Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Twitter hesabından paylaştığı bir video ile bütün Türk milliyetçilerini Zafer Partisi çatısı altında birleşmeye çağırdı. 

Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Gazeteci Ruşen Çakır'ın Medyascope’ta sunduğu programda yaptığı Kürt açılımını eleştirdi. Konuşmasında Türk ve Kürtlerin birey olarak sorunlarının aynı olduğunu, Kürtlerin sorunlarını tek tek dinleyeceklerini söyleyen Akşener’in bu açıklamasıyla Erdoğan’dan daha iyi yöneteceği bir PKK açılımı vaat ettiğine işaret eden Özdağ, İYİ Parti Liderinin 6’lı masanın güçlendirilmiş parlamenter sistem manifestosunda da Türkiye’nin çok milletli geleceğini kabul ettiğini söyledi.

Konuşmasında İYİ Partili Türk milliyetçileri ve Atatürkçülere seslenen Ümit Özdağ, konuşmasının bir bölümünde Akşener’in açıklamalarına da yer vererek şunları söyledi:

"AKŞENER 1921 ANAYASASI'NA ATIFLA TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE 'HAYIR' DEMEKTEDİR"

“Bugün Sayın Meral Akşener’in yaptığı açıklama beni çok şaşırtmadı. Ama çok iyi düşünülmemiş bazı görüşler benimle daha önce paylaştığını düşünüyordum. Fakat bu açıklamayı dinleyince aslında Sayın Akşener’in bazı şeyleri çok önceden çok daha iyi düşündüğünü anladım.

Sayın Meral Akşener Ruşen Çakır ile yaptığı söyleşide iktidara geldikten sonra Kürtlerle konuşacağını ve ne istediklerin soracaklarını ifade ediyor. Akşener’in ifadesiyle 6’lı masanın yayınladığı güçlü parlamenter demokrasi belgesine neden 1921 Anayasasına atıfta bulunduklarını bu ifadesiyle ortaya koymuş oluyor. 1921 Anayasası Türkiye Cumhuriyeti öncesi anayasamızdır ve dayanağı hukuken Türk milleti değildir. Devlet sistemi de üniter devlet değildir. 1921 anayasasından hareket etmek kurtuluşa yani İstiklal Savaşı’na evet, kuruluşa yani Türkiye Cumhuriyeti’ne hayır demektir. 

"YENİ BİR PKK AÇILIMI VAAT EDİYOR"

Akşener ‘Kürtlerle konuşacağız, ne istediklerini soracağız’ derken, ‘Yeni bir toplumsal sözleşme yapacağız, devleti yeniden kuracağız’ diyor. ‘Önce pazarlık yapacağız, isteklerimizi karşılıklı söyleyeceğiz, sonra nasıl yapacağımızı belirleyeceğiz’ diyor. Akşener, Kürtlerle konuşacağını ifade ettikten sonra PKK ile müzakere sürecinden çözüm süreci diye bahsederek iktidara geldiğinde kendisinin yeni bir çözüm süreci başlatacağını ifade ediyor. 

Bu arada Akşener’in Kürtlerin bir bölümünün çoğunluğunun yani Türklerin içinde olduğunu, kendisini Türk kabul ettiğini ifade ediyor. ‘Kendisini Türk kabul etmeyenlerin talepleri ve eziyetleri var bunlara saygı duyuyorum’ diyor. Özetle PKK ve HDP’nin iddialarına saygı duyuyormuş. Ve devam ediyor; ‘Kürtlerle müzakerelerde iki milletliliği, federasyonu tartışacağız, bugün konuşulmayanları konuşacağız’ diyor. Ve Akşener güçlendirilmiş parlamenter sistem manifestosuyla aslında uyumlu konuşuyor. 

Bakın manifestoda aynen şöyle diyor: Bu nedenle bizler herkesin inancına kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulduğu, kişilerin din, inanç ve yaşam tarzı farkı gözetmeksizin özgürce yaşadığı, herkesin kendi kimliğiyle ve kendi olarak eşit şekilde toplumsal, kurumsal ve sosyal yaşama katıldığı bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz. Tekrar edeyim: Herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak, eşit şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistem. Bu cümlenin anlamı etnik ve mezhepsel kimlikler siyasal kimlik olacak demektir. Sayın Akşener zaten 6’lı masada ortaklarıyla Türkiye’nin çok milletli geleceğini kabul etmiş ve bunu kayıt altına almış. Özetle Akşener bu açıklama ile kendisinin Erdoğan’dan daha iyi yöneteceği bir PKK açılımı vaat ediyor. 

