Programda son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendiren Türk, "Siz ne kadar Sayıştay’ı, Danıştay’ı, hukuku ortadan kaldırsanız da Kamu Danıştay’ı, Kamu Sayıştay’ı gereken dersi sandıkta verecektir" dedi.

Güney Yüzgül moderatörlüğünde gerçekleştirilen programa İsmail Türk ile birlikte Gelecek Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Cuma İçten katıldı. İç ve dış politika, 6’lı masa, erken seçim, seçim güvenliği, KPSS sınavının iptali ve Azerbaycan - Ermenistan arasındaki gerilimin değerlendirildiği programda Türkiye’nin sorunlarını tek tek sıralayan İsmail Türk, “Türkiye’nin iğdiş edilmemiş hiçbir yeri kalmadı. Son olarak eğitimi nasıl berbat ettiklerini, liyakat konusunda mevcut iktidarın nasıl ahbap çavuş ilişkilerle tek adamın karar verdiğini, denetimden uzak olmasının bu ülkeye verdiği zararları ve bunların ardından KPSS sınavının nasıl iptal edildiğini hep birlikte gördük” diye konuştu.

GENÇLERİMİZ HAYALLERİNİ YURTDIŞI İÇİN KURUYOR

KPSS sınavının iptaliyle hayalleri bir kere daha yıkılan gençlerin Türkiye’de gelecek göremediği için kurtuluşu yurtdışına gitmekte gördüğünü vurgulayan Türk, şunları söyledi:

“ÖSYM Başkanı görevden alınmış. Buna özrü kabahatinden büyük derler. ÖSYM Başkanının görevden alınması da aynı bizim Merkez Bankası Başkanını görevden aldıktan sonra ülkenin birkaç milyar doları birden kaybederek fakirleşmesi gibi. Yeni başkanın İsmailağa cemaatinden camide imam olacak nitelikte birisi olduğunu anlıyoruz. Cami imamlarımız kutsaldır. Ama mesleki liyakatine baktığımızda ‘bunlar kötüydü görevden aldık, daha iyisini atadık’ diyemeyeceğimiz, yine liyakatten uzak bir atamayla bu çocuklarımızın, gençlerimizin ve milli eğitim politikamızın içine ettiler. İktidar maşallah içine etmekte başarılı ve muktedir.

Gençlerimiz mağdur olmayacakmış. Ben bu lafa tebessüm ediyorum. Gençlerimiz zaten mağdur oldu. Gençlerimiz hayal kurma imkanını kaybetti, umutlarını kaybediyorlar. Bütün gençler başka yerde kurtuluşu aramayı, başka ülkelere gitmeyi hayal ediyorlar. Buradan Türk gençliğine çağrıda bulunuyoruz. Biz kendi vatanımızı cennet yapmakla mükellefiz. Bunun mücadelesini bütün siyasi partilerle birlikte vereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı eğitim danışmanlarını ve ülkeyi yöneten kadrosunu gerçekten gözden geçirmeli. ÖSYM ile ilgili mağduriyet büyüktür, düzeleceğine dair işaretler de yoktur.”

SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ

Cumhurbaşkanı adayı, ekonomi, pahalılık, eğitim, güvenlik, sığınmacılar gibi konulara da değinen Türk, “6’lı masa bize film fragmanı gibi ‘şu olacak, bu olacak’ şeklinde bizi oyalıyorlar. Erken seçim diyorlar. Türkiye’nin gündeminde pahalılık, vatandaşın feryadı var. Siyaset sadece Salı günleri grup toplantılarında şov yapmak değildir. İnersiniz pazara bütün kadronuzla halka sorunlarını sorarsınız, buna çözüm üretirsiniz. 6’lı masa davranış ve tutumlarıyla Erdoğan’a inanılmaz bir güç atfediyor ve yaptıkları yine iktidarın emeğine yağ sürmeye doğru gidiyor” diye konuştu.

