İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını dini nikahla evlendirmesi ve yıllarca cinsel istismara uğraması ile ilgili davanın sanık ifadeleri ortaya çıktı. H.K.G ile evlenen Kadir İstekli'nin ifadesinde skandal yaratan samimi fotoğrafı savunduğu öğrenildi.

DW Türkçe'den Alican Uludağ, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmaları kapalı yapılan H.K.G. davasında sanıkların verdiği ifadelerin ayrıntılarını gündeme taşıdı. H.K.G, 6 yaşında babasının müridi 29 yaşındaki Kadir İstekli ile "dini nikâh" adı altında evlendirilerek, yıllarca cinsel istismara maruz kalmış, 13 yaşında nişan, 14 yaşında düğün yapılmış, 17 yaşında da hamile kalarak bir çocuk dünyaya getirmişti.

Davanın sanıklarından Kadir İstekli'nin 27 Şubat'ta yapılan duruşmada suçlamalar için "kurgulanmış komplo, iftira" diyerek, iddiaları kabul etmediği bildirildi. Savunmasında Yusuf Ziya Gümüşel'e "Hocaefendi" diyen Kadir İstekli, 1992 yılında Gümüşel'in yanına yerleştiğini, Gümüşel'den sabah 04:00'dan akşam 22:00'a kadar ders aldığını, bunun cezaevinde de devam ettiğini söyledi.

"FOTOĞRAFLAR BENDEN ÖNCE ÇEKİLMİŞ"

İstekli, suçlamalara, "Kesinlikle 2004 yılında ne H.K.G. ile evlendim ne nikâhımız kıyıldı ne de cinsel ilişki gibi bir şey geçti aramızda" savunmasında bulundu.

Kadir İstekli daha sonra çapraz sorgusuya alındı.

İstekli, H.K.G'nin 2004 yılında 6 yaşındaki gelinlikle çekilen fotoğraflarının sorulması üzerine ise, "Nikâhında çekildiğini ileri sürdüğü fotoğraflar, sanırım benden önce Kur'an dersine başladığı için çekilen fotoğraflardır. Fotoğrafları çektirmeye kesinlikle ben götürmedim. Bu fotoğrafları evlendikten sonra gördüm" diye yanıt verdi.

2004 yılında gerçekleştirildiği iddia edilen düğün suçlamasını da reddeden İstekli, "İddia edildiği gibi 2004'te bir nikâh, evlilik yoktur. Olsaydı bu evliliğin hatırası olarak sakladığımız resimleri olurdu. Nikâh olsaydı, benim de üzerimde damatlık olmalı ve gelinlikli fotoğrafta birlikte çekilmemiz gerekirdi. 2004 yılıyla ilgili söylediği her şey bir kurgudan ibarettir" ifadelerini kullandı.

"PSİKOLOGLAR TARAFINDAN YAŞADIĞI HAYATTAN NEFRET ETTİRİLMİŞ"

H.K.G'nin psikolojik rahatsızlık yaşadığını iddia ederek, eski eşinin psikologlar tarafından hayattan nefret ettirildiğini savunan İstekli, H.K.G'nin bu nedenle yaşadığı eski hayatı beğenmediği için kendisine ve cemaatlere karşı komplonun kurbanı seçildiğini kaydetti.

İstekli, H.K.G. 2012 yılında dini nikâh ile evlendiğini, o tarihte yaşının 14 değil, 16 olduğunu, iki yıl küçük yazıldığını ileri  sürdü.

Mahkeme başkanı ve sanık Kadir İstekli arasında duruşmada şu diyaloglar geçti:

Mahkeme Başkanı: O tarihte kaç yaşındaydı K?

Kadir İstekli: 16 yaşı bitmek üzere, 17 içindeydi.

Mahkeme Başkanı: Doğum kaydına göre 14 yaşında.

Kadir İstekli: Nüfusta kendisi 1998 olarak yazılmış ama asıl yaşı nedir, 1996.

Mahkeme Başkanı: Hastanede doğmuş ama.

Kadir İstekli: Hastanede doğmamış, kendisi evde doğmuş. Yani, onu anne-babasına sorsanız, kendileri cevaplayacaktır. Benimle ilgili bir soru mudur o?

