Devlet Bey kayıtsız şartsız Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı. Bu aslında beklenenin resmiyete bürünmüş haliydi. Yine de insan kendine sormadan edemiyor.

2019’un Türkler için en az 1919 kadar önemli olduğu bir ortamda Türkçü-Milliyetçi bir parti niçin  yıllar evvelinden kendisini bağlayacak açıklamalar yapar ?

Neden tek başına ülkeyi yönetmeye talip olmaz ?

“Hesap sormazsam” namerdim kolonya mıydı da uçtu gitti ?

“Zürriyetsiz, aile nedir bilmez, ben eşref-i mahlukatla dolaşıyorum, bize kimse Türklükle gelmesin, biz her türlü Milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık, Sayın Öcalan, kelle” yutuldu mu ?

“İsrail’in başkenti Kudüs’e hoşgeldiniz” cümlesine “Hoşbulduk” diye cevap veren, “43 yıl önce Kıbrıs’ta yasadışı bir işgal oldu” diyen Cipras’a sessiz kalan, Yunan bayrağı dalgalanan 18 adası için Tansu Çiller kadar bile olamayan bir iktidara destek vermek ne kadar Milliyetçi bir adımdır ?

Bahsedilen “Yenikapı ruhu” nedir ?

Yıllarca gardaş gardaş yaşadıkları, devlet kadrolarını sonuna kadar açtıkları kirli yapıyı devlete sızdıranlardan hesap sormamak mı ?

KHK larla devletin yeniden dizayn edilmesine sessiz kalmak mı ?

Muhalefet belediye başkanları görevden alınırken, iktidara ait içinden pis kokular gelen belediyelerin başkanlarına dokunulmaması mı ?

Devlet harcamalarının denetlenememesi mi ?

Mevcutlar %30 kontenjanla hizmet verirken yeni İmam Hatiplerin açılması, bilim ve teknoloji tedrisatlı okulların üvey evlat muamelesine maruz bırakılması mı ?

Nedir devlet yönetmek ? Nasıl yapılır ?

TES li müdür/öğretmenlerin uğradığı kıyıma göz kapayarak mı ?

Yazılı sınavlarda destanlar yazanları mülakat denen kul hakkı öğütücüsünde pırasa gibi doğrayarak mı ?

Son Peygamberin Ordusu’nun neferlerine at eti yedirerek mi ?

Yoksa görüp te görmezden gelerek mi ?

Devletin bekası indirgene indirgene bir faninin mevcudiyetine mi indirgenmiştir ?

Herkes rahat olsun, Selçuk Bey ölünce Büyük Selçuklu Devleti yıkılmadıysa, Fatih Sultan Mehmet vefat edince Devlet-i Aliyye mevcudiyetini devam ettirdiyse, Mustafa Kemal Atatürk Hakk’a yürüyünce Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayakta kaldıysa Recep Tayyip Erdoğan sonrasında da bu devlet evelallah yaşamaya devam eder.

Türk Devleti gücünü kişilerden değil TÜRK MİLLETİ nden alır. İş ki emanetçileri kandırılmasın.

Bakın bu devletin sonunu zinhar düşman getiremez. Bu kahraman Millet icap ederse Turan Coğrafyasındaki kardeşlerinden de destek alarak her türlü mahlukatın sonunu getirir.

Ama bu hamaset var ya hamaset…

Siyasal İslamcıların tertemiz dinimize verdikleri zararla, hamasi nutukların devletimize verdiği zarar eşdeğerdir.

Düşünmeden, tartmadan, sorgulamadan işin kolayına kaçarak : “….. ne derse o”  zihniyeti devletimizin temellerine konacak dinamit kadar tehlikelidir.

Yüce Allah, Kuran-ı Kerim Yunus suresi 100. Ayette “Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır” buyurmaktadır.

Hangi partiden olursanız olun, kime oy verecek olursanız olun aklınınız kullanın.

Ve düşünün.

Araştırın.

Kimsenin ağzına bakmayın, kendiniz olun.

Memleket için en hayırlı kararı ancak bu yolla verebilirsiniz.