T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, bugünkü köşe yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Yılmaz, yazısında Soylu'nun "Mersin Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adana Seyhan Belediyesi ve İstanbul Ataşehir Belediyesi'nin terör örgütlerine neler yaptıklarını haftaya basın toplantısıyla açıklayacağım." sözlerini kalema alarak, Bakan Soylu'nun esas derdinin kendi partisi olduğunu ifade etti.

Yılmaz, "Bakan şantaj dosyaları mı biriktiyor? başlıklı yazısında, Soylu'nun daha önce de canlı yayında kırmızı bir dosya gösterdiğini ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Bu açılacak. Hani 'Yapanın yanına bırakmayacağız, yakasını bırakmayacağız' diyoruz ya. Bu bir FETÖROMAN. Yani Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile ilişkisini ortaya koyan. 32 basamak bir FETÖ ilişkisi. Türkiye Cumhuriyeti devletini boş beleş bir devlet zannedenler yanılırlar." diye seslendiğini hatırlattı.

Yılmaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Bu bilgilerin de neden basın toplantısında konuşulacağı açık değil.

Böyle bilgiler varsa o bilgiler de bir polis fezlekesi şeklinde Cumhuriyet Başsavcısının elinde olmalıydı.

Gördüğünüz gibi Bakan TDK Sözlük'te tarif edildiği gibi davranmakta tereddüt etmiyor:

‘Bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, kötüleyici, gözden düşürücü bir bilgiyi açıklamak, yaymak tehdidiyle korkutmak.’

Normal şartlar altında bu iddiaların muhatapları hakkında ciddi soruşturmalar yapılmış olmalıydı.

Ortada böyle bir soruşturma yapıldığına ilişkin bir belirti yok.

Konuşma tarzından anlıyoruz ki emrindeki polis gücünü kullanarak Bakan Soylu, politik rakipleri hakkında dosyalar hazırlıyor, bilgiler topluyor vs.

Fakat bu bilgiler bir savcıya verilebilecek çapta da değil ki bir türlü kovuşturmaya, davaya dönüşmüyor.

Oradan anlıyoruz ki Bakan'ın derdi aslında muhalefeti korkutmak değil.

Mesajını daha çok kendi partisine veriyor gibi görünüyor.

'Bana bulaşmayın, herkesle ilgili belgelerim var' imasında bulunuyor.

Ve öyle görünüyor ki iktidar partisinde de işe yarıyor.

Fetullahçı çetenin bu tür faaliyetlerine karşı iktidar partisini uyardığımda bana kızıyorlardı sonunda ben haklı çıktım.

Ve iktidar partisini bir kez daha uyanık olmaya davet ediyorum. İnsanlık namına yani! (...)"

Editör: Yadigar Hanım