Bu gün biraz özeleştiri yaparak yazımı şekillendireceğim. MHP’de olup bitenlerden özellikle olumsuz işlerden sorumlu ararken yada eleştirirken korkak ya da hedef saptırdığımızı bende dahil hepimiz hedef saptırıyoruz! Günah keçisi ilan ettiğimiz suçlu gerçekten Şefkat Çetin midir? Veya Semih Yalçın mı ? Hafızalarınızı biraz yoklayın lütfen, daha eskiye gidelim Zuhal Topçu, Faruk Bal, Bülent Didinmez, Ümit Şafak böyle yüzlerce günah keçisi ilan edilen isimler sayabilirsiniz. Bu isimler suçsuzdur demiyorum. Bu isimlere verilecek sıfat olsa olsa “tetikçi” diyebilirsiniz! 

***
Sizce neden? Asıl suçlu,asıl eleştirilecek insan Sn. Bahçeli olduğu halde bizler neden hep tetikçilere eleştirilerimizi yöneltiyoruz veya hedef göstererek algılar oluşturuyoruz? Ve bu sayede gerçekleri kamufle ediyor insanlar gerçekleri öğrenemiyorlar! 
***

Hepimiz Sn. Bahçeli’nin bize uyguladığı, uygulattığı zulmü ve hukuksuzluğu gizlemiş olmuyor muyuz? Baskı ve tehditler bizi korkutuyor bu yüzden gerçeği çok dolandırıyor gerçeklerden insanları uzaklaştırıyoruz! Bu partide Sn. Bahçeli’den izinsiz kimse tabiri caizse çişini yapmaya gidemez! Gazete de yazacak yazarı da, yazıyı da Sn. Bahçeli belirlerken, danışman kadrolarından, kurulan futbol takımına alınacak oyuncuya hatta biraz espiri katalım gol atılıp atılmayacağına ve golü kimin atacağına karışacak kadar her şeye müdahil olan bir anlayışın sahibidir sn. Bahçeli.
***

Bu zamana kadar başarısız bulsakta sevgi köprülerinin yıkılmaması için kendimizi hep ikinci üçüncü adamların kötü olduğuna inandırdık. Biz inandırdıkta sayın genel başkanı bir türlü iyi olduğuna inandıramadık. Şefkat Çetin genel başkanın izni olmadan izni değil direk talimatı olmadan il ve ilçeleri görevden alalım diyebilir mi teklif edebilir mi sanıyorsunuz? Ya da parti teşkilatının kapısına dayanmaya gelen çocuklardan haberi yok mu sanıyorsunuz? Bu işler Balgatta planlanıyor Türkiye’nin dört bir yanında uygulanıyor. Plan ve proje Bahçeli’den kötü adam rolü ikinci adamlardan!
***

Bizim, sizin milletin ne düşündüğünün hiçbir anlamı yoktur! Sn. Bahçeli bir görüşmemizde “milleti dinleyeceksin ama kulağını kaptırmayacaksın” diyerek aslında çok şeyler anlatmıştı. Bizim genel başkanımızı dünya da türüne az rastlanır bir diktatördür! Yaşadıklarımdan sonra abdest alıp yemin edebilirim bunu kızdığım için değil yönetme şeklinden tespit ettim.
***

Ülkücüleri hakir görüyor, önemsemiyor. En son Fatih ilçeye yetmiş seksen tane ocaklıyı gönderip işin silahların patlamasına varması artık bu işlerin hak ve hukuk ile olmayacağı mesajını bize vermiş olduğuna inanıyorum. Bu açık tehdit ve korku iklimi yaratarak insanları sindirme operasyonudur! Bu ve buna benzer bir çok olumsuz hareketler 19 yıldır ola gelmektedir! Artık Şefkat, semih, Olcay suçlamamız sadece gerçeklerden insanları uzaklaştırmaktır diyorum. Parti benim diyor kan dökerim dövdürürüm, sövdürürüm, vurdururum diyor! Bunu görmemek salaklıktır! Parti Sn. Bahçeli’ye babasından Osmaniye deki çiftlik gibi kendine miras kaldı zannediyor ötesinde inanıyor ve o şekilde de kalan mirasa sahip çıkıp koruyor! Türk ve İslam töresinde mal,can kutsaldır ona müdahale edeni öldürmek suç değildi biliyorsunuz!

***
Ne yapmak lazım? Açıkçası bilmiyorum!
Adalet ve hukukun olmadığı yerde akıl durur! Aklım durdu bütün ümitlerim şu mahkeme sonuçlarındadır! Ancak bunların vicdanı hukuk tanımıyor, dolayısı ile hareket ve emekleriniz gözlerinizin önünde eritiliyor ve yok edilmeye yelken açılmış durumda! Ben yinede ülküdaşlarıma sabrı, hukuka saygıyı tavsiye edeceğim. Allah’a güvenelim bekleyelim ve dua edelim derken baş suçlunun Sn. Bahçeli olduğunu görün ve bilin diyorum…