Türk ulusu, 84 yıl önce bugün, milletinin kaderini değiştiren büyük devlet adamı, askeri bir deha, büyük bir vatansever olan Mustafa Kemal Atatürk'ü ebedi istirahatgahına yolcu etti. 

Yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla yöneten bir komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle de dâhi bir devlet adamı olarak tarihe geçen Mustafa Kemal Atatürk, 57 yıl süren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.

Kurtuluş Savaşı’nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edilmesiyle Atatürk cumhurbaşkanı seçildi. 1938’de ölümüne dek arka arkaya dört kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.

SON SÖZLERİ "ALEYKÜMSELAM" OLDU

1938 yılının son aylarıydı. Atatürk'ün sağlığı iyice kötüleşmiştir. Kasım ayının başlarında hastalığı çok ağır seyretmektedir. Genellikle kendinde değildir. 8 Kasım günü ağır bir nöbet geçirir. Bir ara gözlerini açar, “Aleykümselam” der… Bu, son sözleri olur. Ve 10 Kasım sabahı… Yakın çalışma arkadaşları, Atatürk'ün başında çaresizlik ve üzüntü içinde beklemektedir. Hasan Rıza Soyak, Kılıç Ali'ye döner “Kılıç bak, koskoca bir tarih göçüyor” der. Atatürk yanındakilere son kez bakar -odadaki herkes ağlamaktadır-  başını yana çevirir ve gözlerini yumar. Son nöbet defterine “Saat 09.05'te vefat etmiştir” notu yazılır.

Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran ulu önder, 10 Kasım 1938’de 57 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı’nda yaşama gözlerini yumdu.

Atatürk’ün vefatı sadece Türkiye’de değil bütün dünyada büyük üzüntüyle karşılandı. Ulu önderin naaşı, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu.

Ata'nın vefat haberini duyan halk gözyaşlarına boğuldu.

Unutulmaz Fotoğraflar on Twitter: "Mustafa Kemal Atatürk vefat etti,  Dolmabahçe Sarayı (10 Kasım 1938). Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Mustafa  Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 79. yıldönümüde saygı, rahmet ve  özlem ile anıyoruz... https://t.co ...

DOLMABAHÇE'DE 9 GÜN 9 GECE GÖZYAŞI SELİ

Ulu Önder Atatürk'ün vefat haberinin duyurulduğu andan itibaren Dolmabahçe Sarayı'nın çevresine binlerce insan toplanmaya başladı. Anadolu, adeta İstanbul'a aktı. 19 Kasım'da Atatürk'ün cenaze namazı Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omuzunda Dolmabahçe Sarayı'nın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak binlerce kişinin gözyaşlarıyla, uçak uğultuları ve top sesleri arasında Sarayburnu'na götürüldü.

Dolmabahçe Sarayı'ndan alınan naaş, top arabasına konuldu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e nakil fotoğrafları - Son  Dakika Türkiye Haberleri | NTV Haber

ON BİNLER UĞURLADI

Atatürk'ün naaşı Dolmabahçe'den Sarayburnu'na getirildi. Yollar, pencereler, çatılar, hıncahınç doluydu. İstiklal Caddesi'nden Sarayburnu'na taşındı.

Ulu Önderin naaşı, Yavuz Zırhlısı'na bindirildi. Boğazın iki yakası insan seliydi. 101 pare top atıldı. Yabancı gemiler resmi geçit düzenledi. Hem Türk Milleti hem dünya Atatürk'e veda ediyordu… Atatürk'ün naaşı Yavuz Zırhlısı'na nakledilirken tören boyunca top atışları devam etti. Savaş uçakları zırhlının üzerinden saygı uçuşu yaptı.

Sarayburnu'na getirilen Ata'nın naaşı Yavuz Zırhlısı'na konuldu.

Yavuz Zırhlısı cenazeyi İzmit'e getirdi. Burada zırhlıdan alınan cenaze, özel olarak hazırlanan trene konuldu. Gece geç saatler olmasına karşın halk İzmit'te de Atatürk'ün naaşını görmek için toplanmıştı. Ata'nın naaşı İzmit'ten Ankara'ya yola çıktı

Atatürk'ün, Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e taşınan naaşı burada hazır bekletilen trene bindirilerek, son durağı Ankara'ya götürüldü. 21 Kasım günü Ata'nın naaşı binlerce kişi tarafından karşılandı. Büyük bir cenaze töreninin ardından Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine götürüldü.

Atatürk'ün naaşı 10 Kasım 1953 günü Etnografya Müzesi'nden alınarak Anıtkabir'e nakledildi. Her yıl binlerce kişi Ata'nın ebedi istirahatgahını ziyaret ediyor.

Ata'nın cenazesinin Anıtkabir'e yolculuğu - Anadolu Ajansı

ATATÜRK NEDEN VEFAT ETTİ?

Mustafa Kemal Atatürk, 1938 yılının ilk aylarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar hissediyor ve sık sık burun kanamaları yaşıyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği düşünüldü ve köşk bu sebeple ilaçlandı. Atatürk kaşıntılar yaşamasından dolayı özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e götürüldü. Götürüldüğü otelde, Atatürk'ü 22 Ocak 1938 günü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından şüphelendi ve bazı tetkikler sonucunda Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, termal otelde olan tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya gitti. 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisi kesinleşmiş oldu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım sabahı hayata gözlerini yumdu.

Editör: Yadigar Hanım