MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milli kimlik üzerinde oynanan oyunlar olduğunu anlatırken, "Milli kimliğimizin ortadan kaldırıldığını bir düşünün. Bu şekilde millet olarak yaşamamız mümkün değil. En tehlikeli husus millet dengesini etnik kimliklere bölmektir. Bu gidişat hayra alamet değil" dedi.

Oktay Vural, partisinin İznik İlçe teşkilatında toplantı yaptı. Toplantıya MHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kadir Tokdemir, İl Başkanı Hasan Toktaş ile İznik Belediye Başkanı ve adayı Kadri Eryılmaz ile partililer katıldı.

İznik'in tarihi ve kültürel açıdan önemli merkez olduğunu ifade eden Vural, İznikliler'in bir anlamda manevi bekçilik yaptığını söyledi. Vural, tek millet olarak birlikte yaşandığını, ortak bir kültür ve kimlik olduğunu ifade ederek, "Bir an için bu değerlerin, milli kimliğimizin ortadan kaldırıldığını düşünün. Bu şekilde millet olarak yaşamamız mümkün değil. En tehlikeli husus millet dengesini etnik kimliklere bölmektir" dedi.

Bugün bir diğer tehlikenin milli kimlik üzerinde oynanan oyunlarda olduğunu, ülkedeki değerlerin ayrıştırmak istendiğini savunan MHP'li Vural, şöyle devam etti:

"Sınıflarımızı, okullarımızı, dilimizi, bölgelerimizi ayırırsak, nasıl tek millet ve devlet kalacağız. '30 Mart'tan sonra özerklik ilan edeceğiz' diyorlar. 'Evli evine köylü köyüne' dersek, Rumeli'den, Doğu'sundan, Batı'sından, Karadeniz'inden gelmişiz ne yapacağız? Bu hepimizin devletidir. İradeyi bölmek istediğimiz zaman, etnik kimlik ayrıştırması, bölünmesi, çatışma noktasına getiriyor. Bir musibet, bir nasihatten evladır. Biz beyliklerden bir imparatorluk kurarak Osmanlı cihan devletini oluşturduk. Şimdi Anadolu'muzdaki sıkıştığımız bu alanda ne yapacağız? Tekrar ayrılacak, bölünecek miyiz. Bu gidişat hayra alamet değil"

Viral, 'Çözüm sürecinin' ilerletileceğinin söylendiğini, bunun sonunda nerede gidileceğinin açıklanması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu:

"Siyasal çözüm' adı altında cumhuriyetin üniter, milli devlet yapısını ortadan kaldırdığınız zaman; işte Irak'ta ve Suriye'de olup bitenler. Buralarda, demokrasi ve barış deniyordu. Etnik kimlik ve mezhebe dayalı çatışmalar oldu. Türkiye bu konuma gelmemeli. 30 Mart'ta özerklik inşa edeceğiz tescil edeceğiz sorusuna karşılık başbakan yardımcısına sorulduğu zaman "Ben sadece Kırıkkale milletvekiliyim" diyor cevap vermiyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bey, perşembe günü Bursa'ya gelecek. Aysel Tuğluk'un bir telefon konuşması internete düşüyor. Bülent Arınç diyor ki, 'Özerklik sizin en tabii hakkınızdır.' Bu sorunun cevabını millete ve devlete bağlı olan bir vatandaş olarak soruyorum. Çözüm ve barış süreci nereye götürecek bizi? 12, 18 Mart ve 29 Ekim'in erdemine varmamız gerekiyor. Bir şark meselesi yüzünden Osmanlı'yı bitirenler, Bugün Anadolu'da da aynı şeyi yapacaklar. 100 yıl önce de 'Kürdistan meselesi var' demişlerdi. Dün ret ettiklerimiz bugün nasıl kabul ediliyor?"

Vural, Doğu ve Güneydoğu'da 'KCK paralel devleti' kurulmak istendiğini, Başbakanın "Silahlarını bırakıp çıksınlar" dediği halde bu grupların aynı topraklarda hakimiyet alanlarını genişletiğini ileri sürerken, "Analar ağlamasın' diyorsun. 'Çanakkale geçilmez' diyen, Sevr'i yırtıp atan şehitlerimizin, Doğu ve Güneydoğu'da, 'Bayrak inmesin vatan bölünmesin' diyen şehit analarının ağladığını söyledi. Vural, "Ne oldu da şimdi, adımızdan, andımızdan ve egemenliğimizden vaz geçiyoruz. Ne olursa olsun bu yanlış gidişatı artık durdurmamız lazım" dedi.

Editör: TE Bilişim