Bu hafta sonu MHP’nin olağan kongresi var. Kongreler bir siyasi partinin hangi siyaseti izleyeceklerine ve bu siyaseti hangi zihniyetle yapacaklarına karar verdikleri toplantılardır. Yani kongrede seçilecek kadrolar o siyasi partinin geleceğe bakış açısını da şekillendirecektir.

MHP için bu kongrenin iki şekilde önemi var. Birincisi önümüzdeki siyasi gelişmelere, dünya siyasetinin gittiği yöne ve bölge siyasetinin içinde bulunduğu duruma göre kadro belirlemek zorundadır. Bu kadrolar Dünyada ki gelişmeleri doğru okuyacak ve buna göre siyaset belirleyecek liyakata sahip olmalıdır. Yani Genel Merkez binası içerisinde güç kavgasıyla zaman geçirmeyecek ve önceliği ülke ve dünya gerçekleri olacak kadrolar seçilmelidir. Ekonomide ve teknolojide değişen dünya dengelerini kavrayacak bilgi ve beceri sahibi olan kadrolar MHP’yi uygulanacak politikalar için kurulacak masalar da söz sahibi yapacaktır. Avrupa da yaşanan gelişmeler, ABD de gelişen ve değişen şartlar, Orta doğu cehenneminde yaşanan zulümler, Afrika sömürüsü üzerine kurulan sistemler bu seçilecek kadroların en önemli meseleleri olacaktır.

Bunu yanında ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve sosyal patlama tehlikesi, kamplaşma ve ötekileştirme tehlikesi, iç ve dış güvenlik sorunu, eğitimden kültüre, sağlıktan çalışma şartlarına kadar bu kadroların çözüm üretmesi gereken bir çok konu da onları bekliyor olacak.

Bu kongrenin belirleyeceği ve önemli olan ikinci konu da Devlet Bahçelinin MYK toplantısında dediği gibi kendisinden sonra ki MHP yi belirleyecek olan kadroların seçilecek olmasıdır. Allah uzun ömür versin daha hayattayken ondan sonrasını hesaplayanlar eğer bu kongrede kadrolarda olursa vay ki vay MHP’nin haline. Kapalı kapılar ardında Genel Başkan hayattayken Genel Başkan arayanların zihniyetinin, gerek yönetimin içinde gerekse muhalif kanatta olsun MHP ye katacakları hiçbir şey yoktur. Çünkü iki tarafında amacı da sadece koltuk kapmaktır. Gücü ele geçirme kaygısıdır.

Tabi ki yukarıda bahsettiğim konuları Devlet Bahçeli elbette biliyordur ve gereğini yapacaktır. Amacım ne akıl vermek ne de ukalalık yapmaktır. Amacım tarihe not düşmektir. Eğer korkulan olursa bu yazı bir kenarda dursun. Yarınlarda MHP adına söylenecek söz gerektiğinde bu meselelerde susmamak gerektiği konusunda hatırlatıcı olur.

Bu kongre köprüden önceki son çıkıştır. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden hatırlatayım dedim. Dizimi dövmektense sözümü söylemiş olayım.