HerYaşta’nın haberine göre;Denizi, gölleri ve Longoz Ormanları ile sakin bir tatil imkânı sunan İğneada, bu ihtiyacı karşılamamıza olanak sağlayan en güzel alternatiflerden biri. İstanbul’a komşu olması da cabası.

keşfedilmemiş doğasıyla gidenleri kendine hayran bırakan, İstanbul’un yanı başında kendine ait ekosistemiyle bir doğa harikası olan, Istranca dağlarının yeşiliyle Karadeniz’in mavisini buluşturan İğneada, uzun doğa yürüyüşleriyle enerjinizi yükseltecek bir tatil vaat ediyor.

İğneada, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı bir ilçe. Trakya’nın en doğusunda, Karadeniz’in en batısında yer alıyor ve 22 kilometrelik sahiliyle Türkiye’nin en uzun sahili olma unvanını taşıyor. Haziran ve Eylül ayları arasında yumuşak havası, bol meyve sebzesiyle kamp yapmak isteyenler için de ideal bir tercih.

İlçe, ismini İne Bey’inden almış, zamanla İğneada’ya dönüşmüş. Avrupa’nın en güzel ormanları arasında sayılan Longoz ormanlarına da ev sahipliği yapıyor.

Yediden yetmişe herkes için

İğneada, ziyaretçilerine doğa yürüyüşlerinden yüzmeye kadar pek çok seçenek sunuyor. Yaz boyunca Karadeniz ikliminin de etkisiyle ılıman bir iklime sahip bölgede, yağışların bol olduğu bahar ayları Longoz Ormanlarının en güzel zamanları. Buna karşın, kışın sakin bir yer arayanların da tercihlerine uygun. Yaz kış süren orman yürüyüşleri, kürek sporları ve diğer doğa faaliyetleri meraklıların ilgisini çekiyor. Doğayla baş başa kalabileceğiniz ilçede ziyaret edilecek pek çok yer var. İğneada Feneri, Dupnisa Mağarası, Fatih Dökümhanesi ve Derviş Ali Baba Türbesi ilk akla gelenler.

Erikli, Mert, Hamam, Pedina, Saka, Sülüklü ve Ramana ismiyle anılan, koruma altına alınmış yedi de gölü var İğneada’nın. Balıkçılık, beldenin geçim kaynaklarından biri olduğu için balık tutmak burada yapılabilecekler arasında.

Bölgenin en dikkat çekici güzelliklerinden biri de Longoz ormanları. Burası kendine ait ekosistemiyle öne çıkıyor. Bataklıklar, subasar orman, tuzlu ve tatlı su gölleri ile kıyı kumullarını bir arada barındırmasıyla Avrupa’nın sayılı ekosistemlerden birisi olan, dev ağaçlarıyla eşsiz bir manzara sunan ormanlar, kuş gözlemcilerinden piknikçilere kadar herkesin gözdesi.

Ziyaret duraklarından Dupnisa Mağarası, Trakya’nın turizme açık olan tek mağarası. İki kat ve üç girişten oluşan ilgi çekici bir yeraltı sistemine sahip. Sarpdere Köyü içerisinde bulunan ve Yıldız Dağları boyunca uzanan mağaranın toplam uzunluğu 2720 metre.

Mutlaka görülmesi gereken yapılardan İğneada Feneri ise Sultan Abdülmecit döneminde Fransızlar tarafından inşa edilmiş. Yapımı 1866’da tamamlanan, denize 50 metre mesafe bulunan fenerin bir diğer adı da Liman Feneri. Yapıldığı dönemde gaz yağı ile çalışıyormuş, ancak teknolojik gelişmelerin ardından elektrikle çalışır hale getirilmiş. Günümüzde ise elektrik enerjisinin yanı sıra güneş enerjisini elektriğe çeviren panellere de sahip.

Orman içinde göllerle bir doğal park

Bir göl ormanı

Longoz Ormanı, doğal güzelliği ve zengin biyolojik çeşitliliğiyle dünyanın nadide alanlarından biri. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kontrolündeki bölgede, dağlardan sahillere doğru akan derelerin taşıdığı alüvyonların birikmesiyle oluşan İğneada Longoz Ormanları ekosistemi bulunuyor.

Kayın, gürgen, meşe, kızılağaç gibi ağaç türlerinden oluşan orman, ülkemizdeki en önemli ve zengin biyololojik çeşitliliklerden birisine sahip. Aynı zamanda bu coğrafyada Mert, Erikli, Pedina, Hamam ve Saka adında beş tane de doğal göl bulunuyor. Bölge aynı zamanda göçmen kuşların geçiş yolları arasında.

İğneada, doğanın tadını çıkarmak isteyenler isteyenler için otel ya da pansiyon seçenekleri haricinde kamp imkânları da sunuyor. İğneada kamp bölgesinde birbirinden farklı kamp seçenekleri sayesinde Longoz Ormanlarının içinde doğayla iç içe bir tatil geçirebilirsiniz.

Ne yenir?

Doğası kadar mutfağı da zengin

İğneada, aynı zamanda Trakya mutfağının birbirinden güzel örneklerini de bulabileceğiniz bir yer. Sacda cizleme, oğlak kebabı, bıldırcın, Hıdırellez pilavı, Arnavut ciğeri, Boşnak böreği, Boşnak mantısı ve Soka turşusu yörenin ünlü yemekleri arasında. Istranca’nın tatlı sularında yetişen alabalığı da oldukça meşhur. Kırklareli köftesi ve ünlü İğneada balı da tatmadan gitmek istemeyeceğiniz lezzetlerden birkaçı.

Editör: TE Bilişim