"PKK İLE KONUŞACAK HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK DİYORSANIZ ZAFER PARTİSİ'NE BEKLİYORUZ"

İYİ Parti’deki Türk milliyetçileri, Türk milliyetçiliği MHP’de iktidara gelemiyor. MHP’den ayrılıp Türk milliyetçiliğini iktidar yapalım diye hep birlikte büyük bir mücadele ile kurmuş olduğumuz İYİ Parti’nin Akşener tarafından getirildiği nokta bu. Bunu doğru buluyorsanız yola İYİ Parti ile devam edin. Ben bir Türk milliyetçisi olarak İstiklal Savaşı ile temelleri atılan Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne sadığım ve PKK ile konuşacağımız hiçbir şey yok diyorsanız sizi Zafer Partisi’ne bekliyoruz.”

MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

Ruşen Çakır’ın gündeme dair sorularını cevaplandıran İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasının ilgili bölümünde şunları kaydetti:

“Diyelim ki siz bir Kürtsünüz. Ben diyeceğim ki size iktidar olduğumuzda, Ruşen bey ne istiyorsunuz? Siz söyleyeceksiniz. Sonra siz bana soracaksınız ne istiyorsunuz diye? Ben de söyleyeceğim. Sonra birlikte nasıl yaniyi konuşacağız. Dün Şırnaklı bir abimizle görüştüm, aynı fikirdeyim; müthiş bir genelleme var Türkiye’de diyor. Biz Türk’ün Kürt’ün temel problemleri nedire baktığımız zaman çok aynı sorunlar görüyoruz. Açlık görüyorsunuz, eğitime erişme görüyorsunuz, yoksulluk görüyorsunuz, çocuklarda bodurluk görüyorsunuz. Doğru beslenemediği için her tarafta durum aynı. Yani sınıfsal anlamda baktığınızda dertlerin aynı olduğunu görüyorsunuz. Sonra başka talepler de var elbette. Ama o işte nasıl yanisinde ortaya çıkar. 

Ben 15 yıl Cumhuriyet tarihi anlattım üniversitede. Çoğunluk da azınlık da dine göre tariflenmiştir. Azınlığın bütün görevleri, vecibeleri ve hakları çoğunluğun da onayıyla hallolur. Uluslararası hukuk anlamda bir göz vardır. Etnik aidiyetler tarifi vardır işin içinde. Ama o çoğunluğun tamamı azınlığın üzerinde de söz sahibidir. Kürtlerin oransal olarak büyük çoğunluğu bu tarifin içinde. Eziyetleri var, problemleri var, talepleri var. Onlara saygı duyulur bu başka bir şey. Çift unsurluluk isteniyor mu istenmiyor mu? Yarın ayrı bir devlet isteniyor mu istenmiyor mu? Federasyon isteniyor mu istenmiyor mu? Abdullah Öcalan’ın fi tarihinde söylediği bir şey; biz büyük bir hata yaptık. Bunlar bu ülkede konuşulmuyor. Dönüyoruz bireye. Eğer Kürtse, ne istiyorsun kardeşim? Ben bu netlikte bakış açımı söylüyorum. 

Türkiye’de açılım süreçleri geçti. Sayın Erdoğan bu süreçleri değerlendiremedi. Çünkü Sayın Erdoğan’ın bakış açısında kavramsal bir durum yoktu. Esas mesele nedir? Ben o masada oturdum, siz bana ihanet ettiniz, hadi bakalım güle güle. Bir uçtan bir uca savrunuldu. BASK, İRA… Bir ayda, iki ayda bir vatandaş bilgilendirilir. Bunların hiç birisi yapılmadı. Peki oturuldu masaya Türk kim, Kürt kim? Bundan önce çok şey vardı yapılacak. Devlet para ödemiştir oraya, her hükümet ödemiştir. O paranın vatandaşa ulaşmasını sağlamamıştır. Üst elitin elinde kalmasına sebep olmuştur. Başka problemler de var. Ben Japon sistemine inanıyorum. Küçük küçük adımlar.”

Editör: Yadigar Hanım