Sevgili okuyucularım. Yaşım gereği 1969 Genel Seçimler dahil olmak üzere Türkiye siyasetini yakından takip eden birisiyim. Bugüne kadar bizi yöneten her iktidarın verdiği sözlerden birisi ‘TASARRUF TEDBİRLERİ’DİR. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Başbakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde zaman zaman tasarruf tedbirleri yayınladı. Ancak kamudaki israf hızı kesilmeden devam etti yıllardır.

Peki bu son Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile ilan edilen ‘Tasarruf Genelgesi’ ne anlama geliyor. Kamuda yine tasarruf yapılmayacak. Herkes bildiği gibi uygulamaya ve israfa devam edecek. Bu söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Ak Parti iktidarının 19 yıllık uygulamasına bakıldığı zaman bunu net olarak görebiliyoruz. İtibardan tasarruf olmaz diye hanlar saraylar yapılmaya devam ediyor ama yoksul halk kitlelerinden maaşınızdan, kazancınızdan tasarruf yapın deniliyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘TASARRUF GENELGESİ’ yayınlandı. Ancak bu genelgeye göre Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı bu genelge kapsımı dışında bırakılmıştır. Bu demektir ki, herkes tasarrufa uyacak ama ben hariç demektir. Düşünsenize bir aile reisi evinde çoluğuna çocuğuna tedbirli ve tasarruflu olmasını emrediyor ama ben hariç diyor. Bu nasıl bir anlayıştır. Bu nasıl bir mantıktır. Bu genelgenin arkasında bir erken seçim düşüncesi yatıyor olabilir.

Siyasi görüşümüz aynı olmasa da Ak Parti’li eski TBMM Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç yıllar önce bir söz söylemişti. Bugün gibi hatırlıyorum. Arınç; Biz devlette israfı önleyebilsek başka hiçbir şeye gerek yok. Türkiye iki veya üç kat daha kalkınır demişti. Aynen katılıyorum. Bülent Arınç zaman zaman çok doğru söz ediyor. Ama lale devri yaşantısına alışmış Ak Partililer tarafından ne yazık ki, çokta sevilmiyor bu doğru söylenenler.

Marabalar tasarruf yapsın ağalarımız yapmasın mantığı ile Türkiye bir adım ileriye gidemez. Tasarruf kelime anlamı olarak güzel bir söz. Ancak buna herkes uyarsa bir anlam taşır. Yoksa Ak Parti iktidarları döneminde zaten orta direk diye bir sınıf kalmadı. Zenginler ve fakirler. Zenginler zaten lale devrini yaşıyor. Onların tasarruf yapmalarına gerek yoktur. Fakir halk kitlelerine tasarruf yapın deniliyor. Bir de devletteki tasarruf hep sözle ve yazıda kalıyor. Kimse bu yazılı genelgeye uymuyor. Geçmişte hiç uyulmadığını bildiğimiz için bu son ‘Tasarruf Genelgesi’ne de pek uyulacağını düşünmüyorum.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE