Nazilli çiftçileri pamuk üretimini bırakma noktasında: 'Bir kilo pamukla 400 gram mazot alabiliyoruz'

Aydın'ın Nazilli ilçesinde pamuk üretimi yapan çiftçiler, artan girdi maliyetleri ve su sıkıntısı nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Akaryakıt ve gübre fiyatlarındaki artış, üretimi sürdürülemez hale getirdi. Çiftçiler, pamuk gibi stratejik bir ürünün kaderine terk edilmesinden duydukları endişeyi dile getiriyor.

Nazilli Çapahasan Mahallesi'nde çiftçilik yapan Güray Küçüksavran, pamuk üretiminin yüksek maliyetlerini vurgulayarak, en büyük sorunun akaryakıt olduğunu belirtti. 7 Mayıs'ta 45 lira 3 kuruş olan mazotun bugün 56 lira 12 kuruşa yükseldiğini, yani bir buçuk ayda yüzde 25 zamlandığını ifade eden Küçüksavran, devletten destek beklediklerini söyledi. Gübre, ilaç ve tohum maliyetlerinin de katlanarak arttığını, DAP gübresinin bin 300 liraya kadar çıktığını ve ürün fiyatlarının dolar endeksli olmasına rağmen doların artmasına rağmen pamuk fiyatlarının aynı kaldığını belirtti.

Üretici Ethem Aydoğdu, çiftçiliğin zorlaştığını ve devletin pamuk çiftçisini göz ardı ettiğini düşündüğünü dile getirdi. Pamuk fiyatlarının dört yıl öncesine göre gerilediğine dikkat çeken Aydoğdu, dört yıl önce 25 liraya çıkan pamuğun bu yıl 22-23 liradan satıldığını, mazotun ise 55-56 lira olduğunu söyledi. Eskiden bir kilo pamukla bir buçuk kilo mazot alınabilirken, şimdi 400 gram mazot alınabildiğini belirterek, bu şartlarda pamuk üretiminin imkansız hale geldiğini ifade etti. Aydoğdu, bölgedeki arazilerin toplulaştırılmadığını ve su sıkıntısının da üretimi tehdit ettiğini, 1990 yılında planlanan Dalama Çayı projesinin hayata geçirilmemesine dikkat çekti. İbrahim Yazıcı ise maliyetlerin her yıl arttığını, ancak ürün fiyatlarının aynı kaldığını belirterek, 10 yıl önce 10 liraya sattığı domatesi hala aynı fiyata sattığını söyledi. İşçi yevmiyesinin de bin - bin 500 liraya çıktığını, mazot fiyatlarını takip edemez hale geldiklerini ve artık maliyetleri takip etmeyi bıraktıklarını ifade etti. CHP Nazilli İlçe Başkanı Sema Aslıhan Ökmen ise, ekonomik çöküşün inkar edilemez bir noktaya ulaştığını belirterek, üreticinin mazot, gübre alamadığını, tarlasını süremediğini ve sulayamadığını vurguladı. Su, destek ve planlama eksikliğini eleştiren Ökmen, bunun bilinçli bir yok etme politikası olduğunu savundu.