Ülkücünün, ülküsü ile münasebeti, hakikî bir aşkta sevenle sevgilinin münasebetine benzer. Hep verir, hiç almaz. Sevgili nazlıdır, sitemi eksik etmez, incitmeğe de hiç gelemez. Diğer sahalarda umumiyetle dikkatsiz hareket eden Ülkücü, sevgili bahis konusu oldu mu baştan   başa hassasiyet kesilir. Şahsına fenalık yapanlara pek aldırmaz ama, ülküsüne yan gözle bakanlara tahammülü yoktur. Sadakati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir... Ülküsüne hizmet edenlere son derece hürmetkârdır. Gerçek âşıklar gibidir; kıskanmaz. Sevgilinin sevildikçe güzelleşeceğini bilir. Sevmenin gururu yegâne süsüdür.

Ülkücünün en çok dinlediği, "nasihat"tir. "Yapma!" derler, "Hayatını heba etme!" derler, "Gününü gün et!" derler. O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar. Zira ülkücü ülkü atlı nazlı geline sevdalıdır.İdealist insanlar anlar bunu sadece…Keyif insanlarına angarya gelir yapılan herşey…Çünkü keyif  insanları için tek gerçek kendi nefisleri ve yaşantılarıdır…’Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ felsefesi tam da bu insanlar için söylenmiştir.İdeal insan tipinden korkarlar böyleleri…Oysa rakibi asla olamazlar  ideal insanların…

Süregelen yılların verdiği eziyetler ve haksızlıklar     gerçek ülkücü ile menfaatperestleri birbirinden gerçek anlamda ayırmıştır... Soruşturmayı    ,sürgünü göze alan ama davasından asla ödün vermeyen kıymetlilerimiz var bizim. .Koyun sürüsünün değil asil kurtların özelliğini temsil eden çelik yumruklarımız var.

     Son seçimden sonra bizler  MHP’de değişim istiyoruz.. Ve bunu da artık gereklilik olarak görüyoruz.. Yalnız bir konuda çok hassas olmalıyız.. Biz bir bütünüz.. Ve hepimiz çok kıymetliyiz.. Bizim harcanacak ,heba edilecek, yok sayılacak, tek ülküdaşımız yok ,olamaz da!! Devlet Bey genel başkanlığı  sürecince bizim alnımıza kara leke sürdürmemiştir.. Yüzümüzü kızartacak hiçbir hafif hareketi olmamıştır…Ne kutularda paralar, ne dilde makaralar  ne de kirli çamaşırlar….Allah’a şükür yüzümüz hiç kızartılmamıştır...Biz Devlet Bey’de sadece liderlik özelliklerinde eksiklik hissediyoruz…Halktan kopuk olduğunu ,bizim düşüncelerimizi halka yeterince aktaramadığı kanaatindeyiz..Yakın çevesindekilerin ülkücü camiayı temsil etmediği noktasında buluşuyoruz.Ve mübarek davamızın ,vatanımızın bekası için yeni kadroların yeni yüzlerin bizlere iyi geleceğine inanıyoruz..

     Kalbimizdeki aday kim olursa olsun ülkücü edebini bozmayan saygıda kusur etmeyen insan olmalıdır .Ortada bir mücadele varsa bu mücadeleyi asla mecrasından çıkarmamamız gerekir.. Her durumda vurguladığım Sünnet-i Seniyye yine bize yol gösterici özellik taşıyor.. İfrat ve tefrite kaçmadan, itidal yolunda, yani orta yolda ilerlemeliyiz.. Savunmalarımız da, yergimiz de ,övgümüz de tam da bu ölçüde olmalı…Bu günler geçer.. Seçimler olur onlar da biter…Asıl olan bizleriz…Biz her zaman yüz yüze bakacak, aynı yolda mücadele edecek bir kervanın yolcularıyız.. Birimizin tırnağına diken batsa aynı acıyı hissederiz..

ÇÜNKÜ BİZ ÜLKÜDAŞIZ…..

Gökçe kız…