Türkiye'nin savunma politikalarının merkezinde yer alan bir toplantıda, Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın mikrofonunun açık unutulmasıyla ilgili bir diyalog kamuoyunun gündemine oturdu. Olay, bir oylama sürecine ilişkin iç görüşmelerin yanlışlıkla ifşa olmasına neden oldu.
Mikrofonun açık kalması sonucu, "Adamın adı neydi?" sorusuyla başlayan ve "Murat Bakan..." şeklinde devam eden konuşmalar, oylama sürecine dair stratejik bir kararın verildiğini ortaya koydu. "Bunu şimdi oylamaya mı sunacağız?" sorusuyla devam eden diyalog, "Oylayıp reddedeceğiz, bilgi geldi..." ifadesiyle son buldu. Bu durum, oylama sürecinin sadece bir formalite olduğu ve kararın önceden alındığı yönünde yorumlara neden oldu.
Bu olay, siyasi süreçlerin şeffaflığı ve karar alma mekanizmalarının işleyişi hakkında tartışmaları beraberinde getirdi. "Oylayıp reddedeceğiz!" ifadesi, bazı çevrelerce AKP'nin karar alma süreçlerine dair eleştirilerin bir örneği olarak değerlendirildi ve "Akp budur!" şeklindeki yorumlara neden oldu. Bu tür olaylar, siyasi partilerin iç dinamikleri ve karar verme süreçlerinin daha dikkatli yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
