Dünya Bülteni'nin aktardığı yazıda Nurmümin Muhammed, Kazakistan Özbekistan ilişkilerinin İslam Kerimov'un ölümüne kadar büyük sorunlara sahip olmasa da oldukça mesafeli olduğunu ifade etti. Nurmümin Muhammed, bu durumu şu ifadeler ile açıkladı:

"Kerimov döneminde Özbek-Kazak ilişkilerinin pek parlak olduğu da söylenemez. Örneğin, Kerimov’un ölümünden sonra Kazak lider Nazarbaev, “İlişkilerimiz istenen seviyede değildi. O derecede ki, Özbekistan bizim buğdayı Almanya üzerinden satın aldığı dönemler olmuştu” itirafında bulunmuştu."

Nurmümin Muhammed yazısının devamında, İslam Kerimov'un ölümü ve yerine daha dışa açık ve yapıcı bir politika izleyen Şavkat Mirziyoyev'in gelişi sonrasında ise ikili ilişkilerde bir iş birliği ortamının oluştuğunu belirtti.

Nurmümin Muhammed iki devlet arasında son iki yılda gelişen iş birliğinin, Türkistan birliği ruhunu nasıl oluşturduğunu şu şekilde ifade etti:

"Özbek-Kazak ilişkileri İslam Kerimov’un vefatından sonra yeniden güçlü şekilde gelişmeye başladı. Özbekistan’ın yeni Devlet Başkanı Şavkat Mirziyoyev 2017 yılında resmi olarak göreve başladığında ilk yurt dışı seferlerinden birini kuzeydeki kardeş ve komşu ülkeye yaptı. İki ülke arasında 1 milyar dolarlık ekonomik ve ticari anlaşma imzalandı. Görüşmeler sonrası Nazarbayev “Özbekistan ile Kazakistan arasında çözülmemiş hiçbir sorun yok - ne toprak, ne sınır, ne de siyasi veya ekonomik. Halklarımızın yararına tüm iyi işlerin yapılacağı temiz bir sayfa açacağız ” açıklamasında bulundu.

Özbekistan-Kazakistan ilişkilerinin bu şekilde müspet yönde gelişmesi Türkistan’ın toprak (bölge) ve başka yönlerden yeniden ayağa kalkmasına katkı demek idi. Nitekim, Özbek-Kazak görüşmelerinden bir yıl sonra Orta Asya devletleri liderleri 2018 yılının 21 Mart günü Rusya’dan bağımsız olarak Astana’da ilk danışma toplantısını yaptılar.

Özbek-Kazak ilişkilerindeki en önemli noktalardan biri son yıllarda her iki devletin latin alfabesine kesin olarak geçme kararı almalarıdır. Özbekistan bu kararı daha önce almasına rağmen onu uygulamada isteksiz idi. Artık iki ülke arasında alfabe birliğinin sağlanmasını, Türkistan hududunda dil, düşünce ve iş birliğinin yeniden sağlanmasında en önemli adımlardan biri olarak görmek mümkündür.

Son olarak, Kazakistan ve Özbekistan’ın ortak girişimi ile Avrupa Birliği'nde yürürlükte olan Şengen vizesi gibi Orta Asya devletleri arasında “İpek Yolu” vizesinin uygulanması gündemdedir. Artık Türkistan’ın yeniden doğuşu için yollar birer birer açılmaktadır. Bize de hayırlısı demek ve bu önemli sürece kendi payımızı katmak kalıyor…"

Editör: TE Bilişim