Uzman isimler, barajlarda sular azalmasına rağmen Türkiye'de su kısıtlaması uygulanmadığı vurgulandı.

Düşük yağış ve aşırı sıcaklar, İtalya, Almanya, Fransa ve İspanya’yı etkisi altına aldı. Avrupa kıtasındaki ülkelerin üçte ikisi ağustos verilerini değerlendirerek kuraklık uyarısı yaptı.

Kimi uzman son 500 yılın en kurak dönemi olduğunu kaydetti. 1958’den sonra en şiddetli kuraklığı geçen yıl yaşayan Fransa’da kriz ekibi kuruldu.

İngiltere’nin yarısından fazlasının kurak bölge statüsüne alınmasına karar verildi. Ülkenin en büyük su ve atık su hizmetleri şirketi, başkent Londra ve çevresinde su kullanımında kısıtlama getirileceğini açıkladı.

KURAKLIK ARILARI VURDU

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, kuraklığın, arı kolonisi varlığını olumsuz etkilediğini ve kayıplarının kentte yüzde 40’lara yaklaştığını söyledi. Baytekin, “Bu yıl da kuraklığın ciddi şekilde zararlarını göreceğiz gibi görünüyor” dedi.

TÜRKİYE ORTALAMA ÜZERİNDE 

Meteoroloji verilerine göre, geçen yıl sıcaklıklar Türkiye ortalamasının üzerindeydi. Sonbahar, son 52 yılın en sıcak altıncı mevsimi olarak kayıtlara geçti. Eylül, ekim, kasımdaki sıcaklık 1991-2020’e göre daha yüksek seyretti. Barajlarda sular kritik seviyeye indi.

Cumhuriyet'ten Şeyda Öztürk'ün haberine göre,  uzmanlar, yakın zamanda kar yağışı olmazsa kış kuraklığı yaşanabileceğini söyledi. Kurakla mücadele içinse doğru adımlar atmadı. İleriye yönelik planlanmayan su yönetimiyle göller ve yeraltı kaynakları kurudu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, birçok flamingonun yuvası olan ve kuraklık çeken Tuz Gölü’nü “canlandırmak” için ihaleye çıktı. Doğal göller, taşıma suyuyla yapaylaştırıldı. Güneydoğu’nun tarım arazilerinde son 50 yılın en kurak dönemi yaşandı. Barajlarda sular azaldı. Ancak Türkiye’de su kısıtlaması uygulanmadı.

Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, “Su kaynaklarına gerekli değeri vermedik. Su, sudan ucuz değil. Suya o kadar çok ihtiyaç var ki göller kuruyunca, kuyularda su kalmayınca değerini anladık” dedi.

Editör: Ali Özyiğit