. Bu müptezellere karşı Aksaray’da toplanan canlar, hesap için kenetlenmiştir. Evet o canlar  birbirlerine söz verdiler ve alem duysun istediler…Cenabı Hak onlar gibi düşünenlerin yar ve yardımcısı olsun yolları ve bahtları açık olsun. Mübarek Cuma akşamının ve akabindeki Cuma gününün bereketi rahmeti ve feyzi cümle inananların ve inandıkları ile amel edenlerin üzerine olsun. Selam, sevgi ve saygılarımla….

Editör: TE Bilişim