Recep Öztürk

YUSUF BAHRİ AĞABEY. ...
Arkadaşlarla Mecidiyeköy 'deki evdeyiz. Günlerden pazar. 
13 Mayıs 1979...
Dün gibi hatırlıyorum. Mutfaktayım. Evimiz giriş katında. 
İstanbuldaki birçok ülküdaşımız bilir bu evi. Yıkılan Ali Sami Yen stadının arkasında Ali Sami Yen apartmanı. Terzi Mustafa Çamur yalınayak ve soluk soluğu eve doğru koşuyor. Hissettim ne olduğunu. 
"Yusuf Bahri Genç 'ın başına birşey geldi arkadaşlar ! " diye bağırdım. 
Hemen kapıyı açtım. Mustafa Ağabey soluk soluğa " Yusuf Bahri Genç 'i vurdular! " dedi ve yere yığıldı. 
Hemen Şişli Etfal Hastanesine gittik. Maalesef Bahri Ağabey yolda ruhunu teslim etmişti. 
Makamı cennet olsun. 
Nurlar içerisinde yatsın.

Yusuf Bahri Genç, soyadı gibi genç, hatta gencecik ruhlu bir insandı. 
Baştan aşağı ANADOLU kokan, sapına kadar GÜMÜŞHANE ' ye ayna tutan,
yiğit bir TÜRK EVLADI idi. ..
Rahmetli Başbuğumuzla O'nu ilk defa ben görüştürmüştüm il merkezinde. 
O gün dünyalar onun olmuştu. Çocuklar gibi mutlu olmuştu. 
Daha sonraki zamanlarda Başbuğumuzun O'nu , ne büyük bir sevgiyle sevdiğine ve takdir ettiğine defalarca şahit olmuşumdur.
Yusuf Ağabey dobra bir insandı. Dimdik ve mert bir insandı. Hiçbir zaman siyaset yapmadı. Yapamazdıda !
O, büyük bir dava adamıydı. 
O, tepeden tırnağa ülkücüydü.

Sabır ve sevgi dolu bir insandı. 
Fedakârlık , Yusuf Ağabey'in vazgeçilmezlerinin en başında gelirdi. 
Hep ilçedeki arkadaşlarımızı düşünürdü... " Onların şimdi karınları açtır. Gel şurdan taze ekmek, helva alalım, çocuklar hele bir karınlarını doyursunlar. Ondan sonra istediğin yere gidelim! " derdi bana çoğu kereler.
Hep haline şükrederdi . 
İldeki toplantılarda hep benim yanımda otururdu. 
Bir seferinde rahmetli TURAN KOÇAL ( istanbul milletvekili ) , " vallahi sizi kıskaniyorum. Bu ne büyük sevgi! " deyip bize şaka yapmıştı. 
İl merkezindeki toplantılarda rahmetli Başbuğumuz her ilçe başkanına söz hakkı verir ve ilçelerin dertlerini dinledi. 
Yusuf Ağabey her seferinde : 
"Sayın Genel Başkanım, benim ve ilçemizin hiçbir derdi yoktur. Hamdolsun hiçbir sıkıntımız yoktur! " derdi. Ve , cennet mekan Başbuğumuz , Yusuf Ağabeyin ne denli büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu çok çok iyi bildiği için, 
O'nu büyük bir hüzünle dinlerdi. 
Yusuf Ağabey bir YUSUF YÜZLÜ, YUNUS GÖNÜLLÜ insandı. 
Sevgisi otuzbeş küsür yıl sonra bile, o yetmişli yılların sonlarındaki mücadele günlerindeki kadar sıcak ve tazedir. 
Kişiliğinin, fedakârlığının , verdiğin onurlu mücadelenin ve kusursuz dava adamlığının önünde saygıyla eğiliyorum. ...
Selâm sana güzel Ağabeyim! 
Minnet ve dua sana !..

Not : O dönemdeki MHP İstanbul İl Baskani Mehmedali Erdinç Ağabey'i de , 
bu vesileyle, saygı ve rahmetle yadediyorum. O'da, kalbi Ülkü Ocaklı çocuklarla atan bir dervişti . Kendisine, " Istanbul Ülkü Ocakları olarak il toplantılarına katılmak istiyoruz . Ne dersiniz ? " diye teklif götürdüğümde, hemen kabûl etmiş ve il yönetiminde bunu kabûl ettirmişti...

Editör: TE Bilişim