Dünya aşırı sıcaklıklar, kuraklık, sel baskınları, orman yangınları ve yağışlarla uğraşırken, Atina Belediyesi, bir ilke imza atarak, Avrupa’nın ilk “İklim Değişikliği Uzmanını” göreve aldı. Atina Belediyesi Eleni Myrivili isimli bilim insanını, “Sıcaklıktan Sorumlu Genel Müdür” olarak atadı.

Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar ve TED konuşmasıyla dikkatleri üzerine çeken Myrivili, atamanın ardından yaptığı açıklamada, Türkiye ile Yunanistan’ın coğrafi olarak birbirine benzediğini belirterek, "Artık yeni bir çağdayız ve hava giderek ısınıyor ve daha uzun süreler boyunca ısı dalgalarına maruz kalıyoruz. Biz ayrıca sağlık durumu iyi olmayanları korumaktan da sorumluyuz. Şehirlerimizin koruma kapasitesini artırmalıyız” dedi.

Yoğun betonlaşmanın olduğu şehirlere doğanın korunması gerektiğini dile getiren Myrivili, doğal su kaynaklarının şehrin soğutulması için doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

Şehir tasarımlarının da değişmesi gerektiğini ifade eden Myrivili, "Son dönemde aşırı hava durumlarının küresel ısınmayla doğrudan bağı var ve bu durum hem daha sık hem de daha yoğun görülecek. Bu durum artık normalimiz haline gelecek. Küresel ısınma hakkında uzun zamandır konuşuyoruz fakat aşırı hava sıcaklıkları ve şehirlerin buna nasıl adapte olmasıyla ilgili konuşmalarımız kısıtlı” ifadelerini kullandı.

Şehir merkezleriyle şehrin dışındaki bölgelerin arasındaki sıcaklık farkının olduğuna değinen Myrivili, “Bizim üzerinde olduğumuz doğu Akdeniz bölgesi çok daha hassas zira bu bölgeler gezegenin diğer bölgelerinden çok daha hızla ısınıyor. Daha çok yeşil ve mavi altyapı oluşturarak sıcaklıkları azaltmayı planlıyoruz. Bunlar aşırı sıcaklara karşı en kuvvetli silahımız” diye konuştu.

Ege Denizi’ni paylaştığımız Yunanistan ile Türkiye arasındaki benzerlikleri ve neler yapılabileceğini sorduğumuzda ise Myrivili, hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da bazı riskli bölgelere işaret etti.

Myrivili bu konu hakkında, “Çok betona boğulan ve çok az doğal yeşillik alan bölgelerdeki yapıların değişmesi gerekiyor. Türkiye ve Yunanistan hem yoğun yerleşimin olduğu hem aşırı betonarmenin olduğu bölgeler. Bu sebeple aşırı sıcaklıklar buralarda görülüyor. Aklıma gelen şehirler Yunanistan’da Larissa ve Türkiye’de de İzmir. Bunun üstesinden gelmek için ise şehirler değişmeli ve uzun yeşil koridorlar oluşturmalı, gölgelik alanlar yaratmalı ve bu şehirleri yazın daha yaşanabilir kılmalıyız” ifadesini kullandı.

Sıradan vatandaşların aşırı sıcaklık ve ekstrem hava değişikliklerine karşı ne yapması gerektiği konusunda da tavsiye veren bilim insanı, “Sıradan insanlar ağaç dikmeli, suya ihtiyacı olan ağaçları sulamalı. Özellikle yaşlı ağaçlar yerine yeni ağaçları sulamalılar çünkü en çok onların suya ihtiyacı var” dedi.

İnsanların balkon ve teraslarında bitki yetiştirmesinin sıcaklığı azaltabileceğine dikkat çekilirken binaların beyaza boyanmasının da aşırı ısınmayı engelleyeceğini dile getirdi. Myrivili, aşırı sıcakların yaşandığı günlerde yalnız yaşayan yaşlı bireylerin, hamilelerin ve çocukların sık sık kontrol edilmesi gerektiğini de söyledi.

Sokak hayvanlarına da su verilmesi gerektiğini dile getiren Myrivili, “Türkiye’de ve İstanbul’da sokak hayvanlarını besleme ve su vermenin çok yaygın olduğunu biliyorum. Dolayısıyla siz bu konuda bizden daha iyisiniz. Ayrıca aşırı sıcak havalarda evcil hayvan sahipleri asfalt ve kaldırımların ne kadar sıcak olabileceğini unutabiliyor. Buna da dikkat edilmesi gerek” yorumunu yaptı.

Myrivili ayrıca, aşırı sıcak olan günlerde bol su içilmesini, ağır yemekler yenmemesini, alkol ve şekerli içecekler tüketilmemesini tavsiye etti.

Editör: Yadigar Hanım