İktidar kanadından yıllardır bu ses yükselir.

AKP 'ye ,ERDOĞAN 'a, Türkiye'ye operasyon yapıyorlar, büyümemizi gelişmemizi kıskanıyorlar.

Onlara göre operasyonun müsebbipleri Almanya, İngiltere, ABD, İsrail, Fransa.


Türkiye , Yüzlerce dev tesisini satmasına rağmen 15 yılda borçlarını üç misli artırdıysa bir operasyon vardır.

Tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken bugün samana muhtaç hale gelmişse Türkiye'ye karşı operasyon olduğu muhakkaktır.

Türk Lirası, dünyadaki bütün para birimlerine karşı hızla değer kaybediyorsa elbette bir operasyondan söz edilir.

Eğitim komediye dönmüşse, yargı "emir demiri keser" düsturuyla çalışıyorsa, bütün komşu ülkelerle düşman olmuşsak, bütün bunlar kendiliğinden olmaz.

Mutlaka bir operasyon vardır.


Dışarda aramaya gerek yok, ülkeyi 15 yıldır , kesintisiz ve tek başına kim yönetiyorsa operasyonun sahibi de o dur.

Bugüne kadar ERDOĞAN ve AKP'nin kendisini sorumlu kabul ettiği , "hata tümüyle bizimdir" dediği tek olaya şahit değiliz.

İş ne olursa olsun, onların zerre suçu yok, tüm suç operasyon yapan dış güçlerin.


Ülke ağır bir ekonomik krizden geçiyor, esnaf bitik, üretim yerlerde , döviz, faiz ,altın zirvede.

Cari açık yıllardır ürkütücü boyutlardaydı ama sıcak para girişi ve borçlanarak kapatılıyordu.

Bunlar yetmezmiş gibi yeni yeni kara delikler oluşturuldu.


Misal ,son 3-5 yılda ERDOĞAN 'ın tek başına maliyeti 200Milyar dolar.

Nasıl mı?


Osmangazi köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray gibi toplamı 10Milyar dolarla yapılabilecek yatırımlar, "Yap, işlet, hüplet" modeliyle ve devletin geçiş garantisiyle 80Milyar dolar mertebesine çıkıyor.

Suriyeli göçmenlerin ibate ve iaşesine harcanan para şimdilik 30Milyar dolar civarında , her yıl da 5Milyar$ civarında harcama yapılacak ,bu rakamlara Suriye'ye kime ne için gönderildiği bilinmeyen binlerce tır silah ve mühimmatın maliyeti dahil değil.


Hiç lüzumu yok iken yapılan saraylar, köşkler, villalar ,yazlık saraylar için harcamaların gerçek rakamını maliye bile bilmiyor, açıklanan rakamları esas alsak bile rakam 10 milyar$.

On bir tane özel uçak, yüzlerce binlerce zırhlı araç , binlerce kişilik koruma ordusuyla israfta rekor üstüne rekor kırılıyor.


İsrafın ölçüsünü bilesiniz diye söylüyorum, daha geçen yıl etkili bir başbakan yardımcısı "İsrafı engellesek vergi almaya bile gerek kalmaz" diyordu.

İsraf hangi seviyede siz düşünün.


Devlet ihaleleri şişiriliyor, devletin kaynakları yandaşlarca sınırsız sömürülüyor.


Ekonomi bu halde de dış politika, asayiş , eğitim, sağlık farklı mı?

Bir ülke düşünün ki, yapılan uluslararası anlaşmalardan ülkenin meclisi habersiz, MGK bilgisiz , hükümet ilgisiz.

Devlet felç, ülke adeta tel tel dökülüyor.

Bir ülke düşünün ki saat ayarlamaktan aciz, televizyondaki saat başka, bilgisayardaki başka, resmi dairede başka, özel şirkette başka.

Kimi Şirket Zaman bölgesini(timezone) Bağdat yapıyor kimi Moskova yapıyor kimi de İstanbul+3 yapıyor, tam bir kepazelik.


Basiretsiz yöneticiler, beceriksiz bürokratlar, aç gözlü ve hırsız siyasetçiler ülkenin başına karabasan gibi çökmüş durumda.

Kim bunların müsebbibi?

Almanya, İngiltere, ABD, İsrail, Japonya.


PKK ile gizlice masaya oturup, MGK'dan, meclisten, milletten gizli anlaşmalar yapan, dün FETÖ 'ye devleti ve kadroları peşkeş çeken kimdi?

Bunca rezalete ve belaya rağmen FETÖ diyerek attıklarının yerine bugün yine menzil diye İsmail Ağa diye yandaş dolduran kim peki?

Almanya, İngiltere, Almanya, İsrail, Japonya mı?


Sorgusuz sualsiz yüzbinlerin işinden atıldığı yüzbinlerin içeri tıkıldığı KHK'lar kimin eseri?

Bu bahsettiğimiz meselelerin daha yüzlercesi var, ülke o hale geldi ki , herkes mutsuz herkes umutsuz.

Kimsenin geleceğe dair hayalleri yok, kaygı korku ülkeyi esir almış durumda.


2002'den bugüne ülkeyi kesintisiz tek kişi yönetiyor ama bütün bunlardan onun haberi yok, suçu ve günahı yok.

Kim yaptı?

Almanya, İngiltere, ABD, İsrail, Japonya