Soma Maden Faciası'nın 11. Yılı: Adalet Arayışı Devam Ediyor

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 11 yıl geçti. Facianın yıl dönümünde, hayatını kaybeden işçilerin yakınları derin acılarını dile getirerek adaletin sağlanamadığını vurguladılar. Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, 11 yılın ağır bir yük olduğunu ve kayıpların derinliğini anlatamayacağını belirtti. Çolak, çocuklarını ve eşlerini kaybeden ailelerin yaşadığı tarifsiz acıyı, 11 yılın bile hafifletemediğini söyledi.

Çolak, yargı sürecinin adil olmadığını, 100 sanıklı davada cezaevinde sadece Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay'ın bulunduğunu belirtti. Mahkeme heyetlerinin değiştirildiğini, Aytaç Ballı gibi deneyimli bir yargıcın, istenen kararı vermeyeceği gerekçesiyle görevden alındığını iddia etti. Çolak, Elbistan'daki bir toprak kayması davasının hakiminin kasıtlı olarak bu davaya atandığını, bu hakimin çelişkili kararlar verdiğini ve hapis cezalarını paraya çevirdiğini öne sürdü. Verilen cezaların çok düşük olduğunu belirterek, işçilerin hayatlarının değerinin birkaç günlük hapis cezasıyla ölçülemeyeceğini ifade etti.

Yargıtay'ın kamu görevlilerinin yargılanmasının yolunu açmasına rağmen, yargılamanın ağır ceza mahkemesi yerine asliye ceza mahkemesinde görülmesinin ve beş celsede karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Çolak, oğlunun 26 yaşında ve iki çocuk babası olduğunu, yaklaşık üç yıldır madende çalıştığını ve kendisinin de aynı madenden emekli olduğunu belirtti. Maden faciasını kader ya da fıtrat değil, cinayet olarak nitelendiren Çolak, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması, dayıbaşılık sistemi ve sermaye sahiplerinin aşırı kar hırsının facianın nedeni olduğunu söyledi. Adalete olan güvenlerini kaybettiklerini ve hiçbir beklentilerinin kalmadığını dile getirdi. Bilal Malkoç'un babası Emrem Malkoç ve annesi Fatma Malkoç da benzer duyguları dile getirerek adalet arayışlarının sonuçsuz kaldığını ve devletin kendilerini görmezden geldiğini belirttiler.