Dünya bir virüs salgını ile canhıraş uğraşıyor.

Virüsün çıkış yeri Çin’in Wuhan eyaleti olunca insanlar Çin’de sapır sapır dökülüp ölümler başlayınca, dünyanın üretim ve ihracat merkezi olan Çin’in ekonomisini batırmak için bir ABD projesi olduğu görüşü yaygındı.

Fakat virüs Çin’den İran’a Avrupa’nın tamamına yayılma istidadı gösterince tekrar ABD tüm Avrupa girişlerini kapattığını açıkladı ve doğal olarak corona virüsünün ABD tarafından üretildiği ABD’nin dünyada kendinden başka ekonomik güç bırakmak istemediği dünyayı tek kutupla yönetmek istediği görüşü benimsendi.

Virüsün dünyada yayılma merkezi ABD oldu ve bu güne kadar üretilen teorilerin yeniden gözden geçirilmesini gerektirdi.

Bir ABD’den üst sistemden yıllardan beri bahsedilir dünyanın ilaç tröstleri.

Dünya sağlık örgütünün sponsoru olan ilaç devlerinin yeni dünya sisteminin sahibi olabileceği tartışılıyor.

Gerek komplo teoricileri gerekse, virüsün doğal yollardan üretildiğine inananları baz aldığımızda aslında sonuç değişmiyor.

Her türlü kartlar yeniden karılacak dünyanın en az yarısının yaşam biçimleri yaşam alışkanlıkları yenilenecek öncelikleri farklılaşacak üretim ve harcama şekilleri yenilenecek güvenlik algılarına yeni standartlar eklenecek.

Bu durum tabii siyasal bakış açılarını da değiştirecek ve bazı siyasal sistemler sorgulanacak bazı ittifaklar bozulacak yeni birliktelikler ortaya çıkabileceği gibi muhtemel bölünmelere de sebep olabilecektir.

Türkiye demokrasiden vazgeçmemelidir.

Önümüzdeki yıllarda demokrasi içinde kalabilen devletler çekim merkezi olacak ve bu devletlerin vatandaşları zenginlik ve güvenlik içinde yaşayacaktır.

Her oyun masasında her kartların karılması her oyuncu için yeni bir şanstır.

Dünya siyaset oyununda da ülkemizin önüne gelebilecek bu şansı iyi değerlendirmemiz mutlaka gerek ve görevimizdir.

Türkiye’nin rakipleriyle yeni bir yarışa kalkması ve başarılı olması en muhtemel bir vakadır ihtimallerin en büyüğüdür.

Çünkü Türkiye öncelikle daha yüz yıl önce İstiklal Savaşı verebilmiş milli potansiyeli yüksek vatandaşlarının yaşları (ortalama yaş 30) itibarı ile genç başarıya ve zenginliğe aç bir yapıya sahiptir.

Türkiye fakirliğin verdiği enerjiyi iyi kullanabilir geçmiş tarihte birçok yerli ve yabancı tarih araştırmacısı Türklerin Ortaasya’dan Avrupa’nın ortasına kadar fethede fethede gitmesini fakirliğin verdiği enerjiye millet oluşuna ve dünya ölçeğinde devleti yönetenlerin halkına verdiği hedeflere bağlarlar ki bu görüşler genellikle doğrudur.

Bu gün İsrail yayılmacılığının başarısının temelindeki en önemli aygıtının halkının motivasyonu karşısındaki Arap başarısızlığının sebebinin ise demotivasyon olduğu fakat en motive ve milliyetçi halkın Suriyeliler olduğu o yüzden özellikle Suriye’nin bölünmek istendiği net olarak biliniyor.

Son 20 yılda devletimiz bir salgın saldırıyla karşılaştı.

Devletimizin uğradığı saldırıda dış etkenler olduğu gibi içten kaynaklı saldırılar da devletimize karşı yoğun bir şekilde devam etmiştir.

Ordumuz milli güçlerimiz yargımız milli eğitimimiz sağlık politikalarımız dış politikamız tarımımız saldırıya uğrayan devlet kurumlarımızdandır.

Hepsi bir tarafa aşı yapan devlet kurumlarımız bile kapatıldı.

Tıpkı 33 yıl donanmayı Haliç’te çürüten bir gemi bile almayan yapmayan ve balkan savaşı hezimetini hazırlayan Abdülhamit politikaları gibi.

Hızlı bir şekilde devlet kurumlarımız yenidünya düzenine hazırlanmalı, yeni bir devlet politikası üretilmeli, Türk dünyası ile birliktelikler kurulmalı, bölgemizde komşularımızla kavga değil işbirliği geliştirilmelidir.

Tabii bu işleri yapacak genç beyinleri millet olarak bulup ortaya çıkarmalıyız.

Bu günden sonra yürüyen değil koşan. konuşan değil yapan. yaşlı değil genç. kendini değil milletini seven. insanlara ihtiyacımız var,

Sanki zaman bu zamandır çıksınlar ortaya.