Ali Sami Yen Stadı’ndaki uluslar arası ilk profesyonel karşılaşma, 1966 Dünya Kupası elemeleri için Türkiye ile Bulgaristan arasında oynanan milli maçtı. 20 Aralık 1964 yılında, Saat 14.00’de başlayacak maçtan önce açılış töreni de yapılacaktı.

Türk Milli Takımı’nın kaptanları “Yeni stadımızı zaferle açalım!”  derken, Teknik Direktör Cihat Arman, “Gençlerimiz birlik ve beraberlik havası içindedirler ve sahaya galip gelme azmi ile çıkacaklardır. Bende onların bu kanaatlerine iştirak ediyorum ve muvaffak olacaklarına inanıyorum” açıklamasını yapmış ve oyuncularının kamp dönemi ve çalışmalarından memnun olduğunu dile getirmişti.

Maç öncesi Milli Takım’ın morali yerinde ve her şey yolundaydı. Türkiye-Bulgaristan milli maçını İstanbul Radyosu naklen yayınlayacaktı. Başbakan Yardımcısı Kemal Satır, Devlet Bakanı Malik Yolaç, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Nuri Gücüyener, Galatasaray Kulübü Başkanı Ulvi Yenal’ın konuşmaları ile saat 13.15’te başlayan açılış töreni, Galatasaray camiasının şeref turu ile devam ederken, beklenmedik bir şey oldu. Stadın Büyükdere Caddesi tarafındaki açık tribününden önce “Kurtarın bizi! Ölüyoruz! Sıkıştık! Feryatları yükseldi ve şeref turu yapan Galatasaray üyeleri üzerine şişeler yağmaya başladı. Ön sıradaki seyirciler direnerek barikat kurmaya çalışırken, kalabalık içerisinden yükselen duman ve alevler dalgalanma ve paniğe sebep oldu ve kırılan demir parmaklıklardan yuvarlanan insanlar aşağıya, betona ve diğer taraftarlar üzerine düşmeye başladı. 10-15 dakika kadar süren bu panik ve yuvarlanmayı diğer tribünde oturanlar dehşet ve heyecanla izliyorlardı.

Olay, İstanbul Radyosu aracılığı ile duyulunca “Stat çöktü! Statta çökme tehlikesi var!” Şeklindeki söylentiler kulaktan kulağa hızla yayıldı. Kısa bir sürede Mecidiyeköy’den Taksim’e kadar olan yollar, statta bulunanların yakınları tarafından dolduruldu. Heyecan ve panik yatıştıktan sonra polis, inzibat eri ve vatandaşlar tarafından yaralılar, stat dışına çıkarılmaya başlandı. Şişli Etfal, İlk yardım, İşçi sigortaları, Amerikan ve Gümüşsuyu Hastaneleri’ne, 5’i ağır olmak üzere 79 yaralı, özel ve hatta İstanbul Valisi Niyazi Akın’ın makam arabası da dahil olmak üzere resmi araçlarla taşındı.

Yaralılar hastanelere sevk edilirken stadı inşa eden müteahhit ve mühendisler, çökme tehlikesinden bahsedilen açık tribünü kontrol ettiler ve böyle bir durum olmadığının anlaşılması üzerine seyirciler saha kenara toplandı. Dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Muharrem Özyurt’un maçın ertelenmesi yönündeki sözlerini dinleyen Devlet Bakanı Malik Yolaç’ın, “halkın hadiselerden dolayı yüksek bir tansiyon içinde bulunduğunu göz önünde tutarak” bütün sorumluluğu yüklenmesi ve hakemle konuşarak “maçı oynatın!” demesi üzerine karşılaşma başlatıldı. 

Bu sırada stadın önü ve hastane kapılarında büyük kalabalıklar toplandı ve radyonun kan bağışı çağrısına koşanlar 60 şişe kan verdi. Olayın ardından yapılan soruşturmada “kontenjandan fazla bilet satıldığı ve stat kapılarının sağlam olmadığı yönünde iddialar ortaya atıldı.  Fakat bunlar Bölge ve Stat Müdürlüğü tarafından yalanlandı ve maç için 49.500 bilet bastırıldığı, bunun 48.600 adedinin satıldığı açıklandı. Olayın sebebi; Stadın kırılan üç kapısından içeri giren biletsiz binlerce kişinin yol açtığı izdihamdı.

Yaralıların o dehşet ve korku dolu anları: “Açık tribüne haddinden fazla seyirci alınmıştı. Seyirciler birbirlerinin üstüne yüklenmişti. Arkamızdakiler devamlı iterek yükleniyorlardı. Ön kısımda bir kaynaşma oldu. Baskının tesiriyle sıkışmış bulunuyorduk. Yalvarmalarımız, uyarmalarımız sonuç vermiyordu. Bu esnada birden bire tribünün içinde bulunan bir büfenin tutuştuğunu gördük. Kalabalık dalgalandı.  “Tribün çöküyor! Sesleri yükseldi. Arkamızda olanların yüklenmeleri artınca tribünde tutunduğumuz demir parmaklılar parçalanarak koptu. Bu sebeple yukarıdan birbirimizin ve betonların üzerine düşmeye başladık” cümleleriyle anlatması facianın nedenini de açıklar nitelikteydi.  

Nitekim Vali Niyazı Akın da olayın izdihamdan dolayı meydana geldiğini ifade etmiş, Devlet Bakanı Malik Yolaç: “Bu nevi olaylar dünyanın her yerinde meydana gelir. Bir adamın:  “Duvar çöküyor!” diye bağırması, sosisçinin yağının parlaması büyük bir panik yaratmıştır. Memnun olduğumuz cihet, bu büyük olayı yine de ucuz atlatmış olduğumuzdur. Durup dururken Galatasaray’ın şeref turu yapan üyelerine şişe atılması da seyircinin taşkınlığının bariz bir misali olmuştur. Kararımız bundan sonra statlarda daha ciddi emniyet tertibatı almak ve gazoz, ayran gibi şişe içinde satılan meşrubatın yasak edilmesi şeklindedir.” Açıklamasını yapmıştı. Bir faciaya sahne olan Ali Sami Yen Stadı’ndaki Türkiye-Bulgaristan karşılaşması 0-0 sona ermiş, ertesi gün skor ve pozisyonlardan çok maç öncesinde yaşanan hadiseler konuşulmuştu.

Editör: TE Bilişim