Türkiye'nin sağ-sol çatışmasında yaşananların ibret vesikası olduğunu vurgulayan Ulucanlar Cezaevi Müdürlüğü yapan Vehbi Camgöz, 42 yıldır hafızasından silemediği o günleri şimdi büyük bir üzüntüyle anlatıyor. 

12 Eylül 1980 darbesinde ilk idamların canlı tanığı olarak idamlarda yaşananları bugün gözyaşlarıyla anlatan Camgöz, "O güne kadar amansız bir idam taraftarıydım, ipini ben çekerim diyordum. Ama gencecik çocuklar 'Ben bir şey yapmadım' diyerek, şehadet getirerek asıldı. O günden sonra sistemi sorgulamaya başladım" dedi.

Camgöz, cezaevi müdürü olduğu için izlemek zorunda kaldığı idamlar ve devamındaki süreci şöyle anlatıyor:

"1 Ocak 1980 yılında Ulucanlara başladım. Orada çalışırkene 12 Eylül 1980 tarihinde darbe oldu. Darbe sonrası yaşanan olayların içerisindeydim. İdamlarına ilk şahitlik ettiğim Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu ve sonra Eren Erdal. Necdet Adalı sol görüşlü, Mustafa Pehlivanoğlu ülkücü. 21-22 yaşında gençlerdi, bir gecede asıldılar. Necdet Adalı idam sehpasında slogan atarak gitti. Aynı gece astığımız Mustafa Pehlivanoğlu da gördüğüm kadarıyla hiçbir şeyden haberi olmayan saf, temiz Müslümna çocuğuydu. Yemin ediyordu 'ben birşeye karışmadım' diye. Kelime-i şehadet getirerek öldü. 

O günden sonra sistemi sorgulamaya başladım. O günden sonra ben amansız bir idam karşıtı oldum. İdam cezası yasamızda olsa bile bugünkü anlayışla yargılasak bu adamların hiç birisi asılmazdı. Genç çocuklar bunlar. O nesli harcadık velhasıl. Ben önceden çok ağlamazdım, çok duygulandım. O duygu yüklü anla 1 saat ağladım. Kolay değil. Genç yaşta insan sapasağlam geliyor, 10-15 dakika sonra tabuta koyup çıkarıyorsun. Bundan etkilenmemek için şu görüştendi bu görüştendi, bunların hiçbirinin değeri kalmıyor. O üzüntüyle 1 hafta boyunca ne yemek yiyebildim, ne uyku uyuyabildim. Hayatımı çok etkiledi. 

3 idamda da 14 ila 17 dakika arasında sürüyor eks olması, ölmesi. O süreyi seyretmek zorundasın, tutanağa imza atacaksın. Hayatımın en zor dönemiydi. Babayiğit adamdım ben, 'yanımda adam kesseler umursamam' derdim ama onu seyretmek gerçekten fecaat bir durumdu. 

İdam ettiklerimizi 2 gün sonra kahraman ilan ediyoruz. Düşünün Menderesleri, bu insanlar normal yargılansalar böyle mi olurdu? Temennim bir daha ne 12 Eylüller olsun, ne darbe, darbe teşebbüsü, muhtıra olmasın, idam olmasın..."

Editör: Yadigar Hanım