Mahkeme Başkanı: Biz soru soracağız sana, seni o yüzden buraya getirdik. Kime ne soracağımızı da biz biliriz. O konuda sıkıntı yok merak etme.

Kadir İstekli: Tamam. Yani şimdi ben hastanede doğmamıştır, evde doğmuştur. Anne babasının beyanı o ile benim bildiğim budur.

Mahkeme Başkanı: Yani hastanedeki doğum raporu doğru değil mi diyorsun o zaman?

Kadir İstekli: Yani, hastanedeki doğum raporu birisi tarafından hocaefendiye verilmiş, onu kendisi nüfus müdürlüğüne götürmüş öyle.

Mahkeme Başkanı: Peki neden öyle küçük yazdırılmış, onu söylediler mi sana?

Kadir İstekli: O zaman 1996, 28 Şubat'ı vardı. Çocuğun hafızlık yapması için yaşını biraz ne yapmışlar, küçük yazmışlar. Kur'an eğitimine devam edebilmesine imkân sağlanması için herhangi bir maksadı yok yani.

H.K.G. Kadir İstekli ile evliliği boyunca ses kaydını aldığı konuşmalarını savcılığa sunmuş delil olarak, bu kayıtlarda İstekli'nin cinsel istismarını itiraf ettiği ortaya çıkmış, seslerin bilirkişi raporu ile Kadir İstekli'ye ait olduğu bir kez daha ispatlanmıştı.

Buna rağmen "Bu kayıtları kabul etmiyorum, ben değilim" diyen İstekli, kayıtlarla ilgili sorulara da yanıt vermekten kaçındı.

Mahkeme Başkanı: Ses kayıtlarından bahsedelim.

Kadir İstekli: Ses kayıtlarından hiçbirini kabul etmiyorum, ne içeriğini ne kendisini. Onun için onlardan soru almak istemiyorum.

Mahkeme Başkanı: Evet biz soracağız. İstersen cevap vermezsin, o senin takdirinde. (…) Sana mı ait bu konuşmalar Kadir?

Kadir İstekli: Hayır bana ait değil. Ben böyle bir konuşma yapmadım.

Mahkeme Başkanı: Peki, soruşturma aşamasında alınan ifadelerde konuşmaların sana ait olduğunu, H.K.G'nin psikolojik sorunları olduğunu…(söylemişsin) Bu konuşmaları geçiştirmek için konuşmaların kendisine ait olduğunu söylediğini söylemişsin.

Kadir İstekli: Hangi soruşturma?

Yan yana fotoğraflar için ağabeyini suçladı

Sorgunun bu aşamasında mahkeme başkanı, Kadir İstekli'nin H.K.G. ile yan yana çekilmiş ve bir elini omuzuna attığı fotoğraflarını göstererek sorularına devam etti:

Mahkeme Başkanı: Bu fotoğraftaki sen misin?

İstekli: Evet benim.

Mahkeme Başkanı: Kaç yaşında burada?

İstekli: Orada 8,5 veya 9.

Mahkeme Başkanı: Nerede çekildi bu fotoğraf?

İstekli: Evlerinde.

Mahkeme Başkanı: Neden bu kadar samimi bir fotoğraf çekildi?

İstekli: Ağabeyi çekmişti iki fotoğrafı. Yani, ders bitiminin son zamanlarına doğru, 2006 yılına doğru yaklaşık. Ağabeyi bir hatıra fotoğrafı kalsın diye, çünkü daha gelemeyecekti.

Mahkeme Başkanı: Yan yana da çekilebilirdi, neden bu kadar kolunuzu attın?

İstekli: Kendisi ısrar etti, Muhammet Sıddık kendisine de sorabilirsiniz, kendisi ısrar etti. Israr edince ben de öyle bir yaklaşım yaptım.

Mahkeme Başkanı: Diğer kızları ile de böyle bir fotoğrafın var mı?

İstekli: Hepsi ile var da ama onların yaşları büyüdüğü için belli bir zamandan sonra o fotoğrafları kaldırmışlar.

