CB sistemine geçilirken bürokratik vesayetten kurtulmak gerekçelerden biriydi. Böyle bir şey var mıydı? Evet vardı. CHP'nin tek başına iktidarı döneminde devletle parti özdeşleşti, bütün kadrolar CHP'lilerle dolduruldu. Parti devletinin ayrıcalıklarından yararlanan, vatandaşı küçük görenlere karşı ciddi bir tepki birikimi oluştu. DP'yi de bu tepkiler doğurdu.

CHP muhalefete göre dizayn edilmemiş bir partiydi, uzun süre bunun sıkıntılarını yaşadı, bölünmeler, kongreler, hizipler biraz da iktidara ayarlı parti olmanın neticesiydi. Şimdi yeni yeni CHP muhalefet yapmayı öğreniyor. Milletin değerleri ve farklı hassasiyet alanları ile barışmaya çalışıyor, bence iyi de ediyor.

Son seçimde Türkiye'nin en büyük en zengin şehirlerinin alınmasında biraz da bu açılım ve bu şehirlerde temerküz etmiş eski CHP kalıntılarının varlığı yatıyor.

Geçmişte toplumu sağ partilere iten biraz da CHP'ye yapışıp kalan tek parti dönemindeki uygulamalardı. Vatandaş inancımla yeniden uğraşılır korkusuyla CHP'den hep uzak kaldı. Özgürlüklerini kaybetme pahasına siyasal İslamcı bir partiye yöneldi. Şimdi bu korku dağılmış gibi görünüyor. Bunda CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun uyumlu, mutabakata açık yapısının da büyük etkisi var.

CHP bu seçimde gösterdiği başarıyı iktidara taşıyabilir mi? Bu biraz da toplumun hassasiyetlerini doğru okumaya bağlı. CHP çatısı altında hala tek parti döneminin alışkanlıklarını taşıyan AKP'nin dinin sahibi gibi davranmasına benzer şekilde Cumhuriyetin sahibi gibi davranan, vatandaşın milli İslami hassasiyetlerini yok sayan, etnik bölücülüğe sempati ile bakan kadrolar var. Bu kadrolar yıllarca CHP'nin farklı kitlelere açılmasına mani oldular. Hala da CHP'de fren görevi yaptıklarını, Kılıçdaroğlu'nun sol siyaseti toplumun diğer kesimlerine taşıma çabasına ayak sürçtüklerini söyleyebiliriz. Kılıçdaroğlu, bugüne kadar herhangi bir toplum kesimini aşağılamadı. Dün CHP ile kavgalı olan ülkücülere bile -son operasyona ismimiz karıştırıldığında- bunlar FETÖ'cü eğil ülkücü diye sahip çıktı. İmamoğlu'nun başarısı bu adımlar sayesinde geldi. CHP bu çizgiyi devam ettirirse kendisiyle en mesafeli olan kesimlerin bile sempatisini kazandığına göre pekala iktidar olabilecek rüzgarı da yakalayabilir. Yeter ki CHP'yi etnik ayrılıkçılığa alet etmeye çalışan, dinle, milletle kavgalı olan kadrolardan kurtulabilsin.

17 yıllık AKP iktidarı İslam'a büyük zarar verdi. Ülkemiz bir çok alanda irtifa kaybetti. Partili CB sistemi ile vatandaşın yarısının devletle arasına psikolojik bariyerler konuldu. Devlet bir kişinin nefsine göre düzenlendi. Bu sistemin daha fazla devam etmesinin imkanı yok. Er geç akıl ve basiret galip gelecek bu sistem buruşturulup çöpe atılacaktır. 21. yüzyılda yeni bir aile devletini topluma kabul ettirmek mümkün değil. Siyaset tıkanmış durumda, milliyetçilik yükselirken iktidara payanda yapılarak önü kesildi. İslamcı bir partinin alternatifinin İslamcı bir parti olacağını sanmıyorum. Toplum 17 yıl boyunca dinle ambalajlanmış yalanlar dinledi. Uzun süre siyasal İslamcılara iktidar kapısını açmayacaktır. CHP yönünü millete, arkası bölücülere dönerse Ecevit'ten sonra yeniden iktidar alternatifi olabilir.