15 Temmuz geçesi hain kalkışmayı bertaraf eden, devleti sokaktan toplayan, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Yüce Türk Milleti’ni, bu uğurda canlarını veren aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi asla unutmayacağız. Onları ve bu vesile ile tüm şehitlerimizi minnet ve şükranla yad ediyoruz, ruhları şad, mekânları cennet olsun.

15 Temmuz hain kalkışmasını ve bu kalkışmayı gerçekleştirmeye çalışan FETÖ’yü asla unutmayacağımız gibi tarihimizin en büyük ihanet teşebbüsünde AK PARTİ iktidarının katkılarını ve bu noktaya gelinmesine nasıl çanak tuttuğunu da asla unutmayacağız. Şehit ve gazilerimizin görkemli toplantılarla yad etmek hepimizin borcudur. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ifade ettiği gibi ne yaparsak yapalım; yine bir şey yapabildik diyemeyiz hatıralarına.

Ancak AK PARTİ iktidarının, 15 Temmuz’u görkemli toplantılar ile anması, “unutmadık, unutmayacağız” sloganını milletimize benimsetmeye çalışması, samimiyetten uzaktır ve esası itibarıyla AK PARTİ iktidarının bu hain kalkışmadaki mutlak payını milletimize unutturma çabasından başka bir şey değildir. Unutmayacağız derken kendi sorumluluklarını örterek, sorumluluklarını aziz milletimize unutturtmaya çalışmaktadırlar.

Bilinmelidir ki AK PARTİ iktidarı ne kadar çabalarsa çabalasın, bu ihanet şebekesinin devlet içinde yuvalanma, güçlenme ve hâkimiyet sağlamak için çizdiği yol haritasına olan katkılarının unutulmasına asla izin vermeyeceğiz. İktidar hâkim olduğu medya sektöründe mevcut kalemşörleri vasıtasıyla bu hain yapılanmanın devlet içindeki temellerinin çok önceden atıldığını, bu yapının gelişmesine önceki iktidarların göz yumduğunu ve netice itibarı ile asıl sorumluluğun kendisinden evvelki iktidar sahiplerine ait olduğunu dile getirmekte ve bu vahim yalanı gerçeğe dönüştürmeye çalışmaktadır.

Bu iddia FETÖ yapılanmasının temelinin yıllar önce atıldığına ilişkin kısmı doğrudur. Ancak bu durum hain yapının AK PARTİ iktidarında gelişip büyüyerek bir güç haline geldiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Hepimizin bildiği birçoğumuzun da gerçekleştirdiği ilkokulda yaptığımız fasulye deneyini hatırlayalım. Annemizin mutfağında bulunan fasulye tanesini alır, bir pamuğa yatırır, biraz nemlendirir ve bir kavanoz içinde ışığa koyarız. Kendisi için uygun ortamı bulan fasulye tanesi, kök salıp filiz vererek gelişir ve fasulye fidesine dönüşür, toprağa ektiğiniz de ise iyice gelişir, kök salar, büyür ve fasulye vermeye başlar. AK PARTİ iktidarı, kendi iktidarından önce fasulye tanesi olan FETÖ’yü almış, “ne istediler de vermedik” ifadesi ile özetlendiği üzere gelişmesi ve güç edinerek büyümesi ve devlet kadrolarını işgal etmesi için gerekli tüm imkanlar hain yapının ayakları altına sermiştir.

Bu yetmezmiş gibi AK PARTİ iktidarı, hain yapının eşkıya başı olan Fetullan Gülen’in “İmkan olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda ’Evet’ oyu kullandırmak lazım.” ifadesi ile evet oyu kullanmasını istediği 2010 referandumu ile HSYK değişikliği ile yargıda hain FETÖ’nün kadrolaşmasını sağlamış, asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmasının yolunu açmış, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk vs. davalar ile hain FETÖ kadrolarının önünün temizlenmesine göz yummuş, bu davaların savcısıyım diyerek ve bu davaların savcısı hain Zekeriya Öz’e zırhlı araba tahsis ederek hain FETÖ’nün operasyonlarına siyasi destek vermiştir. 15 Temmuz hain kalkışmasının temelleri AK PARTİ iktidarının ve yandaş medya mensuplarının milletimize benimsetmeye çalıştığı gibi yıllar öncesinde değil 2010 referandumu ile atılmıştır.

Bahse konu davalar ile hain FETÖ kadrolarının önünde bulunan vatansever Türk subayları bir bir davalara dahil edilerek tutuklanmış ve onlardan boşalan kadrolara, AK PARTİ iktidarı tarafından YAŞ (Yüksek Askeri Şura) kararları ile hain FETÖ’cü subaylar atanmıştır. 15 Temmuz hain kalkışmasını yapanlar; AK PARTİ tarafından general yapılan FETÖ’cü hainlerdir. Bu durumu bizler asla unutmayacağız ve elimizden geldiği kadar da unutturmamaya çalışacağız.

Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in dediği gibi bir yalanı ne kadar sık ve yüksek sesle söyler iseniz bu yalan zaman içerisinde gerçek olur. AK PARTİ iktidarının sorumsuzluğuna ilişkin yalanlar ve maksatlı yorumlar ne kadar sık ve yüksek sesle söylenirse söylensin; bizler her zaman doğruları söylemeye ve bu yalanların gerçeğe dönüşmesine engel olmaya gayret edeceğiz.

Netice itibarıyla 15 Temmuz hain kalkışması bize göre; AK PARTİ iktidarı ile FETÖ’nün gayrimeşru ilişkisinin mahsulüdür. Yüce Türk Milleti’nin binlerce yıllık tarihinde karşı karşıya kaldığı en büyük ihanet olan 15 Temmuz FETÖ kalkışması yanı sıra bu hainliğe çanak tutanları, imkan sağlayanları da asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.