Bazen sevdiklerimizi ihmal ederiz.

Bu onları düşünmediğimizden değil, günlük hayatın içinde yok oluşumuzdan, yaşama gecikmemizden kaynaklı koşuşturmalarımızdan ileri gelir.

Hep “bişeyleri ıskalıyoruz” gibi bir maratonun içinde kendimizi hissettiğimizden, o yarıştan kopmamak için yanımızda bizimle beraber koşanları görmeyiz.

Hayat akıp gider oysa.

Hiç bilmeyiz, belki son görüş veya son istektir sizlerden istedikleri.

Bu gün yaşanmış bir olayı anlatacağım, isim vermeden ve uzun yıllar geçmesine rağmen yüreğinde sızısı kalmış, hala aklına geldikçe vicdanı sızlayan bir kişiden aktaracağım size.

Ninesini hastanede ziyaret eder.

Yaşlı teyzemiz çok hastadır.

Uzun uzun sohbet ederler birbirlerine sarılırlar.

Ziyaret saati bittiğinde arkadaşım “Nineciğim canın birşey çekiyor mu sana getireyim?” der.

Yaşlı ninemiz bir düşünür, “Oğlum içim yanıyor, dudaklarım kurudu, bana gelirken portakal getirsen çok mutlu olurum zahmet olmazsa” der.

Torun hastaneden çıktığında yakın bir market arar, en yakın market üç kilometre uzaktadır.

Şöyle düşünür “Portakalı alıp yarın ziyaretine götüreyim, tekrar hastaneye dönmeyim, yol uzun ve zamanım az.”

Rutin işlerine koyulur.

Gece yarısı hastaneden haber gelir.

Yaşlı ninesi akşam geç saatlerde vefat etmiştir.

Vicdan azabını, bana anlatırken ilk günkü gibi gözlerindeki acıyı görebiliyordum.

Gözyaşları yanaklarından süzülüyor, yutkunuyor, anlatmakta zorluk çekiyordu.

O portakal ninesinin son isteği idi, bilmiyordu ki.

Ve o yarına bıraktı.

Şimdi daha iyi anlıyor elbette, yarın diye bir şey yok, bu gün var.

Ve arkadaşımın her portakal yediğinde, anlam veremediğim, gözlerindeki yaşı daha iyi anlıyorum.

Hayatta keşkeler yok.

Sevdiklerimizi ve onların isteklerini ertelemeyin. Vicdan azabını yok edecek hiç bir şey yok

Ne hayatı erteleyin, ne sevdiklerinizi.

Kim bilebilir ki bu onları son görüşünüz, belki 'de onların sizden o portakal son isteğidir.

Pişmanlıklar hayatınız boyunca sizi takip eder, hayatınız boyunca yakanızı bırakmaz.

Ve asla yaşınız kaç olursa olsun unutamazsınız içinizdeki vicdan azabını.

Ve portakal hiç bu kadar acı tat bırakmaz dilinizde.

İçinde vicdan azabınız, zarında gözyaşlarınız hep saklıdır.