Türkiye can, mal, özgürlük, demokrasi gibi konularında güvenlik olmadığını savunan Türk, Türkiye’nin geleceği için çok önemli olan seçim güvenliğinin de sağlanamadığını söyledi. Türk, “Başörtüsü mağduriyetiyle iktidara gelen AKP, bugün başörtülü bacılarımızın nefretiyle karşı karşıya. Bu bacılarımızın ‘elim kırılsın’ diyerek pişmanlıklarını görüyoruz röportajlarda, anketlerde. Alevi kardeşlerimize yapılan saldırılarla gördük ki, bugün din ve vicdan özgürlüğü adı altında inanç sahibi bütün halklarımızın inançları tehdit altında. Biz her türlü özgürlüğü Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyet, yani devlet ve din işlerinin ayrılması, denetime açık olması, parlamenter sistem, yani halka açık, denetlenen hukuka dayalı şeffaf bir sistemden bahsediyoruz. Bunları talep eden bir seçim güvenliği istiyoruz. Biz Zafer Partisi olarak bütün hukukçularımızla seçim güvenliği için 68 ilde ve 380 civarında ilçede örgütlendik, bütün il ve ilçelerimizde seçim güvenliği çalışmalarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Seçim güvenliği çok önemli. Halka şu umudu vermek lazım; seçimle gelen seçimle gidecek. Cemevine saldırı camiye saldırıdır, Cemevine saldırı üniversiteye saldırıdır, Cemevine saldırı evimize saldırıdır, Bütün siyasetçiler bu ülkenin taşını toprağını seven insanlar olmalıdır. İnsanların her türlü inanç, yaşam hakkı devletin ve devleti yönetenlerin vebali ve sorumluluğu altındadır. Bu bilinç dışında hiç kimse siyasi parti kuramaz, kursa da yaşatamaz, yaşatırsa da orada görev yapamaz. Dolayısıyla bizim sinir uçlarımızı kaşımak isteyen emperyalist güçler veya yerli işbirlikçilerin oyunları tutmaz” ifadelerini kullandı.

SÜLEYMAN SOYLU MAAFYA AĞZIYLA KONUŞUYOR

Sınır güvenliğine vurgu yapan Türk, “Bizim iktidarımızda sınırlarımız yol geçen hanı olmayacak” diyerek, Hatay’da buna dikkat çekmek için temsili olarak mayın koymak istediklerini hatırlattı. Avrupa ülkelerinde vize şartlarının zorluğuna işaret eden Türk, Türkiye’ye sığınmacıların kontrolsüzce girişini eleştirdi. Göçmen politikasının Türkiye’ye maliyetinin çok büyük olduğunu vurgulayan Türk, ekonomi ve sağlık başta olmak üzere bütün sorunların bu nedenle yaşandığını ifade etti.

İktidarın, yargıya müdahale etmesini de eleştiren Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Türk, “Siz ne kadar Sayıştay’ı, Danıştay’ı, hukuku ortadan kaldırsanız da bir de halkın kamu vicdanı var. Kamu Danıştay’ı, Kamu Sayıştay’ı var. Halk bunların hepsini görür ve size gereken dersi sandıkta verir. İktidar bu ülkenin patronu biz de onun marabası değiliz. Süleyman Soylu mafya ağzıyla, devlet adamına yakışmayacak şekilde konuşuyor. Benim genel başkanıma Soros çocuğu dedi. Bu lafları ona iade ettik. Siz İçişleri Bakanlığı yapmışsınız, bu milletin seçtiği TBMM’de milletvekili olan devlet üniversitelerinde yıllarca polise, askere eğitim veren bir partinin genel başkanına Soros çocuğu demek ne demek? Bunu millet takdir etti. Bugün yüzde 8’iz ama yarın dip dalgası gibi geleceğiz” şeklinde konuştu.

Editör: Yadigar Hanım