Mahkeme Başkanı: Niye ağabeyi senin onunla bu kadar samimi fotoğraf çekme konusunda ısrar etti? Sana garip gelmedi mi?

Kadir İstekli: Yani garipseyecek bir durum yok. Ben 1, 1,5 sene ders vermişim zaten kendisine.

Mahkeme Başkanı: Sen her derse girdiğin çocukla fotoğrafın var mı böyle?

İstekli: Efendim?

Mahkeme Başkanı: Her çocukla fotoğrafın var mı böyle? Her ders verdiğin çocukla bu kadar samimi fotoğraf çektiriyor musun? Bak iyice sarılmışsın yani.

İstekli: Yani Muhammet Sıddık'ın söylemesi üzerine, normalde sarılma yoktu ama kendisi ısrar edince ben de.

Mahkeme Başkanı: Yapmasaydın. Her söyleneni yapıyor musun sen? Neden bu kadar samimi fotoğraf çektirdiniz bir daha söyle?

İstekli: Muhammed Sıddık'ın kendisinin on zamanlarda ders vermemin son zamanları olduğu için, Sıddık bir daha yanına çıkamayacak hocam, hatıra fotoğrafı kalsın diye ısrar üzerine evinde kendisinin çekmiş olduğu fotoğraflardır.

"KEMİK YAŞI 21 ÇIKTI"

H.K.G. 2012'de 14 yaşındayken rahatsızlandığı için götürüldüğü hastanede doktorun ihbarı üzerine soruşturma başlatılmış, kemik yaşı testine H.K.G. yerine 21 yaşındaki başka bir kadının sokulduğu anlaşılmış, bu nedenle yaşı 21 olarak kayıtlara geçmişti. 

Numune Hastanesi'nde kemik yaşı testine sokulan H.K.G'nin çıkışta herhangi bir sorun olmadığını söylediğini ifade eden İstekli, kemik testinde yaşın 21 çıktığını söyledi. İstekli, H.K.G'nin kemik yaşı testi sırasında yerine başkasının sokulduğu suçlaması hakkında ise şunları söyledi:

"Hatta yaşının 21 olduğunu öğrenince aramızda şöyle bir konuşma oldu: H.K. o kadar büyümüşsün ki artık sen ağabeyinden de evin en büyük kızı sen olmuşsun diye hitaplarımız kendisine oldu. Ama nüfusta yaşını değiştirmeyeceğimiz için herhangi bir değişiklik yapmayacağımızdan yaşının 21 olarak çıkması bize herhangi bir sorun teşkil etmedi. Üzerine de gitmedik. Hatta kayınbabam kendisi bu tıbbi bir cihazdır, yani bu bir cihazdır. Tıbbi değil bir alettir. Yani yaşı ufak da olabilir, pek fazla takılmanıza gerek yok diye kendisi de bize söylemiştir.

Biz onları nasıl ayarlayacağız? Eğer biz onları ayarlamış olsak bugün burada ne işimiz olurdu sayın başkan? Buraya gelir miydik yani? Yani o kadar işleri beceriyor olsak onları avukatı ayarla, savcıyı ayarla, hâkimi ayarla, onu ayarla, bunu ayarla, karşınıza çıkıp 2 saatten beri niye ben savunma yapayım boşu boşuna. Onu da ayarlardık."

İstekli, H.K.G'nin 14 yaşında resmi nikâh kıyıldığında ilk gece birlikte uyumamak için tuvalette 2-3 saat kaldığı ifadesine ilişkin de "Yani bir kişinin 3 saat tuvalette kalma, çömelerek oturması mümkün müdür? Ben öyle bir şeyine şahit olmadım ama kendisinin kabızlık hastalığı var, rahatsızlığı var bunu biliyordun, 20-25 dakika veya 30 dakika kadar kaldığını hatırlıyorum abdeste, ama öyle 1 saat 2 saat 3 saat öyle bir şey hatırlamıyorum. Yani o da benim zannımca tahminimce mümkün değildir çünkü çömelerek bir kişinin 3 saat orada kalması çok sıkıntılı bir iş yani." şeklirde savunma yaptı.

Editör: Yadigar Hanım