Son dönemde bildiğiniz üzere sokak röportajları bir hayli arttı. Yine bir sokak röportajında çarşaflı kadına soruyorlar “Ampulü kim icat etti.”  Çarşaflı kadın cevap veriyor. AKP diyor. Ardından Tayyip Erdoğan diyor. Çarşaflı kadının sokak röportajı sosyal medyada TT oldu.

Belliki kadın kendisini o kadar kara propogandaya kaptırmış ki; bakın başka neler söylüyordu:

Bakın "Işıkları yakıyor… kimse karanlıkta değil. AKP!.. yaşasın. Durmak yok sormak yok… yola devammm"

Yine bir sokak röportajında bir vatandaşa soruyorlar. Deprem neden oldu? Vatandaşın cevabı; “Depremi CHP yaptı. Kılıçdaroğlu yaptı” diyebiliyordu.

Hatırladığım kadarı ile 2007 yılı idi,  manken Aysun Kayacı demişti k; “Dağdaki çobanın oyu ile benim oyum aynı olmamalı” demişti. Ve ardından sosyal medyada linçe uğramıştı. Aysun Kayacı’nın ne kadar haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.

Yazımızın başlığında ne demiştik. “Siyasetin Hayat Suyu Cehalet”

“Ben Tayyip’in ……nün kılıyım diyeni mi ararsın. Bizim Tayyip Erdoğan’ın ayakkabısını elimizle yalamalıyız diyeni mi ararsın.

Cehalet diz boyu…

Evet. İsminin önünde titrinin Prof. Olduğu yazan bir öğretim üyesi; Prof. Dr. Bülent Arı

Ne demişti bu muhterem zat bir hatırlayalım:

"Ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır" “Ben cahil halkın ferasetine güveniyorum” demişti.

Yine Ak Parti İktidarının ilk yıllarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Taner Yıldız, bir bayram sohbetinde sözlerinin kayda alınmadığını zannettiği bir ortamda “Bu ülkede eğitim düzeyi arttıkça, bizim Ak Parti olarak oy oranımız o nispette düşmektedir” demişti. Taner Yıldız’da o prof. Gibi düşündüğünü ortaya koymuştu.

İşte bu zihniyet, eğitimin başında olduğu sürece, teneke gibi ses veren gençler yetiştirirsiniz. AFAD’ın başına bir imamı getirirsiniz, Kızılay’ın ne hale geldiğini görüyorsunuz. Başındaki adama bakın ne utanma var. Ne istifayı düşünüyor. Pişkinlik had safhada.  Tam da bu iktidarın aradığı bürokrat tipi.

Bilinçsiz ve cahil toplumlar bu ülkede çoğaldığı oy kullandığı sürece neye, kime, neden oy verdiğini bile bilmeyen insanların seçtiği kişiler bu ülkenin yönetiminde kalmaya devam edecek. Prof. Arı ve onunla aynı düşüncede olanlarında istediği bu olsa gerek.

Eğitimsiz insan soru sormaz, analiz yapmaz, yapamaz. Eleştiri kültürü yoktur. Dogmatik olarak ne söylenirse ona inanır. Sorgulamaz. Şayet okumuş, ülkedeki ekonominin, politikanın farkında olan insanlar, "Neden?" sorusunu sormaya devam ettikçe, siyasilerin de işi zorlaşıyor.

Sözün kısası, bu ülkede acilen eğitim tekrar elden geçirilmeli ve gerektiği önem verilmelidir. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu verdiğimiz örneklerde çok açık bir şekilde görebiliyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE