Son altı aydır yapılan zam yağmuruna vatandaş çok hızlı uyum sağladı galiba. Günlük hatta saatlik yapılan zamlara tepkiler azalmaya başladı. Katiline aşık olma durumu var ortada sanki!

Zam sağanağına karşı isyan edenlerin sayısı gün geçtikçe azalmaya başladığını görüyoruz. Bu durum iktidarın da hoşuna gidiyor elbette. Bu durumu çok bilinen bir fıkrayı tekrar etmek istiyorum.

Zamanın padişahı yine içinde ekonomik gidişatı düzeltmekiçin zam yağmuru ile halkı iyiden iyiye bunalttığı bir ortamda yanındaki yalakalarını sokağa göndermiş, gidin halkı dinleyin zamlar hakkında neler söylüyorlar diye. Padişahın yalakaları bir süre sonra makama çıkarlar ve derlerki; halk zamlar karşısında kara kara düşünüyor. Padişah bu durum karşısında zamlara devam kararı alır. Bir süre sonra Padişah yalakalarını tekrar sokağın nabzını tutmak üzere gönderir. Yalakalar ikinci kez verdikleri raporda vatandaş homurdanmya başlamış Padişahımız derler. Padişah zamlara devam kararı verir. Yalakaların verdikleri üçüncü raporda ise; halk isyan noktasına gelmiş, homurdular daha da artmış durumda derler. Padişah zamlara devam karar alır. Yalakaların son verdiği raporda ise; vatandaş çıldırmış durumda. Herkes sokakta davul zurna oynuyorlar der. Padişah bu son raporla durumun vehametini anlar ve talimatını verir. Zamları kesin der

Günümüze geldiğimiz zaman vatandaş homurdanmayı kesti ama sokağa çıkıp davul zurna ile de oynamıyor. Bu gün ortada tuhaf bir durum var. Vatandaş yapılan veya yapılması muhtemel zamlara karşı hazırlıklı sanki. Tepkiler azalmaya başladı. Hani Ak Partili bir yetkili ne var yani doğalgaza ufak ufak zamlar yapılıyor demişti. Yine başka bir milletvekili bakın kuyruklar azaldı. Vatandaş zenginleşti diye adeta vatandaşlarla dalgasını geçiyordu. Bu vatandaş unutmaz. Geç veya erken yapılacak ilk seçimlerde vatandaşta sizlerle dalgasını sandıkta geçecek… “Kurt soğuk kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz” diye güzel bir deyim vardır. Vatandaş bu sıkıntılı günleri elbette atlatacaktır. Ama bu sıkıntıları hiç yoktan çektirenleri de asla unutmayacaktır.

Ak Parti iktidarı göreve geldiği 2002 yılında Türkiye ekonomisi G20 içinde 17. Sırada idi. Şimdi ise 23. Sıraya geriletmiş durumda. Yılışık ekonomi bakanının dediği gibi ekonomi onun gözündeki ışıltı olmadığını bu vatandaş biliyor. Çıkıpta utanmadan ekonomi gözlerime bakın, ekonomi gözlerimdeki ışıltıdır diyebiliyordu. Yine aynı yılışık maliye bakanı biz bu enflasyonu gönlümüzle yeneceğiz diyor. Bu nasıl olacak anlayan beri gelsin. Ekonominin düştüğü stagflasyon durumunu gönlümüzle nasıl halledeceğiz ben anlayamadım. Anlayan varsa yazımın altına yorum olarak yazabilirler. Ak Parti iktidarları döneminde yani 20 yılda bu kadar ekonomiden uzak bir bakan göreve gelmemişti. Ali Babacan son derece başarılı idi. Naci Ağbal, Lütfi Elvan ekonomiyi çok iyi bilen ve yöneten isimlerdi. Ancak tersten dünya liderine ekonomiyi çok iyi bilen değil çok iyi biat eden bakanlar lazımdı. O nedenle saydığım isimler demek ki çok fazla biat etmedikleri için görevlerini fazla sürdüremediler.

Ekonominin daraldığı bu noktada, vatandaşın tepkisinin azalmasını ancak “STOKHOLM SENDROMU” ile izah edebiliriz. Veya vatandaş yukarıda da ifade ettiğimiz gibi tepkisini sandıkta vermeyi bekliyor olabilir. GÖRELİM MEVLAM NEYLER? NEYLERSE GÜZEL EYLER…

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE