Afetlerde temiz hava çok önemlidir. Çünkü herhangi bir yıkım sırasında havaya toz bulutu kalkar ve bu insan sağlığı için tehlikelidir.

İkinci sırada ise su ihtiyacı gelmektedir. Göçük altındaki kişi uzun süre susuz kalacağından kurtarıldığında su alımına çok dikkat edilmelidir.

“Sağlıklı su temin edilmezse, ani ve yaygın salgınlar ortaya çıkabilmektedir. Sağlıklı su temininde mobil su arıtma ünitelerinin yanında su tankerleri de kullanılabilmektedir. Bu su tankerlerinin temiz olması, temiz kaynaktan doldurulmuş olması büyük bir önem taşımaktadır. Eğer tankere doldurulan su dolumdan önce klorlanmamış ise mutlaka tankerde klorlama yapılmalıdır”

Beslenme planı  afet sonrasındaki  ilk 72 saat ve 72 saatten sonrası  olarak ayrılmaktadır”

İLK 72 SAAT!

“Bu sürede tedariki ve tüketimi kolay, hazır hale getirilmesi için işlem gerekmeyen ve dayanıklılığı yüksek gıdaların sağlanabilmesi gerekmektedir. Bunlar arasında ekmek, kek, sandviç, konserve gıdalar, meyve suyu, zenginleştirilmiş bisküvi ve sıcak içecekler bulunmaktadır. Depremzedelere içerisinde ekmek, peynir, helva, meyve ve su bulunan kumanyalar dağıtılmalıdır. Beslenme hizmetinin amacı bireye hacmi küçük, besin değeri yüksek ve yüksek enerjili gıdaların zamanında ulaştırılmasıdır.”

“Sıcak yemek dağıtımı ve kuru gıda yardımının yapılması planlanmalıdır. Bireyler için günlük 2100 kalori enerji alımı önerilmektedir. Bu enerji nüfusun %20'sinin adölesan ve %56'sının yetişkin olduğu varsayılarak hesaplanmıştır.

Hava sıcaklığının 20° altında olduğu afet bölgelerinde gerekli enerji miktarı her 5°'de 100 kalori arttırılmalıdır.

Önerilen 2100 kalori enerji için 400 gram tahıl, 60 gram baklagil, 25 gram yağ ve 15 gram şekere ihtiyaç duyulmaktadır.

Enerjinin %10-12'si proteinden ve %17'si yağlardan karşılanmalıdır. Afetzedelerin önerilenin altında enerji alması yetersiz beslenme ve enfeksiyon riskini arttırmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel direnci arttırarak hastalık yükünü de azaltmaktadır.”

“Bebek ve çocukların büyüme ve gelişmeleri için gerekli enerji ve besin ögelerinin alınması afet durumlarında bile aksamadan gerçekleştirilmelidir. Bebekler için önerilen ilk besin anne sütüdür. Afet durumlarında da ilk olarak anne sütü tercih edilmelidir. Anne zarar görmediyse steril koşullar oluşturulmalı ve emzirme sağlanarak devam ettirilmelidir. Anne sütüne ulaşılamadığı durumlarda bebeğin ayına uygun mama ve tamamlayıcı besinlerin verilmesi gerekmektedir. Bebeklerin besin alerjisinin olup olmadığı yakınlarından öğrenilmeli ve bu konuya dikkat edilmelidir. Kronik hastalığı olan yaşlıların çeşitli faktörler nedeniyle hastalıklarında olumsuz gelişmeler yaşanabilmektedir. Yaşlı bireylerin hastalıkları göz önüne alınarak yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanabilmesi öncelikli konulardandır.”

SENDROMLAR

CRUSH SENDROMU

Büyük depremlerden sonra kas zedelenmesine bağlı olarak görülen bu sendrom kelime anlamıyla “ezme/ezilme” sendromudur. Ezilmeye bağlı hasar alan kaslardan kana geçen miyoglobin gibi maddeler böbrek tübüllerinde tıkanmaya sebep olur ve böbrek hasarı meydana gelir; ayrıca kastaki potasyum iyonları da kana karışır ve vücuttaki mineral dengesinin bozulmasına sebep olur.

Crush sendromu depremlerde en sık rastalanan ikinci ölüm sebebidir, bu nedenle bu konudaki bilgi düzeyinin artması oldukça önemli. Enkazda baskı devam eder bu nedenle metabolitler kan dolaşımına ancak enkazdan kurtarıldıktan sonra geçebilir. Sendromun tedavisine potasyum içermeyen intravenöz sıvı takviyesiyle başlanır. Enkazdan çıkarılmış bir hastaya fazla miktarda su, meyve suyu verilmesi bilinçsiz yapılan hatalardan olabilir. Bu hatalı uygulamalar dolaşımdaki potasyum miktarını artırabilir, böbreğe yük bindirebilir.

REFEEDİNG SENDROMU

“Kelime anlamı “yeniden beslenme” olan bu sendromda uzun süreli açlık veya yetersiz beslenme sonrası vücutta elektrolit ve metabolik bozukluklar görülür ve bu sendrom hayati tehlikeye sebep olabilir. Uzun süre beslenememiş bir kişi eski düzenine dönmeye çalıştığında bozulmuş mineral dengesi, vitamin düzeylerinin azalmış olması, vücut su dengesinin bozulması gibi sebeplerle kalp, sinir sistemi ve diğer organlarının işleyişinde aksamalar olabilir.

Refeeding sendromu son 3-6 ayda ağırlığının %10-15’ ini istemeden kaybetmiş, çeşitli hastalıklara sahip bireylerde görülebileceği gibi afet sebebiyle 10 günden uzun süre beslenememiş veya yetersiz beslenmiş kişilerde de bu sendrom görülebiliyor. Refeeding sendromunun tedavisi bir sağlık kuruluşunda kişiye özel olarak dikkatle uygulanmalıdır.”

Editör: Gökçe Sevim