Önce 27 Nisan’da Olağanüstü Kurultay düzenleneceğini ardından kendisinin genel başkanlığa aday olmayacağını ilan eden Meral Hanım gelinen noktada, üç farklı yol takip edebilirdi. Ya gerçekten siyaseti bırakacaktı ya partinin başına emanetçi bir genel başkan koyacaktı ya da organize edilecek ısrarlı talepler neticesinde genel başkanlığa aday gösterilecekti.

Kurultay tarihinin sadece 20 gün sonraya verilmesi, ki bu süreye bayram tatili de dahil, ikinci ya da üçüncü yollardan birinin tercih edileceğine işaret ediyordu. Zira bu süre genel başkan adaylarının teşkilatları gezmesi ve kendilerini tanıtması için yeterli değil. Kurultay düzenleneceğinin açıklanmasından sonra güçlü isimlerin aday olacağının anlaşılması hatta Koray ve Tolga Beylerin Meral Hanımın aday olması durumunda da aday olmaya kararlı olmaları, Meral Hanımı çaresiz bıraktı. On beşten fazla il teşkilatı, Akşener aday olursa kurultaya katılmayacaklarını genel merkeze bildirdi. Meral Hanım siyaset defterini, en azından şimdilik kapatmak zorunda kaldı.

 Bugün itibariyle üç genel başkan adayı var. Aday olduğunu ilk olarak ilan eden Tolga Akalın’ı ‘’Hür ve müstakil’’ hareket etme taraftarları ve genç ülkücüler destekliyor. Akalın uzun süredir genel başkanlığa hazırlanıyor. Koray Aydın kazanmaya en yakın isim. Zira halen teşkilatlara hakim. Partililer Aydın’ın teşkilat başkanı olduğu günleri özlemle anıyor. Genel kanaat, teşkilatların yönetiminin Koray Aydın’ın görevden alınmasından sonra hızla bozulduğu yönünde. Hatırlanırsa Akşener teşkilatları Koray Beyden alarak direk kendisine bağlamıştı.

Kongreden sonra Buğra Kavuncu teşkilat başkanı yapılmıştı. Meral Hanım, özellikle milletvekili adaylarının tespit edildiği dönemde teşkilatların gözünden düştü. Akşener’e yakın isimlerin siyaset yaptığı Sakarya, Kocaeli ve Tekirdağ gibi kentlerde önseçim yapılmaması, önseçim yapılan şehirlerin ekseriyetinde sonuçlara uyulmaması Meral Hanımı yıprattı. Hele zengin olmak dışında hiçbir özelliği olmayan, İyi Partiye henüz katılmış isimlerin kazanacakları yerlerden aday gösterilmeleri para, pul dedikodularının ayyuka çıkmasına yol açtı. 2018 ve 2019 seçimlerinde adaylar tespit edildiğinde, Koray Aydın teşkilat başkanıydı. Önseçim yapılmamasına rağmen teşkilatlar genel itibariyle adaylardan memnundu. Adaylar partiliydi ve muhitlerinde tanınan ve sevilen isimlerdi. Meral Hanımla görüştükten sonra adaylığını ilan eden tek isim olan Müsavvat Bey, Meral Hanımın desteğini almış durumda.

Müsavvat Beyin emanetçi olduğu görüntüsü verilmezse bu destek önemli. Zira 250-300 kadar delegenin Meral Hanıma sadık olduğu düşünülüyor. Emanetçi görüntüsü verilirse Müsavvat Bey kesin kaybeder zira delegeler partilerinin başında gerçek bir lider olsun isterler. Koray Bey ve Müsavvat Bey partililerce ağabey olarak görünen, saygı gösterilen siyasetçiler. Yaşlı olmaları dezavantajları. Heyecan uyandırmaları çok zor. Uğur Poyraz, Kürşat Zorlu ve Turhan Çömezinde aday olacağı söyleniyor ama bu isimlerden partiye yeni katılan son ikisinin destek bulması mümkün değil. 

Kamuoyunda takdir edilen Zorlu ve Çömez, beraber hareket ettikleri adayları güçlendirirler. Adaylar içinde merkeze en yakın olan Uğur Poyraz, teşkilatlar tarafından seviliyor. Dört adaylı bir yarışta, ülkücü olmayan delegeler Poyraz’a yönelir. Poyraz, yerel seçimlerde hür ve müstakil hareket etmeye karşıydı. Koray Bey kamuoyuna deklere etmese de Ankara ve İstanbul’un bu siyasetten istisna tutulması taraftarıydı. Müsavvat Bey her zaman olduğu gibi genel başkanına destek verdi. Akalın ise CHP ile ittifaka uzun süredir muhalif.

İyi Parti, sadece İyi Parti değildir, İyi Parti sadece İyi Partililerden ibarette değildir. İyi Parti önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi için çok kullanışlı bir organizasyona dönüştürülebilir. Dolayısıyla kurultayda sadece İyi Partililer mücadele etmeyecek. Kurultayda dış dinamiklerde en az iç dinamikler kadar etkili olacak. Mansur Bey, yakın arkadaşı olan Koray Beyin kazanmasını istiyor. Koray Bey zamanındaki İyi Partinin Ankara teşkilatının ileri gelenleri, bugün Mansur Beyin en yakın çalışma arkadaşları. CHP’nin Ankara’daki ilçe belediye başkanlarının çoğu yakın zamana kadar Koray Beyin ekibindendi. Yavaş, Aydın kazansın diye elinden geleni yapacak. Mansur Bey, genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmayı planlıyor. İlerleyen süreçte Koray Beyle daha kolay ilişki kurabileceğini ve aynı frekansta olacaklarını düşünüyor.

İmamoğlu’nun ekibi, Poyraz’ın aday olmasını istiyor. Çömez, Kavuncu, Akburak ve Fakıbaba gibi isimleri Poyraz’ın ekibine katmak niyetindeler. Hür ve müstakil olmayı ısrarla savunan Kavuncu ve Akburak’ın bu kadar radikal bir dönüş yapmaları olanaksız. Onlar Meral Hanıma sadık kalarak Müsavvat Beyi destekleyeceklerdir. İmamoğlu’nun hedefi, İyi Partiyi merkezde konumlandırmak. CHP, merkeze ve merkezin hemen soluna yerleşirken, İyi Parti merkezin hemen sağında yer alacak. İyi Parti, Ak Partiden kopan ve kopacak olan seçmen için adres haline getirilecek. Beklendiği gibi aday olursa Poyraz’ın en büyük avantajı, hiç seçim kaybetmeyen ve bitmek tükenmek bilmeyen kaynaklara sahip olan İmamoğlu’nun onu desteklemesi olacak.

Yavaş ve İmamoğlu, seçimden önce kendilerini destekleyen İyi Partilileri istifa ettirdikleri için pişmanlar. Olağanüstü Kurultaydan önce, istifa edenlere ya da ihraç edilenlere eski haklarının iadesini de içeren bir affın gündeme getirilmesini planlıyorlar. Bu sağlanırsa affedilen kurucular ve delegeler kurultayda oy kullanabilecek. Af önerisine Akşener’in ve GİK üyelerinin karşı olduğu ifade ediliyor. Af olursa Yavuz Ağıralioğlu ve arkadaşlarının da partiye dönebileceği konuşuluyor. Af çıkacağını sanmıyorum. Af çıksa bile Yavuz Bey’in partiye döneceğine ihtimal vermem. Zira Yavuz Beyin İyi Partide genel başkan olması mümkün değil. Ama Ümit Dikbayır ve Adnan Beker partiye döner. Uğur Poyrazla beraber hareket eden bu ekip, Mansur Beye yakın pozisyon alır.

Adaylar, Yavaş ve İmamoğlu’yla asla ilişki kurmayacaklardır. Başka partilerin önemli figürleriyle ilişki kuran aday baştan kaybeder. Çünkü İyi Partinin mensupları partilerinin dış güçlerce dizayn edilmesine müsaade etmez. Mevcut tabloya baktığımızda Akalın’ın Dervişoğlu’yla, Poyraz’ın Aydın’la birbirlerine yakın pozisyonlandıklarını söyleyebiliriz. İlerleyen süreçte veya kurultay sırasında yakın pozisyon alan adaylardan zayıf olanlar, güçlü olanların lehine adaylıktan çekilecektir.