Türk siyasetinin unutulmaz isimlerinden Süleyman Demirel'in 9. Cumhurbaşkanlığı döneminde milliyetçilik üzerine yaptığı bir röportaj, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesinde önem kazanan milliyetçi oylar üzerine yeniden gündem oldu. 14 Mayıs'ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleri adayların gerekli olan yüzde 50+1 oy alamaması nedeniyle ikinci tura kaldı. 4 adayın yarıştığı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.52, Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44.88, ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan 5.17 aldı. Adaylıktan çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye ise yüzde 0.43 oranında oy çıktı. Bu sonuçlarla gidilen ikinci turda milliyetçi kesimi temsil eden Sinan Oğan'ın oyları ise seçimde kritik önem kazandı. Siyasette hareketliliğe neden olan bu gelişmeye deneyimli siyasetçi Süleyman Demirel'in yıllar önce yaptığı bir röportaj ile bu günlere dikkat çekmiş. Demirel, Türk milliyetçiliğine vurgu yaptığı röportajında şunlara dikkat çekiyor: "Eğer Türkiye’nin iç bünyesiyle oynanırsa ve 1000 senedir bir arada yaşayan bu insanları etnik veya mezhep sebepleriyle Türkiye’nin idaresini zorlaştırarak bir takım ayrıcalıklara kavuşturursak bunun karşısında Türk milliyetçiliği çıkar. Yani Türk milliyetçiliğinin bunların karşısında ne yapacağı da bilenemez. Yani demek istediğim şu; Türk milliyetçiliğini hareket haline getirecek bir takım şeylerden kaçınmak lazım. O çok büyük bir güçtür. O Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasına veya Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şu veya bu şekilde tökezlemesine sebep olacak bir takım şeyleri karşılayacaktır. Ben zaten bunlar olmasın diye söylüyorum bunu. Yani Türkiye ne yaparsanız yapın sesi çıkmayan bomboş bir ülke değildir."