Ahıska Türkleri’nin vatanlarından Kızıl Diktatör Stalin tarafından hayvan nakledilen vagonlara doldurulup sürgün edilişleri ve acılarla dolu hayat mücadeleleri törenlerle anılıyor.

Kırgızistan’da etnik halkların temsil edildiği Halklar Asamblesi’nde faaliyet gösteren Ahıska Türkleri Derneği, Stalin’in yönetimindeki Sovyetler Birliği rejimi tarafından bugünkü Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden 14 Kasım 1944’te Orta Asya’ya sürgün edilişinin 70. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenledi.

Başkent Bişkek’e 20 kilometre mesafedeki Kant kentindeki bir restoranda düzenlenen Ahıska’dan sürgün edilişinin 70. yıl dönümü anma programında, 14 Kasım 1944 sabahında eşyalarını toplamalarına iki saat süre verilen ve yaklaşık bir ay süren yük trenlerindeki “sürgün” yolculuğu sırasında ölenlerin anısına Kur’an-ı Kerim okunarak dua edildi. Programda, TİKA desteği ile geçen yıl Kırgızistan’dan Gürcistan’ın Ahıska bölgesine düzenlenen gezi ile ilgili sürgünü yaşayan yaşlıların anılarını anlatan film gösterildi.

Vatansız kalmak
Sürgünü yaşayanların katılımıyla gerçekleşen programda konuşan Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Metin Kılıç, Ahıskalıların kendi vatanlarından sürgün edilişinin 70. yılını anmak için toplandıklarını belirterek, “Sevdiklerinden ayrılan, yollarda hayatını kaybeden tüm kardeşlerimizin ruhları şad olsun” dedi.

Kılıç, büyükelçilik görevine geldiği geçen bir yılda Ahıskalılarla daha yakından tanıştığını, dostlar edindiğini, karşılıklı olarak konuk olunduğunu ve bunun sonucunda Ahıskalıların en temel sorunlardan biri “Bizim vatanımız neresi?” olduğu yönünde bir fikre ulaştığını ifade etti.

Akrabasını buldu
Ahıskalıların söz konusu temel sorununu çözmeden diğer sorunların çözülmesinin mümkün olmadığına inandığını kaydeden Kılıç, Ahıskalı Türklerinin atalarının toprağı olan Ahıska’ya sahip çıkması ve o çekilen acıların, bırakılan mal ve mülkün tazminatını alması gerektiğini belirtti. Kılıç, Türkiye’nin daima Ahıskalıların yanında olduğunu ve olacağını sözlerine ekledi.
Düzenlenen programa katılan Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Sekreteri İlyas Demirci de burada Ahıskalıların arasında akrabasını bulduğunu söyledi. 

surgun3.jpg

Birliğimizi korumalıyız
Milliyetçi Ata Curt Partisi milletvekili ve Dungan Halkının Derneği Başkanı Bahadır Süleymanov, Kazakistan’ın Taraz şehrinde yaşadığı dönemde ninesinin, 1944 yılında bölgeye gelen Ahıskalı Türklere nasıl yardım ettiklerini anlattı. Sürgün kelimesinin “ağır ve korkunç” olarak niteleyen Süleymanov, Ahıskalıların tarihini çok iyi bildiğini, Stalin’in ölümünden sonra 1956’da Ahıskalılara isnat edilen tüm suçların kaldırıldığını hatırlattı. Süleymanov, Kırgız devletinin ülkedeki halkların barış ve birlik içinde yaşaması için her türlü gayreti gösterdiğini ve tüm imkanlarını seferber ettiğini kaydederek, “Dünyadaki olayları iyi okumalıyız. Savaşların yaşandığı bölgelerde olup bitenleri iyi görmeliyiz, bölünmemeliyiz. Birlik ve beraberliğimizi korumalıyız. Birbirimize saygı göstermeliyiz” dedi. Açılan sergide Ahıska Türkleri’nin acılarını gösteren fotoğraflar yer aldı.

surgun2.jpg


9 ülkede etkinlik...
Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Reşad Şamilov konuşmasında, Ahıska bölgesi ve Orta Asya’ya sürülmeden önce Ahıska’da yaşayan Türklerin hakkında kısa bir tarihçesini yaparak sürgünü anlattı. Şamilov, Ahıskalıların yaşadığı 9 ülkede anma törenleri ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini anımsatırken, dünya kamuoyunun Ahıska trajedi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığına dikkati çekti. Kırgızistan’ın kendileri için bir vatan olduğunu belirten Şamilov, 70 yıl boyunca birlikte birlik ve beraberlik içinde yaşadıkları Kırgız halkına minnetarlığını bildirdi. Ahıskalı şairlerin vatan konulu şiirlerinin okunduğu programda, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Cenk Demirkıran’ın yönetiminde hazırlık aşamasında olan Ahıskalı Türkleri ile ilgili belgesel filminin fragramı gösterildi. Program, sürgünü yaşayanlara çeşitli hediyelerin verilmesiyle son buldu. 

Editör: TE Bilişim