27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi darbelerden kaçan tüm mağdurların sığındığı en güvenli liman Avrupa’ydı!

Avrupa Türkiye'de adliyelerle sorunu, sıkıntısı olan herkese kucak açmaktaydı.

Faşizmi savunanda, komünizmi savunan da, şeriat devletini savunan da Avrupa’yı tercih ediyordu.

Çünkü Avrupa’da hak, hukuk, adalet, din ve vicdan özgürlüğü vardı.

Şöyle geriye dönüp bakıyorum da, her darbe sonrası Türkiye’den binlerce insan Avrupa’ya kaçıp sığınma talep ederek kabul edildi.

Yani binlerce “Vatan Haini” Avrupa’ya iltica etti.

Evet, her darbe yapan siyasi fikre göre ”Hain” ilan edildi birileri.

27 Mayıs Menderes ve Destekçileri, 12 Eylül Devrimciler ve Ülkücüler, 28 Şubat’ta İslamcılar, yeni parti kuranlar “Hain” ilan edilenler!

Darbeyi kim yaparsa yapsın, darbeden kaçanların kendileri gelmeden sıfatları, isimleri gelirdi Avrupa’ya.

Kimi Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya sınırlarında, kamyon kasalarında haftalarca sınırı geçmek için fırsat beklerken, bize memleketten bilgiler gelirdi.

Duydun mu ? "Vatan haini Komünistler kaçmış geliyor, yok efendim faşistler geliyor."

Ve ansızın 28 Şubat post modern darbe olunca irticacılar geliyor.

Cumhuriyet karşıtı Milletvekilleri, Belediye başkanları, farklı dilde türkü okuduğu gerekçesi ile Kürtçüler geliyordu.

Sonra sanatçılar, yazarlar, akademisyenler, gazeteciler, katiller, hırsızlar, soyguncular aklınıza ne gelirse vardı.

Avrupa’ya kaçanlar, Türkiye'yi suçladılar.

-Hukuk ve adalet yok

-Rejim baskı yapıyor

-İşkence var

-Din vicdan özgürlüğü yok

-Başörtüsü zulmü var

-İslami burada daha rahat yaşıyoruz

Gibi yüzlerce suçlamada bulunarak,

Avrupa’da ilticaları kabul edildi.!

Bizde, Batı Avrupa Türkleri olarak, vay namussuz, vay vatan hainleri, Ülkemizi Avrupa'ya şikayet ediyor diye onların bir çoğunu dışladık.

Zaten Türkiye'nin de bizden beklentisi buydu, yurt dışına kaçıp gelen hainlere göz açtırmayın, fırsat vermeyin.

Aradan yıllar geçtikten sonra, birde bakıyoruz ki, bu vatan haini diye bize anlatılan isimler, Türkiye'de çok önemli yerlere atanmışlar.

Büyükelçi, Milletvekili, Bakan, Cumhurbaşkanı danışmanı sıfatı almış “Hain” ilan edilen isimler.

Şimdi soruyorum, bunlar dün hain ise, bugün devletin en önemli mevkilerine neden getirildiler?

Bu devlet, neden bu kadar hain yetiştirir!

Avrupa Türkiye'nin vatan haini rehabilitasyon merkezi mi?

Hain kim?

Kime göre Hain?

Hainliğin ölçüsü nedir?

Hep arada kalan, biz Batı Avrupa Türkleri olduk?

Bu saçmalıkları yakından izleyen Avrupalılar ise, bize soruyor “Hain ilan ettiklerinizi niye Milletvekili ve Büyükelçi yapıyorsunuz? ”

Tekrar ediyorum, lütfen Vatan Hainliği sıfatını size muhalif olan herkese kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin itibarını yurtdışında bozuk para gibi harcamayın.

50 yıldır yurt dışında yaşıyorum, hiç bir Alman devlet yetkilisinin farklı fikirde ki vatandaşları İçin “VATAN HAİNİ” sözünü kullandığına şahit olmadım.

Kalın sağlıcakla

Almanya Köln 2020

[email protected]