Erdoğan ve Bahçeli’nin ittifakla ilgili menfi açıklamalarını duyunca Facebook’taki hesabımdan şu açıklamayı yapmıştım:

“Politik arenada bir gün uzun bir gündür. Merak etmeyin ikisinin de öfkesi geçince ne yaptıklarını anlayıp yine masaya otururlar.”

“Niçin böyle bir açıklama yaptın?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü hem Bahçeli’nin hem de Erdoğan’ın birbiri peşine grup toplantılarında yaptıkları açıklamalar fikri bir derin alt yapıdan yoksun, daha çok hissi öğeler taşıyan özellikler içeriyordu. Hissin geçtiği, öfkenin kaybolduğu dönemlerde hem Erdoğan’ın hem de Bahçeli’nin ülke menfaatini kendi öfkelerinden üstün tutacaklarına, aklı ve fikri hâkim kılacaklarına inancım tamdır.

Geçtiğimiz seçimlerde ittifakı gerekli kılan sebeplerin hiçbiri ortadan kalkmamıştır. Bu gerekçelerden biri hem Ak Parti’nin hem de MHP’nin tek başına seçimlere girmesi halinde bir yenilgi alacakları gerçeğiydi. Bu seçimlerde Erdoğan MHP desteğiyle Başkanlığı 1. Turda kazanırken MHP’de içindeki bölünmelerin (İyi parti) getirdiği travmaları bu vesileyle atlatabilmiş ve seçimlerde önceki oyunu muhafaza edebilmişti.

Anadolu’da bir deyim vardır:

“Tak sepeti koluna

Herkes kendi yoluna..”

Şimdiler de öfkeleriyle hareket eden ve Danıştay’ın oyununa gelen her iki lider de bu havalarda oynuyor ama gerçeklerle yüzleştiklerinde hangi oyun havasına uyacaklarını gelecekte hep beraber göreceğiz.

İki lider de unutmasın ki, “Tak sepeti koluna. Herkes kendi yoluna..” anlayışı ülkeyi yeni bir krize sokar ve bu krizde de her ikisi ile birlikte milletimizi de kurt, kuş yer, CIA, FETÖ yer..

Her iki lidere de tavsiyemiz hissiyatı bırakın aklı hakim kılmaları ve ülke menfaatlerini ön planda tutmalarıdır.

Sayın Bahçeli, son yıllarda “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” Anlayışı ile hareket etmiş ve millet nazarında ciddi bir yer tutmuştu. Şimdi bir andımız ve af üzerinden koparılan fırtınada milletin gönlünde ihraz ettiği bu yeri tepmemelidir.

Politik arena çok oynaktır. Ak parti kendi değimleriyle politikada “Ustalık” dönemlerini yaşamaktadırlar. Politikada ustalık demek her türlü atraksiyonu, oyunu, hileyi yaparak galip gelme demektir. Zaten bizdeki politik arenada geçerli ilke “Hedefe giderken her yol mubahtır” anlayışıdır. Başkan yarın İyi parti ile ittifak yoluna giderse, olan MHP’ye olur.

***

23 Ekim 2016 tarihinde Facebook’taki bir paylaşımım da şöyle yazmıştım:

“BİN KİŞİLİK HAKİM VE SAVCI ALIMINA 5 BİN FETÖCÜ AVUKATIN BAŞVURU YAPTIĞINI KİMSE UNUTMASIN.. BİNLERCE FETÖCÜ AVUKAT OLDUĞU DA UNUTULMASIN.”

Yapılan bu hakim alımlarında ne kadar FETÖcü avukat yargı sistemine dâhil oldu bilmiyorum. Zaten benim kanaatime göre bütün atılmalara rağmen yargı içinde 1500-2000 civarında hâkim ve savcı var.

Bunlar ne yapıyor? Danıştay’ın beş yıl önce Yürütmenin aldığı bir karara müdahale eden andımız hususundaki açıklaması aklıma 2016 yılında yapılan bu seçimleri getirdi.

Öyle ya 5 yıldır niçin beklediniz de tam mahalli seçim hazırlıklarının yapıldığı bir ortamda böyle bir karar verdiniz? İnsanın aklına ister istemez böyle düşünceler geliyor.

Başta da değindiğim gibi Danıştay’ın attığı çifte hem Ak parti’yi hem MHP’yi yaraladı. Böyle bir kararın maksadının Ak Parti ile MHP’nin kurduğu ittifakın bozulması olduğu çok açık. Böyle bir karar sonunda hissi davranan Ak Parti ve MHP kurlan tuzağa düştü. Bu oyunun kurulmasında FETÖ’nün parmağı olduğunu söylersem sakın hiç kimse mübalağa yapıyorsun demesin.

Aslında bu oyun sonunda sadece Ak Parti ve MHP zarar görmeyecek. Aksine esas zarar görecek olan ülkemiz ve milletimiz olacak. İttifak bozuldu açıklamasının ardından doların yükselmesi bunun bir açık delilinden başka bir şey değildir.

***

Yaşananlar sonunda ben Akl-ı Selim’in galip geleceğine inanıyorum. Ak parti ve MHP ülkenin içine düşeceği yeni bir krize asla razı olmazlar. Zaten ittifak bozuldu açıklamasının ardından kimlerin zil takıp oynadıkları belli olunca Bahçeli TBMM’de bir gazetecinin sorusu üzerine "Cumhur ittifakı duruyor, yerel seçimde ittifak yok" şeklinde bir açıklama yaparak ülkenin yeni bir krize sürüklenmesine razı olmayacağını gösterdi.

Bugünkü reel politik arena Ak Parti’nin MHP’ye, MHP’nin de Ak Parti’ye ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Ülke menfaatleri de bu iki partinin cumhur ittifakını devam ettirmesini zorunlu kılıyor. Bu ittifakı bozan kimse gelecekte milletten gerekli tokadı yiyeceğinden herkes emin olsun.

Selametle..