Sene 2015...

Senaryo, o yıl yapılan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleriyle başladı. Meral Akşener, Ümit Özdağ, Koray Aydın, Sinan Oğan, Sait Gönen ve Süleyman Servet Sazak'ın, Genel Başkan olma istekleriyle yola çıkılan tüzük Kurultayı macerası tüm oyunu değiştirdi.

Yıllarca meydanlarda Ak Parti'nin yanlışlarını haykıran MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin Ak Parti'ye olan yakınlaşması dahi, bu tüzük kurultayı sürecinde koltuklarını kaybetme korkusu yaşayıp, dönemin iktidarı olan Ak Parti'den destek almalarına sebeptir.

O kargaşa ve Genel Başkanlık telaşı, Meral Akşener'e yaramış, rakiplerinden birini Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, diğerini de Medya ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaparak İYİ Parti'yi kurmuştu. Her sohbette Sinan Oğan'ı kastederek; "sorunlu insan istemiyorum" diyen Sayın Meral Akşener, kendi deyimiyle Sayın Sinan Oğan'a hiç teklif götürmemişti. Cefakâr birçok insanı arkasında bırakarak kurulan İYİ Parti'nin geleceği ne olur bilinmez ama kuruluşundan bugüne geçen üç buçuk yıl içerisinde, en fazla kurultay yapan parti olarak siyasi tarihe geçtiği kesindir.

Kurucu Divan'da Medya ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış ve geçmişte MHP’de de Genel Başkanlık için kolları sıvamış olan Sayın Özdağ, partinin kuruluşu itibariyle sorunları dile getirmiş, bir kaç kez rest de çekmiş ama sonuç olarak 3 yıl boyunca partinin bir neferi olarak partideki yerini ve ağırlığını korumuştu.

Hatta olay yaratan açıklamasından bir hafta öncesine kadar; "kol kırılır, yen içinde kalır" diyerek, parti içindeki sorunların çözüm yerinin, yine parti olduğunu savunmuştu. Ancak ne olduysa, bir akşam düğmeye bastı ve her yer karıştı.

Şimdi Ümit Hoca yola çıktı. Beraberinde çok sevdiğimiz ve ömrümüzün büyük bir kısmını aynı uğurda savaşla geçirdiğimiz dostlarımız var.

Ancak kafamdaki sorular çok fazla.

Neden bir anda böyle bir karar aldı?

Ülkücüler birer birer uzaklaştırılırken Sayın Özdağ neden müdahale etmedi?

Neden aynı çatı altındayken, Ümitçiler, Koraycılar ve Meralciler diye yapılan ayrışmaya müdahale etmedi?

Tüzük kurultayı döneminde beraber yol yürüdüğü kurmayları neredeler?

Kendisiyle beraber yol yürüyecekler mi?

Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı kim olacak?

Parti kurulurken, önceden verilen sözler unutulup, yeni kavgalar mı yaşanacak?

Meral Akşener'in tarzı olan herkesle ayrı ayrı mı konuşuyor?

Ekonomi ile ilgili kurmay kim ve neden tanıtılmıyor?

Partinin izleyeceği yol sadece Suriye politikası mı olacak?

Tüm bu sorular beynimi kurcalıyor işte.

Türk milliyetçisi bir oluşum istiyorum. Yüzde kaç oy alacağına bakmaksızın desteklemek ve samimi insanlarla aynı yolda yer almak istiyorum elbet. Ancak, yukarıda yazdığım soruların cevaplarını da istiyorum Ümit Hoca'dan.

Aynı Meral Akşener'in izlediği yol gibi, siyasi geçmişi olmayan ve bir anda tüm emeklerin üstüne konan insanların geldiği bir yapıyla karşılaşmak, en büyük korkumuz haline geldi. Artık nasıl tepki vereceğimizi kestiremiyorum desem, yeridir doğrusu.

Sonuç olarak, herkesin siyasi parti kurma hakkı vardır ve Sayın Özdağ da bunu kullanıyor.

Bayramdan sonra hızlı bir şekilde sahaya ineceğini düşünüyorum. Çıktığı yolda can-ı gönülden başarılar diliyorum ama şimdiden kendisinden önemle rica ediyorum; sizinle yola çıkan insanları geçmişte çok üzüldüler hocam. Kırdılar ve yarı yolda bıraktılar. Çoğu, evinin rızkından kenara attı ve Meral Akşener için yollara koyuldu ama maalesef çok yıprandılar.

Lütfen onları kırmayın ve yarı yolda bırakmayın!

Yoksa Meral Akşener'den hiç bir farkınız kalmaz.