Barış Atay dün saldırıya uğradığını iddia etmiş, gün içerisinde sosyal medyada İçişleri Bakanı Süleyman Solu hakkında linç kampanya başlatılmıştı.
Barış Atay ve TİP Genel Başkanı, Erkan Baş sosyal mesafenin hiçe sayıldığı bir toplantı düzenledi. 

Toplantıda önce Barış Atay konuştu.

Atay "Daha sonra söz alan “Bu ülkede herhangi bir devrimci için yapabilecekleri şey karanlık bir sokakta arkadan beş kişi saldırmaktır.  Süleyman Soylu bir bakan değildir, çete lideridir.  Herkesi tasfiye etmek için kullanılışlı bir aparattır. Tecavüz toplumunda yaşadığımız gün gibi aşikardır. Biz İpek Erlerin tarafındayız, Soylu Musa Orhanların…  Süleyman Soylular gidecek, bu karanlık günleri geride kalacak.” İfadelerini kullandı.

ÖNCE KELİ, SONRA ŞAHI, ORADAN İNDİRECEĞİZ

TİP Genel Başkanı, Erkan Baş konuşmasında hadsiz ifadeler kullanarak “Onlar siyaseti böyle satranç oyunu falan olarak görüyorlar ya, şimdi ne yaptılar bakın, dikkat edin.
Dün Barış’a dönük saldırıya büyük bir halk tepkisi ortaya çıkınca,  akşam bir açıklama yaptılar. İşte o piyonu feda ettiler, dediler ki “biz piyano feda ediyoruz” bakın buradan açık söylüyorum piyon fedası ile kurtulamazsınız.  Önce Keli, sonra şahı, oradan indireceğiz öyle piyon fedası ile falan olmaz bu iş.” dedi.

TİP Genel Başkanı, Erkan Baş şöyle konuştu “Halkımıza, dostlarımıza teşekkür ederiz. Bu ülke halkları teslim olmuyor, zorlarına gider bu. Biz bu tarz saldırılarla ilk defa karşılaşmıyoruz. Ey Süleyman Soylu senin ağababan Mehmet Ağarları tanıyoruz. Kararlılığımızı büyütüyorlar. Canlarını acıtıyoruz. Canlarını acıtacağız. Onların bildiği ‘siyasetçilerden değiliz biz devrimciyiz. Biz halkımızın bize verdiği görevin farkındayız. Ankara’daki koltuklarda oturmak için değil Süleyman Soylu’dan hesap soralım diye gönderdi bizi halk. Halkın bize verdiği görevden adım Süleyman Soylu bugün bizden daha fazla korksun. Biz siyaseti onlar gibi yapmıyoruz. Elinizde geleni yapın, biz daha fazla bileyleniyoruz. Bu iktidarı yıkmak konusunda eminiz. Biz sizi iktidar koltuğundan indireceğiz. Kaybettiklerinin, yok olmaya sürüklendiklerinin farkındalar, bizi susturmaya çalışıyorlar.”