Değerli dostlar, her yıl 24 Nisan'da gündeme gelen 1915 Ermeni Tehcir kararının mimari ve uygulayıcısı Talat Paşa'dır.

"Talat Bey" bir subay değil, rüştiye mezunu bir bürokrattı.

Bugün Bulgaristan sınırında kalan (1874 - 1921) Kırcaali doğumludur.(Edirne'ye bağlı idi)

Osmanlı'da bakanlık ya da başbakanlık yapan sivil bürokratlara "Paşa" unvanı da verilirdi.

"Jön Türk" hareketiyle çok genç yaşta tanıştı.

Talat Paşa, Selanik'te kurucularından olduğu "Osmanlı Hürriyet Cemiyeti" ile Jön Türkler tarafından Paris'te kurulan "Terakki ve İttihat Cemiyeti"nin birleşmesiyle siyasi kariyeri hızla yükseldi.

1908'de cemiyet "İttihat ve Terakki Cemiyeti" adıyla anılacaktır.

Selanik'te posta memurluğu yaparken 1908 öncesi istifa etti, "1908 Meşrutiyet Devrimi"nin önderlerindendir.

1908 Meşrutiyet Devrimi sonrası İçişleri Bakanlığı(Dahiliye Nazırlığı) ve Başbakanlık(Sadrazam) görevlerini yapmıştır.

Birinci dünya savaşındaki yenilgi sonrası, ülkede kalırlarsa hayatları tehlikede olacağından, Cemal ve Enver Paşalarla birlikte Almanya'ya giderek ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.

Yurtdışında kalarak olayları daha iyi gözlemlenmiş oldular.

Talat Paşa Berlin'de iken boş durmamış, diplomatik görüşmeler yaparak, Mustafa Kemal'e ve milli mücadeleye destek vermiştir.

15 Mart 1921'de Berlin'de Ermeni bir tetikçi tarafından suikast ile şehit edilmiştir.

Öldüğünde yaşı 46 idi.

Bu değerli devlet adamının naaşı 1944 yılında Almanya'dan Türkiye'ye taşındı, İstanbul Şişli'deki Abide-i Hürriyet şehitliğinde yatmaktadır.

* * *

Cemal Paşa, harbiye mezunu bir askerdir.

Midilli adasında 1893 yılında doğdu.

1908 Meşrutiyet devrimi öncesi "Rumeli Demiryolları" müfettişi idi, bu sayede ittihatçı hareketi Rumeli'de örgütlemiştir.

1908 devrimi sonrası Donanma Bakanı(Bahriye Nazırı) oldu.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra diğer ittihatçı paşalar gibi ülkeyi terk etti ama boş durmadı, İngilizlere karşı mücadele eden Afgan ordusunun modernleşmesi için Afganistan'da faaliyetlerde bulundu.

Enver Paşa ve bazı ittihatçılarla ile birlikte Rusya ve Asya'daki Türkleri birleştirme amaçlarına yönelik girişimlerde bulundu.

Bolşeviklerle anlaşamadığı için Tiflis'e geçti, burada bir suikast sonucu şehit edildi.

Şahadeti ile ilgili olarak; Rus gizli servisinin tezgâhladığı bir plan ile Ermeni suikastçılar tarafından yapıldığı söylenir.

Cemal Paşa, 21 Temmuz 1922 yılında Tiflis'te şehit edildiğinde 50 yaşında idi.

Naaşı ünlü komutan Kazım Karabekir Paşa tarafından Türkiye'ye getirilerek, "Erzurum Karskapı Şehitliği"nde yatmaktadır.

* * *

Enver Paşa 1881'de İstanbul'da doğdu.

Harbiye Okulu mezunu bir subaydır.

Mustafa Kemal Atatürk ile yaşıttır, fakat askeri mertebelere yükselişi çok hızlıdır.

1908 Meşrutiyet devriminin en önemli isimlerindendir, isyan eden Resneli Niyazi Bey'e destek verip dağa çıkarak, dönemine göre genç fakat isyan eden en rütbeli subay olmasından ötürü 1908 Meşrutiyet devrimi sonrası "Hürriyet Kahramanı" ilan edildi.

1908 Meşrutiyet devrimi sonrası Berlin Askeri Ataşeliği yaptı, burada Almanya ve yapısı hakkında tecrübeler edindi.

13 Nisan 1909'da, tarihe 31 Mart Olayı olarak geçen meşrutiyet karşıtı olayı bastırmak için İstanbul'a geldi, isyan bastırılınca tekrar Berlin'e döndü.

Enver Paşa'nın asıl yükselişi -23 Ocak 1913- "Babıâli Baskını" sonrasıdır.

Bu tarihten sonra "Edirne Fatihi" olarak anılacaktır.

Edirne'yi yeniden alması dolayısıyla, rütbesi albaylığa, ardından generalliğe kadar yükseltildi.

Harbiye Nazırı(Kara Kuvvetleri Bakanlığı) oldu.

1. Dünya savaşında daha etkili görevler aldı, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi (Genel Kurmay Başkanlığı) gibi görevlerde bulundu.

27 Mayıs 1915 Tehcir Kanunu öncesi Dâhiliye Nazırı Talat Paşa'ya 2 Mayıs'ta telgraf çekerek, Ermeni isyancıların bölgeden uzaklaştırmasını istedi.

Savaş sonrası İngilizlerin İttihatçıları yakalatma emri nedeniyle İstanbul'da kalmak ona tehlikeli olacağı için, diğer ittihatçı paşalarla birlikte Almanya'ya geçtiler.

Fakat Enver Paşa Almanya'da kalmak yerine, Türkistan dağlarında Basmacı İsyan Hareketini desteklemek ve onları organize etmek için Kızılordu'ya karşı savaşarak, asil bir Türk askeri gibi şehit olmayı yeğledi.

Bugün Tacikistan sınırları içindeki Çeğen köyü civarında, Rus askerlerinin kurşunlarıyla 4 Ağustos 1922'de şehit edildi.

Enver Paşa şehit olduğunda 40 yaşındaydı.

Bu cesur askerin naaşı yıllar sonra, ölüm yıldönümü olan 4 Ağustos 1996'da, Tacikistan Belçivan kentine bağlı Obtar köyündeki Şehit Enver Paşa'nın olduğuna dair mezar açılarak, ona ait olduğu diş yapısından tespit edilip, Türkiye'ye getirildi.

Enver Paşa'nın naaşı, İstanbul Şişli'de Abide-i Hürriyet şehitliğinde yatmaktadır.

Bu değerli Türk devlet adamları, çok hızlı yaşadılar, çok genç öldüler.

Kısa ömürlerine büyük işler sığdıran bu üç değerli insanı kısaca tanıtmaya çalıştım, bu üç paşanın her birinin kitaplar yazılacak kadar dolu dolu hayatları var.

Ruhları şad olsun..

Tanrı Türkleri Korusun ve Yüceltsin.