Hatta AKP seçim sonuçlarına bakınca 2002 seçimleri düzeyine çekilmiş gibi gözüküyor.

İlk devrede iftira ve yalan kampanyası başarılı olmuş gibi görünüyor. Zira Kemal Kılıçdaroğlu açık ara bitirmesi işten bile değildi.

Türkiye ilk  defa iki devreli bir seçime gidiyor. Şimdi ne olacak? İktidarın yine yalan ve iftira kampanyası devam edecek. Vatandaş bu iftira ve yalan kampanyasını ne kadar dikkate alır bilemeyiz. Eşit şartlarda yapılmayan bu seçimleri eğer Millet İttifakı önde bitirirse çok büyük bir başarı elde etmiş sayılır. Çünkü; Muhalefet eşit şartlarda seçime girmiyor. İktidar tüm iktidar nimetlerinden yararlanıyor. Devletin her türlü imkanlarını kullanıyor ve bunu hiçbir yasa ve kanun dinlemeden kullanmaya devam edecek gibi gözüküyor. Dahası İktidar, Rusya, Amerika ve daha birçok Arap ülkesinin maddi/manevi destekleri ile seçime hazırlanıyor.

Maçın ilk devresinde belli ki iftira ve yalan propagandası bayağı tutmuş görünüyor. Düşünsenize, Muhalefet partileri ellerindeki tüm belediye ve imkanları ile deprem bölgesine her türlü yardımı yaptıkları halde seçimin ilk ayağında iktidara tulum çıkabiliyor. Kaldıki Kemal Kılıçdaroğlu’nun depremzedelere yapılacak evlerin tamamı bir kuruş ödemeden teslim edileceğini taahhüt etmesine rağmen yalan ve iftira kampanyası başarılı olmuştur.

Şimdi ne olacak?

İktidar ilk devrede olduğu gibi iftira ve yalan kampanyasının iş gördüğünü görerek aynı şekilde kampanyalarına devam edecektir. Muhalefet ise kendisini savunmakla yetinecektir. İktidar zaten 20 küsur senedir daha çok kırsal kesimden yani cahil halk kitlelerinden aldığı oylarla ipi göğüslemekteydi. Bu seçimlerde uyanan koyunların sayısını göreceğiz. İktidar eğer seçimi kaybederse demek ki koyunlar bir nebze de olsa uyanmış demektir. Algılar her zaman olgunun önünde olmuştur. Ekonomi ve dini inanışların birbirine karıştığı bir ortamda şöyle bir tespit ortada…

EKONOMİK MANADA:

ÜST SINIF YAŞAR.

ORTA SINIF ŞİKAYET EDER

ALT SINIF ŞÜRKEDER.

İNANÇ DURUMUNDA İSE:

ÜST SINIF PARAYA,

ORTA SINIF LİDERE

ALT SINIF TANRIYA TAPAR.

Diye bir sınıflandırma mevcuttur. Evet, orta ve alt sınıflarda analiz, sorgulama yoktur. Benim liderim herşeyin en iyisini bilir mantığı ile GEVAŞ koyunları ve G.T kılllarının çoğunlukta olduğu bir ortamda koyunları uyandırmak o kadar da kolay olmuyor.

Netice olarak, muhalefetin işi çok zor. Bazılarının aldık, başardık gidiyoruz sözlerinin ayağı yere basmıyor. Türkiye gerçeklerini görmek lazım. Tüm bu olup bitenlerin yanında bir yıldan fazla bir zamandır İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Kazanacak Aday” cümlesinin haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Yapılacak olan Muhalefetin ilk seçim sonucunda meydana gelen olgudan ders çıkarması ve başta Sinan Oğan olmak üzere Ümit Özdağ ve Muharrem İnce’yi mutlaka yanlarına almaları ve ikna etmeleri gerekmektedir. Bu saatten sonra armudun sapı, üzümün çöpü hesabı yapılmadan ne taviz verilmesi gerekiyorsa verilmeli ve bu üç kişi ikna edilerek 28 Mayısta birlikte sandığı gitmeyi başarmak zorundadırlar.

Gerisi lafı güzaf.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE