Siyasetin gündemine beklenmedik biçimde, “beka ”sorunu oturtuldu. Siyasiler, ülkemizin içinde bulunduğu durumu kast ederek, ”tehlikedeyiz! ”Beka sorunu” ile karşı karşıyayız ”şeklinde açıklamalar yapmaktadırlar. Bu nedenle ”ilkelerimizi ve ülkülerimizi ”bir yana bırakarak, bir an evvel Başkanlık sistemine geçecek, bu sorunu aşacağız beyanları; hayret verici olduğu kadar, vatandaşlarımızı endişe ve paniğe sevk ettiğini de  gözlemlemekteyiz.

Nedir beka sorunu?

Bir kısım Siyasetçilere göre, bu coğrafya da” kalmak veya kalmamak” noktasında olduğumuz iması yapılmaktadır. Durum gerçekten böyle midir?

Bize göre, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Akademik eğitim almış, kahraman bir ordusu vardır. Dünyanın teknik donanım ve disiplin bakımından eşi benzerine az rastlanır ordumuzun yanında, millî duygular ile yetiştirilmiş tecrübeli bir Polis teşkilatına sahiptir. Bütün bunların yanında olası bir tehlike karşısında, seksen milyon milletin savaşa hazır ve nazır olduğunu biliyoruz. Dolayısı ile ülkemizde asla ve asla “beka” sorunu yoktur; hiçbir zamanda olmayacaktır.

O zaman nedir bu “beka” meselesi?

Bizce siyaset ve siyasi kurumlar, artık fikir üretemez durumuna düşmüşlerdir. Türkiye de siyaset, derin bir “tükenmişlik sendromu ”yaşamaktadır. Siyaset adamları, mevki ve makamlarını kaybetmek istemiyorlar. Yüksek EGO’ları, anlamsız kibir ve gururları, gelecek kaygısı ve endişesini tetikliyor; dolayışı ile, küresel senaryolara figüranlık yaparak, bir çıkış yolu aramaktadırlar. Bu utanç verici durumu gölgelemek, deşifre olmalarını hazmedememek durumundan kurtulmak için, hedeflerin başka taraflara çevrilmesi gerekiyordu. Tam bu noktada, her zaman olduğu gibi devreye kutsallarımız sokuldu. Kızgınlık ve öfke nöbetleri eşliğinde, Vatan elden gidiyor, Bayrak inecek, Ezanlar susacak gibi hamaset nutukları ile durumlarını kurtarma telaşına düşmüşlerdir.

Ülkemizin görünen ve bilinen kaynakları, devlet imkânlarının bilimsel kullanılması halinde, üç yüz milyonluk bir nüfusa bakabilecek büyüklüktedir. Ülkemiz de “beka sorunu” var diyenlerin, klimalı odalardan çıkıp, halkımızın arasına karışmaları halinde görülecektir ki, ”beka “sorunu yok, dünyadan haberi olmayan siyasetçi sorunu vardır.

Son söz olarak: Devletimiz onca imkânlara rağmen iyi yönetilememektedir. Devletin “beka” sorunu yoktur. Ancak mevcut siyasetçilerin koltuk ve gelecek kaygıları mevcuttur. Bu durumda, yeni bir siyaset anlayışının geliştirilmesi, hayata geçirilmesi zaruret halini almıştır.